Özel Bölüm

3.6K 148 272
                                    

Hilal'in ağzından

Zaman... Akıp gider. Bazen sana çok uzun gelir. Nasıl dayanacağım dersin ama bir bakmışsın ki geçip gitmiş. Sen de öylece bakakalmışsın. Bir zamanlar canını çok yakan acılar artık küçük bir yara olarak kalbinde kalmış ve eskisi kadar canını yakmıyor bile.

Oğluşum yani Deniz'im 5 yaşındaydı. Saçlarının rengini babasından gözlerinin rengini benden almıştı. İkimizin karışımı olmuştu. Prensesim Nehir'im ise 13 yaşındaydı artık. Öz kızım değildi ama öz kızım olsa bu kadar benzemezdi herhalde bana. Güzellik konusunda beni geçecek gibiydi orası ayrı.

Leon ise harika bir baba olmuştu. Artık ikimiz de otuzlu yaşlardaydık ama pek bir değişim olmamıştı. Özellikle Leon'un zevzekliğinde! Gerçi bu hepimizin hoşuna giden bir şeydi orası ayrı. Mutlu bir aile tablosu oluşturmuştuk. Bu tabloda Leon'u üzen bir şey vardı. O da kızım ve benim kıyafetlerime karışması konusunda aradığı yandaş konusuydu. Deniz doğunca Nehir'e ve bana 'Siz artık bittiniz. Şehzadem geldi. Unutun etekleri.' demişti. Ama oğluşum babasının aksine medeni bir birey olduğu için babasına 'Bırak istediklerini giysinler.' demiş ve Leon'u hayal kırıklığına uğratmıştı.

Bugün ailece toplanacaktık. Herkes gelecekti. Bahçede oturacak dans edecek ve bir şeyler içecektik. Ufak bir parti gibiydi yani. Ama sabahtan beri Leon'la kavga ediyorduk.

"10 yıllık karımsın hala beni anlamıyorsun! Giyme kısa elbise falan! Kızımı da kendine benzettin! Nehir kızım sen bakma anneye. Örnek alma onu. Bari sen elbise giyme. Sen beni örnek al. Bak ben elbise giyiyor muyum?" Leon'un sorusu üzerine Nehir gülmeye başlamıştı ama Leon'u hiç tınlamadı ve odasına gitti. Canım kızım benim! Tabi ki de değiştirmeyeceksin.

"Birincisi istiyorsan sen de git elbise giy. İkincisi 10 yıldır değil 9 yıldır evliyiz."

"Bir yıl normal falan değildi ama sonuçta evli değil miydik Hilal?!"

"Ama sonuç olarak biz evlilik yıl dönümü olarak ikincisi kutluyoruz değil mi Leon?!"

"Sen bana ikisinde de hediye aldırtıyorsun ama!"

"Alacaksın tabi! Ben senin iki çocuğunun anasıyım!"

"Hilal..."

"Leon yeter artık! Hadi tamam. 10 yıllık karınım. Beni hiç mi tanımıyorsun? Bana bak! Daha fazla olay çıkartırsan yemin ederim bikiniyle inerim aşağı!" Leon şokla bana bakıyordu.

"Hilal. Bi'tanem. Canım. Balım. Bak tatlım. Madem böyle güzel elbiselerin var, madem giymeyi seviyorsun o zaman evde neden eşorfmanlarla geziyorsun?!" Sona doğru sesi artmıştı.

"Evde neden süsleneyim?"

"Benim için! Hilal yıllardır sürekli ayıcıklı pijamalar giyiyorsun. Aldığın her pijamada ayı var ayı! Geçen gün sana git de gecelik al dedim gittin ayıcıklı gecelik aldın! Bu ne ya?!"

"Bir kere ben bu kadar AYI seven birisi olmasaydım seninle evlenmezdim. Sen hala geçmiş karşımı bık bık bık bık bık konuşuyorsun!"

Leon ona ayı demem üzerine şaşkınlıkla bana bakmış sonra da yüzünü onaylamaz bir şekilde buruşturmuştu. Ben devam ettim.

"Hem madem şikayetçisin git dantelli mantelli gecelik giyen bir kadınla evlen. Ben buyum oğlum! Beğenmiyorsan kapı orada! Boşanırsın!"

"Sorun da bu ya! O ayıcıklı pijamaların içinde bile hala taş gibi hatunsun! Bir de böyle kısa giyiniyorsun!"

Leon'un bana ettiği iltifatla sırıtmaya başladım. Canım öküzüm benim ya! Bu sırada kapının sesini duyduk. Sanırım gelmişlerdi. Hemen aşağı indik. Leon arkamdan gelirken sürekli elbisemi aşağı çekmeye çalışıyor ben de onun eline vuruyordum. Sonunda kapıya varabildik ve Leon kapıyı açtı. En önde Haluk baba duruyordu. Leon sarılmak için kollarını açtı.

SENDE KENDİMİ KAYBETTİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin