Sürpriz

4.8K 207 235
                                    

Hilal'in ağzından

Yeliz... Yoksa bu Yeliz, Leon'un Yeliz'i miydi? Yüzümdeki gülümsemem donmuştu. Yeliz bu halimi görünce pis pis sırıtmaya başladı. Hemen Leon'a baktım. Gözlerini Yeliz'e dikmişti. Az önce bana kenetlenmiş olan gözler şimdi de Yeliz'e kenetlenmişti. Ama bana baktığı gibi bakmıyordu. Bakışlarında nefret vardı. Bu sırada Cem "Sonra görüşürüz." deyip karısını da alıp gitmişti. Leon onların arkasından bakıyordu.

Çok dikkatli baktım o kehribarlara. Özlem kırıntısı var mıydı diye. İşte o an kalbime bir ağrı saplandı. Çünkü kendime itiraf edemesem de en çok korktuğum şeyi gördüm o gözlerde. Özlem... Bir kere bile bana dönüp bakmadı. Sanki orada yokmuşum gibi. Zaten benim değerim de buydu. Ne sanıyordum ki?

Leon tek bir kelime dahi etmeden gitmeye başladı. Hiçbir şey söyleyemedim ona. Ve o gitmişti. Sadece buradan da değil. Sanırım benden de gitmişti. Bana hiç gelmemiş bir adam benden nasıl gidebilirdi ki? Hiç kazanamadığım bir adamı nasıl kaybedebilirdim ki? O zaman içimdeki kaybetme korkusu da nereden çıkmıştı? Bu çok kötü bir duyguydu. Kendimi de kaybediyordum bu duyguyla. Hem de daha bu kadar tazeyken içimi kemiriyordu bu korku.

Karanlıktan korkarsan ışığı açarsın, yüksekten korkarsan aşağı inersin. Peki ya ölümden korkuyorsan? Bundan kaçmanın bir yolu var mıydı? O an Leon'u kaybetmek bana ölümmüş gibi geldi. Ona ne ara bu kadar bağlandım bilmiyorum ama canım çok yanıyordu.

Orada öylece kalmıştım. Sonra neredeyse hala dolu olan tabağımı bırakıp odaya çıktım. Leon burada da yoktu. Yalnızdım. Ama en acısı da Leon yanıma gelse bile ben yine yalnız olacaktım. Gözlerimden yaş geldiğini fark ettim. Silmeye uğraşmadım bile. Hemen pijamalarımı giydim. Aslında o yok diye yatağa yatabilirdim ama istemedim. Yine koltuğa yattım.

Oda karanlıktı. Ben ise elimle kolyemle oynayarak düşüncelere dalmıştım. İçimde kaybetme korkusundan daha kötü bir his olduğunu fark ettim. Ya o kız yeniden Leon'u üzerse... Bu canımı daha çok yakmıştı. Leon'u ağlarken düşündüm. Gözyaşları kalbime düşüp yaktı beni. Onu acı çekerken görmektense, onun mutlu olmasını ama benim onu hiç görmememi tercih ederdim.

O kızın daha Leon'a ne yaptığını bile bilmiyordum. Nasıl engel olacaktım onu üzmesine? Nasıl yapacaktım bilmiyorum ama yapacaktım! Zamanında beni sürekli ağlatan adam bir daha ağlamasın diye çözümler üretmeye çalışıyordum şimdi. Salak Hilal!

Yarın Leon'un doğum günüydü ve ona yapacağım sürprizden vazgeçmemiştim. Morali yerine gelirdi. Hem belki derdini de anlatırdı. Gerçi bugün Cem'le karşılaştıktan sonra az çok fikirlerim olmuştu ama Leon'un anlatması farklı olurdu elbette.

Aradan kaç saat geçmişti bilmiyorum. Gözüme uyku girmemişti. Kapının açılma sesi gelince hemen uyuyor numarası yapmaya başladım. Burada uyuduğumu görünce şaşırır ya da hiç umursamadan gider yatar zannediyordum ama öyle olmadı. Yanıma geldi. Alkollü nefesini hissettim. İçmişti. Acaba çok mu içti? Sarhoş muydu? İçimdeki meraka rağmen numaraya devam ettim.

Nefesi iyice yaklaşmıştı. Şu an bana çok yakın olmalıydı. Ama neden? O sırada Leon yanağıma bir öpücük bıraktı. Çok hafif öpmüştü. Daha ben bunun şaşkınlığını atlatamadan alnımda da dudaklarını hissettim. Sonra bir an saçlarımın kokusunu içine çekti gibi hissettim. Üstümü örttü. Biraz daha bekledi yanımda. Daha sonra ise uzaklaştı. Şok içindeydim. Neden böyle yapmıştı ki? Bunları düşünürken uyuyakaldım.

Sabah uyandığımda Leon da uyanmıştı ve sanki dün hiçbir şey olmamış gibi davranıyordu. İkimiz de her şey normalmiş gibi hazırlandık ve kahvaltıya indik. Ona yapacağım sürprizden şüphelenmemesi için doğum gününü kutlayacaktım.

SENDE KENDİMİ KAYBETTİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin