Kolye

5.1K 209 137
                                    

Hilal'in ağzından

Leon beni sırtına alarak denize girdi. Sonra ben de onu suda boğmaya çalıştım. Ama onu suda boğayım derken kendimi ondan fazla su yutmuş bir vaziyette buldum. Bu sefer dikkatli davranmıştım ve kendimi onun kucağında bulmamıştım. Sonra denizden çıktık. Her ne kadar güneşlenmek istediğimi söylesem de Leon çok aç olduğunu söyleyerek beni peşinden sürükledi.

Odaya gittik. Sırayla duş aldık sonra hazırlandık ve aşağıya indik. Otelin harika bir bahçesi vardı ve orada kahvaltı etmeye başladık.

"Madem bana sabah anlattıkların yalandı şimdi doğruları anlatmayı düşünüyor musun?" Leon bir süre duraladı.

"Önemli bir şey olmadı."

"Sabah anlattıkların da o kadar önemli şeyler değildi aslında. Hepsi rezillikti! Başka bir rezillik çıkarmadım değil mi?"

"Hayır. Gerçekten öyle anlatılmaya değer bir şey olmadı." Bir süre durdu ve öylece bana baktı. "Ben bile tam hatırlamıyorum yani."

"Ne yani sen de mi sarhoş oldun?" dedim gülerek. Yüzümü inceledi bir süre.

"Bazen bir kokuyla bile sarhoş olabilir bir insan." Bu da ne demekti şimdi? Leon'dan beklediğim sözler değildi bunlar. Sanırım aklına Yeliz denen kız geldi. Sahi kimdi o kız? Bazen aklıma geliyordu ama Leon'a sormaya korkuyordum. Konuyu değiştirme ihtayacı hissettim.

"Bugün ne yapacağız?"

"Gümüşlük'ü biliyor musun?"

"Evet. Daha önceden de gelmiştim zaten."

"Bugün oraya gidelim. Gezeriz falan. Sonra yemek yer, bir şeyler içer döneriz."

"Yok yok. Bundan sonra seninle hiçbir şey içmem." dedim ellerimi havaya kaldırarak. Leon bu halime güldü. Sonra aklıma bir şey gelmişti.

"Gümüşlük'te Murat amca olmadığına göre ayrı ayrı gezebiliriz. İstersen." Bunu teklif etmiştim ama açıkçası istemiyordum. Leon da bir süre duraksadı.

"Şimdi başına bir şey falan gelir. Babamlara açıklayamayız. Başıma bela olma!"

"Ne gelecek başıma?"

"Hilal uzatma işte. Ben de seninle gezmeye meraklı değilim ama mecburum!" Bir cevap vermedim. O da sessizliğimi onay olarak aldı. Kahvaltı bitince balayı için özel olarak kiralanmış arabamıza bindik. Gümüşlük'e gelince arabayı park ettik ve gezmeye başladık. İlk olarak el yapımı şeylerin bulunduğu pazara girdik. Ben gördüğüm her dükkana bakıyordum. Leon şimdiden sıkılmış gibiydi.

"Hilal takı dediğin her yerde var. Ama Gümüşlük her yerde yok."

"Akşama kadar Gümüşlük'te nereyi gezebiliriz ki? Hem baksana sence bu kolyelerden hangisi?" Elimde iki tane kolye tutuyordum. Leon tezgaha iyice baktı ve bir tane kolyeyi eline aldı.

"Bence bu." Bu kolyeyi yeni fark etmiştim ve gerçekten de hoşuma gitmişti. Ama biraz şüpheyle sordum.

"Çok güzel! Ama bu biraz çocuksu değil mi?" Leon beni dikkatle süzdü.

"Çok güzel! Ama bu biraz çocuksu değil mi?" Leon beni dikkatle süzdü

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
SENDE KENDİMİ KAYBETTİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin