SENDE KENDİMİ KAYBETTİM

Küçük Bir Şaka

Hilal'in ağzından

Bir süre şokla o pozisyonda kaldım. Leon da bön bön bana bakıyordu. Hadi ben şoktan hareket edemiyorum sen çekilsene be adam! Suyun içinde ıslak ıslak kucağında duruyordum. Aklıma odada bana söyledikleri gelince kendime gelmeye başladım. Herif yokluktan niyeti bozmuştu! Hemen onu ittirdim ve geri çekildim.

"Ben biraz yüzeceğim." dedim ve onun yanından uzaklaştım. Neyse ki havuz kocamandı. Bir ara arkama baktım. Bizimki iki tane taş gibi kızla konuşuyordu. Beni kurtlardan koruyan aslana bak! Şimdi çakallarla takılıyor!

Sinirlendim bir an ama anlaşma aklıma geldi. Bu yüzden sinirimi sudan çıkararak hızla kulaç atıyordum ki bir bedene çarptım. Koskocaman havuzda bunu becerebilmem bir yetenekti bence. Neyse ki adamcağız kibardı da bir şey demedi. Tanıştık. Adı Kerem'miş. Beş dakika falan öylesine sohbet ettik. Çocuğun sevgilisi varmış ve ona evlenme teklifi etmek için buraya getirmiş. Öylesine bir iki tavsiye verdim. O da bana gülerek teşekkür etti. Sonra vedalaştık ve ben yüzmeye devam ettim. Bir anda ayağımdan havuzun dibine doğru çekildim.
Telaşla suyun üstüne çıkmamla Leon'u görmem bir oldu.

"Beni öldürmeye niyetlisin galiba!" Söylediklerime gözlerini devirmekle yetindi.

"O kimdi?"

"Kim kimdi?" Bu soruyu onu gıcık etmek için sormuştum ve gayet de başarılı olmuştum.

"Hilal!"

"Bir arkadaş."

"Senin de arkadaşların bitmiyor. Maşallah!"

"Ha seninkiler çok bitiyor sanki! O yanındakiler kimdi?"

"İki arkadaş." dedi pis pis sırıtarak.

"İyi! Onlarla oyalan beni rahat bırak da 15 gün iyi bir tatil yapayım."

"Ne konuştunuz arkadaşınla?" dedi son kelimeye vurgu yaparak.

"Sana ne?"

"Hayır yani gülüşüyordunuz ya! O kadar komikse söyle ben de güleyim." Bu tavrı üzerine gülmeye başladım.

"Ders hakkında konuşuyorduk öğretmenim." Bu lafım üzerine yüzünü buruşturdu. Ama sonra dayanamayıp gülmeye başladı.

"Hilal saçma sapan şakalar falan yapma ya!"

"Tamam tamam. Öylesine konuştuk işte Kerem'le. Yeni tanıştık." Sevgilisi olduğunu söylememe gerek yoktu bence.

"Kerem'le?" Kafasını salladı. "Yağız, Buğra, Kerem... Ohooo Maşallah Hilal Hanım! Futbol takımı kuracaksın bu hızla."

"Hıı! Futbol takımı kuracağım. Adıda Aslandan Kurtulan Kurtlar olacak." dedim ve yine gülmeye başladım. O sadece göz devirmekle yetindi. Sonra aklına bir şey gelmişçesine gülümsedi. Gözlerindeki bu bakış da neydi?

"Demek ki bana da gülebiliyormuşsun küçük hanım." Bu gerçekten beklediğim bir cümle değildi. Ona gülüp gülmememi umursadığını dahi bilmiyordum. Konuyu değiştirdim hemen.

"Ben yoruldum havuzdan çıkacağım. Akşam da olmak üzere zaten. Duş alır hazırlanırım akşam yemeği için."

"Yemeği odada yeriz. Yemekten sonra öyle oteli dolaşırız."

"Olur."

Odaya gittim. Hala kalbim çok hızlı atıyordu. Hemen duşa girdim. Sonra çıktım odaya geçtim ve hazırlanmaya başladım. Kapının sesinden odaya Leon'un girdiğini anladım. O duş alırken ben hazırlanmayı bitirmiştim. O da hazırlanıp yanıma geldi ve yemeğimiz odaya geldi. Salon kısmında bulunan masayı kurdular.