Oyuncağın Değilim

5.1K 205 173
                                    

Hilal'in ağzından

O gün el ele yürüyerek odamıza geldik. Çok heyecanlıydım ve her ne kadar kendime itiraf etmek istemesem de mutluydum. Odaya gelir gelmez eline pansuman yaptım.

"Hilal abarttın ama sen de!"

"O kadar sert vurmuşsun ki çocuğa! Hem ne yaptı ki o?" Leon bana ve özellikle de elbiseme ters ters baktı.

"Benim olana göz dikti!" Demek çocuk benim hakkımda bir şeyler söylemişti. Leon'u bu kadar delirtecek kadar ne söylemiş olabilirdi ki? Bunları düşünmeyi hemen bıraktım. Bu durumla biraz eğlensem sorun olmazdı bence.

"Kötü bir yorum mu yaptı benim hakkımda?" dedim saf ayağına yatarak. Leon da diğer elini yumruk yapmıştı.

"Aksine iyi bir yorum yapmıştı!" Sinirlenmiş numarası yaptım.

"Aşk olsun Leon ya! Yakışıklı çocuktu o! Kısmetimi kapatıyorsun!" Leon dönüp öyle bir baktı ki korkudan ne diyeceğimi hatta nasıl bakacağımı bile bilmiyordum.

"Dalga mı geçiyorsun?!"

"E-evet." Gülümsemek için kendimi zorlamıştım ama korkudan başarılı olduğumu sanmıyorum.

"Bir daha böyle boş boş şakalar yapma o zaman!" Sinirlenmiştim. Elimdeki pamuğu bilerek yarasına daha çok bastırdım. Ama hiç sesini çıkarmıyordu. Kaşlarımı çattım. Daha çok bastırmaya çalıştım. Hala ahlama falan yoktu. Leon gülmeye başladı.

"Biraz daha bastır Hilal ya! N'olur bak!"

"Hiç mi acımıyor ya?!"

"Biz ne acılar gördük kızım!" Yüzümü buruşturdum. Sonra da pansuman bitti ve bu işi de böyle hallettik.

Birkaç gün daha geçti. Bu süre içinde pek değişik bir şey olmadı. Sadece bir ara Leon bana mayo aldı ve onunla denize girmem konusunda beni zorladı. Sahile inince tuvalete gideceğimi söyleyip mayomu çıkarıp yine bikini giydim ve Leon beni görünce boğmaya kalktı. Onun dışında hiçbir şey olmadı.

Balayımızın bitmesine bir gün kalmıştı. Açıkçası sevmiştim buraları. Bu yüzden üzülüyordum ama aklıma gelince zevkten dört köşe olduğum konu ise Yeliz ve Cem ikilisini geride bırakacak olmamızdı. Leon bana hala bu konuyu anlatmamıştı. Aslında az çok ortadaydı ama Leon'un da bana anlatmasını istiyordum. Çünkü bazen olaylarda canımızı en çok yakan şey detaylardır. Birinin bakışıdır mesela. Ya da o günkü ruh halimizdir. Ya da o kişinin bizim için yeri. Daha birçok sebep sayılabilir. Bir olay canımızı yüzlerce kez yakabilir yani.

Bu düşünceleri kafamdam atmaya çalıştım. Yarın gidecektik. Bu yüzden buranın tadını çıkarmam gerekiyordu. Akşam otelde son yemeğimizi yiyecektik. Hazırlandım ve aşağıya indim. Leon beni masada bekliyordu. Geçip karşısına oturdum. Siparişleri verdik. Sonra yanımıza Cem ve Yeliz geldi. Cem konuya girdi.

"Bugün son gününüzmüş sanırım. Öyle güzel bir şeyler de yapamadık. Çünkü balayı diye sizi rahat bıraktım. Ama şimdi bu yemeği beraber yiyeceğiz. Kurtulamazsınız." Bunları çok içten bir şekilde söyledi. Hiçbir şeyden haberi yoktu garibimin. Aslında ona söylememiz lazımdı. Vicdan azabı çekiyordum ama bu konu beni ilgilendirmezdi. Bu yüzden susmam gerekirdi. Yeliz hemen Leon'un yanına oturmuştu. Cem de benim yanıma.

"Yenge bizimki seni üzmüyor değil mi? Üzerse bana haber ver. Ben hesabını sorarım." Ben daha cevap veremeden Yeliz yellozu konuya daldı.

"Ay Leon ne üzecek bu kızı?! Bizimkini bulmuş işte. Daha iyisini nereden bulacak?" Bana pis bakışlarını yolladı. "Esas Leon'a sormak lazım. Karın seni mutlu edebiliyor mu Leon?" Sorusunu öyle bir imayla sormuştu ki elimdeki çatalı ona fırlatmamak için kendimi zor tuttum. Leon'un cevabını merak ediyordum. Gülümsemeye başladı ve masanın üzerinden elimi tuttu.

SENDE KENDİMİ KAYBETTİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin