Tuvalet Temizliği

3.9K 218 320
                                    

Leon'un ağzından

Ben koltukta oturmuş Hilal'e anlaşmayı bozdurmak için ne yapacağımı kara kara düşünürken Hilal'in cıvıl cıvıl sesi geldi önce kulaklarıma. Sonra ise kendisi göründü.

"Leooonn!"

"Efendim Hilal."

"Sana çok sevineceğin bir haberim var. Duyunca bayılacaksın." Önce şaşırmıştım. Sonra aklıma gelen şey... Yoksa... Heyecanla ayağa kalktım ve Hilal'e sıkı sıkı sarıldım. Hilal de şok olmuştu. Geri çekildim ve sırıtarak Hilal'e baktım. O da bana anlamayan gözlerle bakıyordu. Bu hali o kadar tatlıydı ki onu yiyebilirdim. Ve sonunda sorumu sordum.

"Babama torun mu geliyor? Hamile misin?" Hilal ağzını sonuna kadar açtı. Gözleri de aynı şekilde açılmıştı. Hızla geri çekildi.

"E oha Leon! Hayır ya! Hamile falan değilim." Gülümsemem donakaldı. Sonra ise aklıma gelen ihtimalle yine gülümsedim. Sanırım artık düşünmeme gerek kalmamıştı.

"O zaman yapacağız!"

"Ne yapacağız?" diye saf saf sordu Hilal.

"Torun. Anlaşmadan vazgeçmedin mi?"

"Hayır!" Bu da değilse ben neye bu kadar sevinebilirdim ki?

"Ne oldu o zaman Hilal?" Hilal pis pis sırıtmaya başladı. Bu sırıtış hayra alamet değildi.

"Tuvaletimiz kirlenmiş." Sanırım yanlış duymuştum. Evet evet. Kesin yanlış duymuştum. Hilal ne saçmalıyordu? Ona gözlerimi kısmış ne olduğunu anlamaya çalışırcasına ona bakıyordum. Hilal de bana dünya daha az önce anlattığı soruyu çözemeyen öğrencisine İlber Ortaylı bakışı atan öğretmen gibi bakıyordu. Benim anlamayacağımı anlayınca gözlerini devirdi ve açıklamaya başladı.

"Hani sen ve ben bir anlaşma yaptık ya..."

"Evet lanet olsun ki yaptık! Ee?"

"Ee'si o anlaşmanın maddelerinden biri tuvaletleri temizlemendi." Diğer maddelere kafayı o kadar takmıştım ki bunu çoktan unutmuştum. Dün Hilal'in biricik kıyafetlerini yaktıktan sonra böyle susup oturmasını beklemek benim aptallığımdı zaten!

"Hilal ben ne anlarım tuvalet temizliğinden?"

"Bilmem Leon. Ne anlarsın işte bakıp göreceğiz." Kendimi acındırmaya çalıştım.

"Ama benim omzum yaralı." Hilal bir süre gözlerini omzuma dikti. O neşeli gözlerini hüzün kaplamıştı. Sırf vicdan yaptırmak için bunu kullanmasaydım iyiydi. Sanırım artık çok geçti. Hilal hemen kendini toparladı. Gözlerindeki bakışı gördükten sonra az önceki pişmanlığımın boşuna olduğunu anladım.

"İşine gelince çok daha ağır işler yapıyorsun ama! Hem evde o kadar banyo var. Ben yine insaflıyım sadece birini temizleteceğim sana. Tabi bu seferlik."

"Acı bana."

"Ben kalbimle olan savaşımı kaybettim zaten. Sırf aptallığım yüzünden bu haldeyiz. Yoksa benim burada bile olmamam lazımdı."

Beni kendi iradesi olmadan affetmişti. O da kalbinin esiriydi. Bu yaptığına engel olamıyor ama bunun için kendini de suçluyordu. Ona bu berbat hissi yaşattığım için bir kez daha kendimden utandım. Ama kararlıydım. Onun hafızasında o kadar çok güzel anı yaratacaktım ki hüzünlerini unutacaktı. Daha fazla itiraz etmedim ve kuzu kuzu banyoya çıktım. O da peşimden geldi. Yerde daha ne olduğunu bile bilmediğim malzemeler bana ben de onlara bakıyordum.

"Bunlar gerekli malzemeler Leon. Şurada da kullanılmamış diş fırçası var."

"Diş fırçası?"

SENDE KENDİMİ KAYBETTİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin