İlk Dans

5.7K 216 122
                                    

Hilal'in ağzından

Eve geldik. O gün boyunca hiç konuşmadık. Bu yakınlaşma, Leon'un kulağımdaki nefesi, boynumdaki dudakları... Bana ağır gelmişti. Bunlar benim için çok önemli şeylerdi. Aklıma geldikçe nefesim kesiliyordu. Bir yandan da sıcak basıyordu.

Ertesi gün Leon yanıma geldi ve cumartesi gecesi şirketin kuruluşunun 27.yılı için balo olacağını söyledi. Bunu bana Buğra da söylemişti zaten ama olanlar yüzünden tamamen aklımdan çıkmıştı. O gün dışarı çıktım ve esas patronun gelini olduğum için şık bir elbise aradım. Birkaç saat sonra üzerimde hoş duran bir elbise bulmuştum. Yırtmacı benim için iddialıydı ama bir gece için bir şey olmaz herhalde diye düşünüp aldım.

O günden sonra Leon'la tek muhabbetimiz dışarıda işi olduğu için kutlama balosuna onun direkt oradan geçeceği benimse evden tek başıma gideceğimdi. Zaten asansörde olanlardan sonra evde pek konuşmamak işime gelmişti.

Sonunda kutlama gününe gelmiştik. Birçok davetli gelecekti ve ben pek böyle ortamları sevmezdim. Babamlarla da gitmekten hep kaçınmışımdır zaten. Şimdi bir de üstelik Leon'la ani bir şekilde evlilik haberimizin duyulması üzerine tüm gözler bizim üzerimizde olacaktı. Bu beni iyice geriyordu. Umarım geç saatlere kadar orada durmazdık. Ama sanırım bu imkansızdı. Çünkü gece eğlence ve müzikle başlayacak ortalara doğru Haluk babanın konuşmasıyla devam edecek biraz daha sürdükten sonra sonlanacaktı. Düşündükçe gerildiğim için akışına bırakma kararı aldım. Kuaföre gittim. Saçım, makyajım ve ben hazırdık.

Leon'un ağzından

Asansördeyken Hilal'le yakınlaştığımız o an gözümün önünden gitmiyordu. Onun ciğerlerime dolan yasemin kokusu... Gözleri kapalıyken bir süre dudaklarına baktım. Neyse ki o beni görmüyordu. Onu gerçekten öpmek istedim. İlk öpücüğünün sahibi olmak... O unutulmaz anını benimle yaşaması...Ama sonra vazgeçtim. Hilal bundan ümitlenebilirdi ve ben aşık olmadığım bir kıza gereksiz yere ümit vermek istemedim.

Bir süre daha bekledim ama onun yasemin kokusuna dayanamayıp boynundan öptüm kokusunu içime çeke çeke. Geri çekildiğimde o mavi gözlerini açtığını gördüm. O gözler huzurdu.

O günden sonra pek konuşmadık. Bugün cumartesi olmasına rağmen şirkette işim vardı. Bu yüzden buradan direkt kutlama yerine geçecektim. Hilal de evden gelecekti. Bir dakika! Buğra Hilal'i almaya gitmezdi değil mi? Tam ben bu şüpheyle Hilal'i arayacakken şirkette Buğra'yı görmemle rahatladım. Sonunda işlerim bitmişti ve hava da kararmıştı zaten.

Kutlama yerine geçtim. Bugün simsiyah giyinmiştim. Siyah gömlek, siyah ceket, siyah pantolon. Kravat veya papyon takmadım sevmediğim için. Davetlilerle sohbet ediyordum ve gözüm kapıya takıldı sonra önüme döndüm. Bir dakika! Hilal miydi o? Tekrar kapıya doğru döndüm ve yanılmadığımı anladım. Hilal gelmişti ve çok da güzeldi.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
SENDE KENDİMİ KAYBETTİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin