Sarhoş

5.6K 237 269
                                    

Leon'un ağzından

Hilal 7 dakikada bunların hepsini içmişti ve bir de kayıptı öyle mi? Sevgili babam ve annem keşke az önce bana sarhoş olma diye nutuk çekeceğinize gelininize çekseymişsiniz. Gerçi o da benim yüzümden sarhoş olmuştu orası ayrı. Hemen içeri girdim. Hem hesabı ödeyecektim hem de Hilal'i görüp görmediklerini soracaktım. Kasaya geçtim.

"Afedersiniz, eşim az önce 8 numaralı masada oturuyordu. Şimdi yok. Nereye gittiğini biliyor musunuz?"

"Sarı saçlı güzel bir hanım vardı o mu?" Sarı saçlı demen yeterdi! Sinirlenmemeye çalıştım.

"Evet sarı saçlı güzel bir yengen!" Adam mahçup bir şekilde kafasını eğdi.

"O hanımefendi sahile doğru gidiyordu."

"İyi de neden durdurmadınız kadını? Hesabı falan ödemeden gitmiş."

"Hanımefendi 4 karışık kokteyl ve 2 biralık hesabı ödedi."

"2 bira?"

"Çıkmadan önce bir tane daha aldı ve elindeyken sahile doğru gitti." Adama hiçbir şey söylemeden sahile doğru koşarak gittim. Yani Hilal bir alkollü kokteylle sarhoş olup üstüne bir de bu kadar şey içip ortalardan kaybolmak. Gerçekten helal olsun! Büyük bir başarı! Bir süre daha Hilal'i aradım. Sonunda onu bulmuştum. İskelede oturmuş ayaklarını denize doğru sallıyordu. Hemen koşarak yanına gittim.

"Hilal sen n'apıyorsun?"

"İyiyim Leon sen nasılsın? Allah belanı verdi mi inşallah?!" dedi ve kahkaha atmaya başladı.

"Verdi Hilal verdi. Seni verdi daha ne belamı verecek?!" Ben bunu söyleyince Hilal dudaklarını büzüştürdü. Elindeki bira şişesinden bir yudum daha almak için ağzına götürüyordu ki şişeyi elinden aldım. Ama bu şişeyi de zaten bitirmişti.

"Hilal sen bir alkollü kokteyl yüzünden bu hallere nasıl geldin ya?"

"Ben daha önce hiç iç-içki içmedim ki!" Bu kız hangi dünyada yaşıyordu?

"Neden?"

"Ç-çünkü biz arkadaş- arkadaşlarla buluşunca unutmamamız gereken önemli şeyler konuşuyoruz. Sizin gibi gereksiz değiliz ki!" Sarhoşluğun verdiği pelteklikle çok tatlı konuşuyordu. Bir dakika!

"Sarhoşsun falan ama bana yine de laf sokuyorsun Hilal! Bu ne azimdir böyle!" Sonra kolundan tuttum ve onu kaldırmaya çalıştım. Ama o kolunu hemen benden çekip kurtardı.

"Ne yapıyorsun?"

"Kalk odaya gidiyoruz."

"Hayır ya! Gel sen de otur!" dedi ve bu sefer o beni kolumdan tutup çekiştiriyordu. Aslında onu kaldırmasını bilirdim ama bu halleri çok tatlıydı. Dayanamadım ve yanına oturdum.

"Eee ne yapacağız şimdi küçük hanım? Çok fazla durmayız ama burada."

"Leon hayır yaa! Yansın geceleeerrr sabahına söndüreliiiimmm!" diye ellerini kaldırarak bağırdı.

"Hilal bu şarkıyı doğru kişiye söylediğine emin değilim." dedim gülerek.

"Leon?"

"Efendim."

"Sana sarılayım mı?" Bana sarılmak mı?

"Neden?"

"Çünkü ilk defa sarhoş oldum. Saçmalamaktan korkuyorum."

"Hilal saçmalama!"

"Bak işte şimdiden başlamışım." dedi.

"Neyse kalk biz odaya gidelim." O sırada beni hiç tınlamadı ve arkama doğru el salladı.

SENDE KENDİMİ KAYBETTİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin