Oyunun Kuralları

4.6K 209 158
                                    

Hilal'in ağzından

Leon'la kahkahalar ata ata eve geldik. Ben onun haline gülüyordum da bu dengesiz neye gülüyordu anlamamıştım. Aslında hiç intikam falan tasarlamamıştım daha. Leon cafeye gidelim deyince aklıma geldi. Cafeye girince etrafa bakındım ve benim yaşlarımda, yalnız oturan bir kız görünce aklımdan bir isim uydurup Leon'u onun yanına gönderdim. Uzaktan olanları izledim. Bir ara Leon'u orada bırakıp gitmeyi düşündüm ama adam yumruk atınca suçu yokken yumruk yemesine gönlüm razı gelmedi.

Eve geldik. Annem biricik damadının suratını görünce çığlık attı. Ben bu durumdan eğlence çıkarabilirdim bence. Annem mutfağa gidip, dolaptan buz getirdi ve Leon'un gözünün altına bastırdı.

"Ne oldu oğlum sana? Kim yaptı bunu?"

"Mühim değil anneciğim." diye cevapladı annemi ve sonra bana ters ters baktı Leon. Ben ise gülmemek için kendimle savaş veriyordum. Neyse ki babamın öyle bir zorunluluğu yoktu. Adam Leon'un suratına baka baka pişmiş kelle gibi sırıtıyordu. Hem de annemin uyarıcı bakışlarına rağmen.

"Oğlum ne demek mühim değil? Söyle bana. Ne oldu?" Leon tam cevap verecekken ben gereksiz bir abartıyla ağlamaya başladım. Herkes şaşkınlıkla bana bakıyordu.

"Çok özür dilerim. Çok çok özür dilerim."

"Kızım ne oldu?" Ben yine ağlamaya başladım.

"Ben saklayamayacağım Leon. Söyleyeceğim." Leon bu yine benim başıma ne işler açacak der gibi bakıyordu.

"Biz dışarı çıkmıştık. Yürüyorduk. Sonra dedik ki cafeye girelim." Burnumu çektim.

"Eee?" Babam da meraklanmıştı.

"Eee'si işte babacığım, bizim oturduğumuz cafedeki bir kız Leon'un eski sevgilisiymiş!" Yalan olan ağlamamın şiddetini iyice artırdım. Leon elini alnına hafifçe vurup büyük bir nefes aldı. Babam ise daha da meraklanmıştı.

"Siz bunu nasıl anladınız?"

"Leon gidip kıza selam verdi baba!" Babam sinirden Leon ise şaşkınlıktan gözlerini sonuna kadar açmıştı. Ama annem araya girerek tabi ki de damadını korudu.

"Bak işte! Ne güzel! Çocuk ayrıldıktan sonra bile dost kalabiliyor. Saygılı çocuk işte."

"Azize sen bi karışma!" Babam haklı anneciğim. "Devam et sen Hilal."

"Sonra işte kız sinirlendi Leon'u görünce. Yok neymiş? Leon onu evlenme vaadiyle kandırmışmış falan! Ben inanmadım tabi ki."

"Niye inanmadın ki?" Leon hemen araya girdi.

"Ben böyle bir şey yapacak adam mıyım Cevdet baba?"

"Evet." Adam dürüst ya! "Eee Hilal sonra ne oldu?"

"Bu kızın şimdi yeni sevgilisi varmış. O içerdeydi ilk başta. Biz görmemiştik. Sonra geldi işte. Leon'u tanıdı. Nereden tanıdıysa artık. Kız göstermiştir fotoğraflarını falan herhalde. Neyse işte sonra benim bıyığının bir teline kıyamadığım kocama yumruk attı." Leon bana hayretler içinde bakıyordu. Babam şaşkınlığı üzerinden atan ilk kişi olmuştu.

"Oğlum hadi tamam İstabul'u anladık. Orada yaşıyorsun. Atina hatta genel olarak Yunanistan da tamam. Sen Ankara'ya ne ara el attın?!" Babamın sorusu üzerine gülmemek için kendimi zor tutuyordum. O sırada Leon aniden beni kendine çekip sımsıkı sardı. Babamların yanında da itemiyordum. Ne yapıyordu bu?!

"Kızın Ankara'da olduğunu bile bilmiyordum Cevdet baba. Ama şunu söylemek istiyorum. Ben Ankara'ya sadece bir kez el attım. Onda da yakalayabileceğim en büyük balığı kaptım. Karım aklımı öyle bir başımdan almıştı ki, mantıkla düşünemeyip gidip kıza selam verdim." Saçlarıma öpücükler kondurmaya başladı. Annem ise bize gözlerinden kalp fışkıran emoji gibi bakıyordu. Bu pozisyondan kurtulmam gerekiyordu.

"Iıı... Şey... Akşam oldu biz uyusak mı?" Leon aniden fırladı.

"Kesinlikle!" Bir dakika! Ben az önce ne demiştim? Uyumak! Ben. Leon. Aynı oda. Aynı yatak. Ne yapmıştım ben? Atina Lordu'na koz vermiştim. Annem ve babam maalesef ki kabul ettiler. Biz de odamıza çıktık. Onunla pek konuşmamak için elimden geleni yapmalıydım.

Odaya girdik. Bunu o kadar da dert etmemeliydim. Sonuçta otelde aynı odada kalmıştık. Şu anki farklar odamın banyosunun olmaması ve kanepenin olmamasıydı. Bir dakika! Banyo yoksa ben nerede giyinecektim?

"Arkanı dön!"

"Ne?"

"Arkanı dön!"

"Sebep?"

"Pijamalarımı giyeceğim ve odada gördüğün gibi banyo falan yok."

"Bundan bana ne?" Elime gelen ilk yastığı ona fırlattım.

"Senin önünde mi soyunayım?" Ona attığım yastığı bana geri fırlattı.

"Benim için hiç sorun yok." Leon hemen gömleğini çıkarmaya başlamıştı. Sıra pantolana gelince hemen arkamı dönmüştüm.

"Niye benim önümde soyunuyorsun be?"

"Güzele bakmak sevaptır. Sayemde sevap kazan diye." Yüzümü buruşturdum.

"Güzele güzel bakmak sevaptır bir kere."

"Haa! Yani sen bana güzel bakmayacaksın. Tamam olur. O da olur." Yaptığı ima üzerine hem utançtan hem de sinirden kızarmaya başlamıştım. Şimdiye kadar işi bitmiştir deyip hızla arkamı dönmemle dibimde duran Leon'u görmem ve o şaşkınlıkla az kalsın düşerken Leon'un beni belimden tutması bir oldu. Kollarım göğüs hizasındaydı. Filmlerdeki gibi resmen iki saat bön bön bakıştık. Sonra ben hızla kendimi çektim.

"Arkamı dönüyorum. İşini halletmen için bir dakikan var. Gerisine karışmam." Gıcık!
O arkasına dönünce ben de dediğini yaptım ve hızla işimi bitirdim. O da arkasını döndü ve hemen yatağa girdi.

"Hop! Hop! N'apıyorsun?" Gözlerini devirdi.

"Şimdi yine aynı yatakta olmaz olayına başlama. Koltuk falan yok burada. Yerde de yatamayız. Yine araya yastık koyar uyuruz Hilal."

"Senden bu kadar nefret ederken sana bu kadar yakın olmaktan nefret ediyorum." Leon sanki iltifat etmişim gibi gülümsedi.

"En azından artık nefret ediyorsun." Ona şirket kutlamasında söylediklerimi hatırladım. Sonuna kadar hak ediyordu! Araya yastıkları koydum ve yatağa girdim. Tam uzanacaktım ki gördüğüm şeyle kafama bir şaplak indirmem bir oldu. Başımın altındaki yastığı alıp hemen Leon'a vurmaya başladım. Leon bıkkınlıkla yerinde doğruldu.

"Yine ne var Hilal?!"

"Ben üstümü değiştirirken sen oradaki aynadan beni mi izledin?!" Leon pis pis sırıtmaya başladı.

"Bikiniyle sahillerde geziyorsun ama! Şimdi ne olmuş?" Yastıkla ona vurmaya başladım.

"Sapık! Pis sapık!" Leon yastığı tutup hızla çekti ve yastığı tuttuğum için Leon'a yapışmam bir oldu.

"Bugün beni bir kez sapık ilan ettin zaten. Yeter. Eğer dikkat etseydin aynayı fark edince gözlerimi kapattığımı da görürdün!" Gerçekten kapatmış mıydı? Gözlerine baktım. Yalan söylüyor gibi değildi. Sinirle geri çekildim ve yastığımı aldım.

"Senden beklenmeyen hareketler olunca insan şaşırıyor." dedim ve arkamı dönüp yattım. Sonra aklıma takılan şeyi sordum.

"Az önce aşağıda neden öyle davrandın?" Leon güldüğünü duydum.

"Kendince bir oyun oynuyordun. Madem öyle o zaman oyunu kurallarına göre oynayalım." Sırıttım.

"Yalnız dikkat et Leon! Artık eski Hilal yok. Bu oyunda kuralları ben koyarım."

"Öyle olsun bakalım." dedi ve o da arkasını dönüp yattı.

Bölüm atmamayı düşünüyordum ama hem vakit bulunca hem de çok çok değerli(😘) biri ısrar edince bölüm yazdım.
Umarım beğenmişsinizdir😊

SENDE KENDİMİ KAYBETTİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin