Eve Dönüş

4.6K 214 123
                                    

Hilal'in ağzından

İlk başta gerçekten tepki vermedim. Çünkü tenezzül etmedim. Sanırım artık resmen deliriyordum. Ağlanacak halime gülüyordum sürekli. O gün dönüş yolunda Leon'un yaptığı bir şakaydı. Evet. Dışarıdan bakınca komikti belki de ama yaşayınca... Tamam oradaki adam beni bir daha görmeyecek. Ben de onu bir daha görmeyeceğim. Görsem de tanımayacağım belki de ama bütün bunlar beni küçük düşürmesi için bir sebep değil.

Hani demiştim ya bir olayda can yakan asıl şey detaylardır diye. Adamın bakışlarıydı canımı yakan. Sırf keyfi istedi diye beni rezil etmekten zevk almasıydı. Şaka. Evet kendince güldü, eğlendi ama beni küçük düşürmek bu kadar basit olmamalıydı onun için. Bana zerre saygısı yoktu. Bunları suratına söylesem mi düşünüyorum. Sonra hemen vazgeçiyorum. Laf anlayana anlatılır. Sanırım biraz da yoruldum bu durumdan.

Bodrum'dan döneli iki hafta falan olmuştu. Bu süre içinde ikimiz yine soğuktuk birbirimize. O şirkete gidiyordu. Ben de evde kafamı dinliyordum. Bazen işlerden dolayı geç geliyordu. O gelmeden yemeğimi yiyor, onunla aynı sofraya oturmamaya dikkat ediyordum. Bunu ne zamana kadar mı yapacaktım? Böyle basit şeylerde bile benim hislerimi önemseyene kadar. Yani boşanana kadar böyle devam edecekti zira Leon'un akıllanacağını sanmıyordum.

Leon eve gelince her zaman yaptığım gibi odama çekilmiştim. Kitap okuyordum. Kapı sesi geldi. Hemen aşağı indim. Atina Lordu kalkıp da bakmaya tenezzül etmemiş. Öküz! Kapıyı açmamla Buğra'yı görmem bir oldu. Onunla uzun bir süredir sadece telefonla konuşuyordum. Şimdi onu karşımda görmek iyi gelmişti. Oh be! Sonunda kendimi yanında değerli hissedeceğim biri! Hemen ona sarıldım.

"Buğra! Çok özledim seni!"

"Ben de seni çok özledim." Bu sırada Leon yanımıza geldi.

"Beni de özledin mi Buğra?"

"Seni kim niye özlesin be?!" Bu laflarım üzerine Leon sinirle bana döndü. Umurumda mı? Hayır.

"Ben öylesine bir uğrayayım demiştim. Bir ara şirkete gelmen gerekiyor. Artık tatil yeter. Çalışma vakti yaklaştı tasarımcı hanım." Bu sözler üzerine güldüm.

"Merak etme unutmadım. Kendim evde başladım bile biraz. Neyse boşver bunları. Gelsene içeri." O sırada Leon ve Buğra bakıştılar.

"Yok ben gelmeyeyim. Hilal senden bir ricam olacaktı."

"Tabi."

"Yarın Bora'nın okul arkadaşlarıyla yaz bitecek diye parti mi ne varmış. Herkes ailesiyle katılacakmış. Sen de gelebilir misin?"

"Seve seve gelirim. Hem Bora'yı da çok özledim."

"Harika. O zaman yarın akşam 6'da gelip alayım seni." Leon burada lafa girdi.

"Ben bırakırdım."

"Gerek yok Leon." Bu cevabım üzerine Leon bir süre bana baktı.

"Tamam o zaman. Yarın görüşürüz Hilal."

"Görüşürüz Buğra." dedim ve arabasına binene kadar onun arkasından el salladım. Kapıyı kapatıp tam arkama döndüğümde Leon dibimdeydi.

"Bu ailelerle yapılan bir eğlence değil mi?"

"Evet."

"Sen aileden misin peki? Niye gidiyorsun?"

"Evet ailedenim." Leon sinirle güldü.

"Öyle mi? Nasıl oluyormuş o?"

"Şöyle ki Leon aile olmak için illa aynı kandan olmak ya da aynı soyadını paylaşmak gerekmiyor. Mesela sen ve ben aynı soyadını taşıyoruz. Kağıt üzerinde karı-kocayız. Ama aile miyiz? Hayır!" Leon bana öylece bakakaldı.

SENDE KENDİMİ KAYBETTİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin