Bakalım Zafer Hangimizin

5K 231 135
                                    

Hilal'in ağzından

Ertesi gün tekrar şirkete gitmiştik. Leon Bey özel olarak arayıp rica ettiği için Merve Hanım koşarak gelmişti. Atina Lordu'nun da keyfi gayet yerindeydi! Merve'ye güveniyordu. Ondan emindi. Hatta herkes yarışa bile gerek olmadığını düşünüyordu. Bu durumda bir tek Buğra yanımdaydı. O da olmasaydı yapayalnız kalacaktım. Özellikle de biricik kocam karşı tarafı acayip destekliyordu. Ee ne de olsa bu savaş bizimdi.

Yönetim kurulu Buğra'nın önerisini kabul etmişti. Merve'ye ve bana 15 gün süre verdiler. Bu süre içinde ikimiz de yeni bir koleksiyon hazırlayacaktık ve dosyayı onlara teslim edecektik. Merve bunları duyunca hemen bana küçümseyen bir bakış attı ve bakışlarından farksız olan sözlerini sıraladı.

"Gerçekten zaman kaybetmeye gerek var mıydı? Hem ben Hilal'i severim yani rezil olmanı istemem canım benim. İlla kendini geliştirmek istiyorsan ben arada size gelirim seni çalıştırırım. Hem sen de üzülmemiş olursun. Ne dersin? Öyle değil mi Leon?" Leon kendinden emin bir gülümseyle bize bakıyordu. O daha ağzını açıp cevap vermeden ben araya girdim.

"Beni düşündüğün için çok teşekkür ederim ama inan bana senin yardımına ihtiyacım yok."

"Ay canım yardım istemekten niye çekiniyorsun ki? Bunda utanılacak bir şey yok." dedi en yapmacık halleriyle. Ben de onu taklit ederek cevap verdim.

"Ay canım niye yardım istemekten çekineyim? Ama benim bildiğim kadarıyla yardım bir konuda kendinden üstün seviyede olan birinden alınıyor. Ben daha sende olmayan bir şey için nasıl kendiminkiyle kıyaslama yapayım?"

Benim bu sözlerim üzerine Merve'nin gülümsemesi dondu. Şaşkınlıktan mimiklerini bile oynatamıyordu. Seviyesiz! O sırada Leon'a baktım. Bir eliyle ağzını kapatmış gülmemeye çalışıyordu. Merve sinirle bana dönüp konuşmaya başladı.

"15 gün sonra seni burada ezmekten çok zevk alacağım! Buradan ağlaya ağlaya gideceksin!"

"Ben buradan nasıl giderim bilmiyorum ama ben gittikten arkamdan ağlayan sen olacaksın! Ayrıca gideceğim tek yer kutlama yemeği olur." dedim ve sırıtarak çıktım oradan. Böyle büyük büyük konuşuyordum ama ben bile kendimden bu kadar emin değildim aslında. Sadece altta kalmamak için uğraşıyordum. Buğra dışında hiç kimse benden bir şey beklemiyordu. Özellikle de Leon!

15 gün geçmişti bile. Leon'la bir aydır evliydik. Artık sadece 5 ay kalmıştı. Leon kesin çok mutludur. Umarım bugün ona ikinci bir kutlama sebebi vermez ve bu savaşı kazanırdım. Bu 15 gün içinde hiç şirkete gitmedim. Dolayısıyla da Buğra'yla görüşememiştik ve Leon bu durumdan ayrıca zevk alıyordu. Sadece birkaç kez telefonla konuşmuştuk. Hem Buğra hem de Bora bana çok güzel moral vermişlerdi.

Evden çıkmadan önce son kez çizimlerime baktım. Bence gayet de güzellerdi. Ama Merve'nin ne yaptığını bilmiyordum daha. Bu yüzden hala korkuyordum. Atina Lordu Kılıklı Öküz her gün Merve'yle konuşuyordu. Merve'nin ağzı kulaklarında olduğuna emindim. Neyse ya bundan bana ne?
En azından bu 15 gün içinde sözlü tartışmalarımız ve Leon'un hakaretleri dışında bir şey olmamıştı da kafam rahat bir şekilde çizebilmiştim. Sanki bana bunun için izin vermiş gibiydi.

Buğra'yla en son dün akşam konuşmuştuk. Bu sabah buraya gelecek beni alacaktı ve beraber şirkete gidecektik. Leon'un yol boyunca moralimi bozup beni aşağılamasındansa Buğra'nın moral vermesini tercih ettiğim için teklifini kabul ettim. Hazırlanıp aşağı inmiştim ve Buğra'nın telefonunu bekliyordum. Leon da aşağıya indi ve bir süre gözleri ben de takılı kaldı.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
SENDE KENDİMİ KAYBETTİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin