Senin İçin

4.9K 205 180
                                    

Hilal'in ağzından

Bir süre daha Leon'u beklemiştim. Ama gelmeyince kalkıp bir bakmaya karar verdim. Derenin olduğu tarafa doğru yöneldim ve karşı tarafta Leon ve Yeliz'i gördüm. Yeliz, Leon'a seslenmişti. Leon da konuşmayı kabul etti. Ben ona ayağımı burktuğumu söylemiş olduğum halde o Yeliz'le konuşmayı seçmişti. Tamam ayağımı burkmamıştım ama o bunu bilmiyordu. Konuşmaları bitince de hiçbir şey olmamış gibi yanıma oturacaktı benim.

Buradan ne konuştuklarını duymuyordum. Yeliz, Leon'a cilveyle yaklaşıyordu. Sonra elini Leon'un göğsüne koyup okşamaya başladı. Bir an o eli kırasım geldi ama ne hakla kıracaktım ki? Leon da ittirmiyordu onun elini. Hadi tamam biz seninle kağıt üzerinde evliyiz ama Cem? Sen ona bunu nasıl yaparsın? Belli ki onun hiçbir şeyden haberi yoktu. Yeliz'e zamanında aşık olmuş olabilirsin ama kadın evliydi artık! Belki de hala aşıksın ama bunu yapmamalıydın Leon! Karşı koyman gerekirdi!

Sonra bir anda Yeliz, Leon'un dudaklarına yapıştı. Kalbimde bir şimşek çaktı o an. Duygularımı nasıl kelimelere dökeceğimi bilmiyordum. Bu olanlar benim canımı niye bu kadar yaktı bilmiyorum ama en kötüsü de benim bu acıyı çekmeye bile hakkımın olmamasıydı. Gözlerimden yaşların akmaya başladığını fark ettim. Gözlerimden akan yaşlarda acı vardı ama acım akıp gitmiyordu. Azalması gereken yerde artıyordu.

Leon ittirdi Yeliz'i. Bunu görmek az da olsa hoşuma gitmişti ama etkisi hemen bitmişti. Leon tam bir şeyler söyleyecekti ki o sırada beni fark etmişti. Gözleri bir süre bende takılı kaldı. Yeliz de bana bakıyordu o sırada ve hemen sırıtmaya başladı. Bu ne yüzsüzlük, bu ne gurursuzluktu böyle ya?! Leon zamanında bu kadına mı aşık olmuştu? Bu kadın için mi acı çekmişti? O an ikisinden de soğudum. Aslında Leon, Yeliz'i ittirmişti, görmüştüm ama... Ama kırgındım! Neden bilmiyorum ama kırgındım!

O an orada kalmaya daha fazla dayanamadım. Arkamı dönüp gittim. O an bana dank etti. Biz onunla neydik ki ben onun için sürpriz hazırlamıştım. Tamam şu an Yeliz'e kızgın olabilirdi hatta onu ittirmişti ama ona aşıktı! Alabileceği en güzel hediyeyi almıştı zaten az önce. Benim sürprizime gerek olduğunu sanmıyordum. Bugün o kadar uğraşıp pasta yapmıştım. Sürpriz iptal! Pastamı yemeye gidiyordum şimdi.

Leon'un ağzından

Bazen birine değer verirsin. Onun için birçok fedakarlığı göze alırsın. Adını da hemen aşk koyarsın. Peki biter miydi aşk? Gerçek aşk bitmezdi. İnsanlar yanlış duygulara aşk dediği için kaybederlerdi. Tıpkı benim gibi. O an Yeliz'e karşı değil içimde aşkı hissetmek, nefreti bile hissetmiyordum. Aşk sanırdım duygularımı. Ama bittiyse duygular onun adı aşk olur mu? Hayır.

O an hala Hilal'e bakıyordum. Sonra o arkasını dönüp gitmeye başladı. Hemen onun peşinden gittim. Beni öptüğü için Yeliz'e haddini bile bildirmekle uğraşamazdım. Çünkü Hilal ağlıyordu! Onu ardımda bırakıp gittim.

Önce köprüye ulaştım sonra koşarak karşıya geçtim. Hilal hiçbir yerde yoktu. Gözükmüyordu! İyi ama bu kızın ayağı burkulmamış mıydı? Nasıl bu kadar hızlı uzaklaşabilmişti? Bir süre etrafta onu aradım. Sonra Hilal'in bana attığı konum geldi aklıma. Hala orada olabilir miydi? Denemeye değerdi. Oraya gitmeye başladım.

Yaklaşmıştım. Orada oyuk gibi bir şey vardı ve önüne iki tane dilek feneri asılmıştı. Ama bu... Bir dakika! Bugün benim doğum günümdü! Hilal bana sürpriz mi yapmıştı? Sabah kahvaltıda kutlamıştı zaten. Tabi ya! Anlamamam için yapmıştı. Ve ben her şeyi mahvetmiştim! Onun yanına gittim. Beni biraz geç fark etti. Bir süre onu inceledim.

Zaten az olan makyajı biraz akmış gibiydi ve gözleri hafif kızarmıştı. Beyaz bir elbise giymişti ve çok da tatlı olmuştu. Aynı zamanda da güzel. Saçında ise yaseminlerden oluşan bir taç vardı. En doğru seçimi yapmıştı. Kokusunu aldığı çiçekten bir taç. Demek ki yaseminleri çok seviyordu. Sanırım artık ben de çok seviyordum. Sonunda beni fark etmişti. Bana boş bakışlarla bakıyordu. Ona biraz daha yaklaştım.

SENDE KENDİMİ KAYBETTİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin