SENDE KENDİMİ KAYBETTİM

Від SmyrnaThemis

444K 16.7K 15.5K

"Nefret aşka en yakın duygudur derler. İste bu yüzden geç anladım sende kendimi kaybettiğimi." Zoraki bir evl... Більше

Sevgilisiyim
Senin Yüzünden
Anlaşma
6 Aylık Cehenneme Hoşgeldin
Canını Yakarken Ben Yanıyorum
Tarifi İmkansız Duygular
Terk Edilmek
Nefret Etme Benden
Aile Krizi
Aynı Oda
Gecenin Güneşi
Kek
Hiç
Şirket
Bizim Savaşımız
Dilek Feneri
Bakalım Zafer Hangimizin
Ve Kazanan
Benimsin
İlk Dans
Unutulmaz An: Aşkın Mührü
Balayı
Havuz
Küçük Bir Şaka
Sarhoş
Neler Oldu
Kolye
Güven
Sürpriz
Mavi
Önemlisin
Oyuncağın Değilim
Yolculuk
Eve Dönüş
Ankara
İntikam
Oyunun Kuralları
Eski Sevgili
Sayende
Leon'un Civcivi
Hayal Kırıklığı
Canın Acıması
Alışkanlık
Git
Öğretmen
Kaybetme Korkusu
Hatırlıyor Mu?
Değersin
Mahkeme
Sende Kendimi Kaybettim
Yeniden
Pansuman
Hırsız
Çarem Sensin
Tek Ruh Tek Beden
Yeni Anlaşma
Bizim Şarkımız
Mest
Tuvalet Temizliği
Evden Yuvaya
Tanışma
Engele Rağmen Alev
Eksik Olan
Can ve İlk
Hastane
Torun Coşkusu
Anlaşma Bozuldu
Hamilelik
Hesaplaşma
Dağ Evi
Hayal
~Final~
Final #2
Bir Duyuru Daha
SIR
Özel Bölüm
Özel Bölüm 2
TEŞEKKÜR
Özel Bölüm 3 part-1
Özel Bölüm 3 part 2
🌟VEDA🌟

Senin İçin

4.9K 205 180
Від SmyrnaThemis

Hilal'in ağzından

Bir süre daha Leon'u beklemiştim. Ama gelmeyince kalkıp bir bakmaya karar verdim. Derenin olduğu tarafa doğru yöneldim ve karşı tarafta Leon ve Yeliz'i gördüm. Yeliz, Leon'a seslenmişti. Leon da konuşmayı kabul etti. Ben ona ayağımı burktuğumu söylemiş olduğum halde o Yeliz'le konuşmayı seçmişti. Tamam ayağımı burkmamıştım ama o bunu bilmiyordu. Konuşmaları bitince de hiçbir şey olmamış gibi yanıma oturacaktı benim.

Buradan ne konuştuklarını duymuyordum. Yeliz, Leon'a cilveyle yaklaşıyordu. Sonra elini Leon'un göğsüne koyup okşamaya başladı. Bir an o eli kırasım geldi ama ne hakla kıracaktım ki? Leon da ittirmiyordu onun elini. Hadi tamam biz seninle kağıt üzerinde evliyiz ama Cem? Sen ona bunu nasıl yaparsın? Belli ki onun hiçbir şeyden haberi yoktu. Yeliz'e zamanında aşık olmuş olabilirsin ama kadın evliydi artık! Belki de hala aşıksın ama bunu yapmamalıydın Leon! Karşı koyman gerekirdi!

Sonra bir anda Yeliz, Leon'un dudaklarına yapıştı. Kalbimde bir şimşek çaktı o an. Duygularımı nasıl kelimelere dökeceğimi bilmiyordum. Bu olanlar benim canımı niye bu kadar yaktı bilmiyorum ama en kötüsü de benim bu acıyı çekmeye bile hakkımın olmamasıydı. Gözlerimden yaşların akmaya başladığını fark ettim. Gözlerimden akan yaşlarda acı vardı ama acım akıp gitmiyordu. Azalması gereken yerde artıyordu.

Leon ittirdi Yeliz'i. Bunu görmek az da olsa hoşuma gitmişti ama etkisi hemen bitmişti. Leon tam bir şeyler söyleyecekti ki o sırada beni fark etmişti. Gözleri bir süre bende takılı kaldı. Yeliz de bana bakıyordu o sırada ve hemen sırıtmaya başladı. Bu ne yüzsüzlük, bu ne gurursuzluktu böyle ya?! Leon zamanında bu kadına mı aşık olmuştu? Bu kadın için mi acı çekmişti? O an ikisinden de soğudum. Aslında Leon, Yeliz'i ittirmişti, görmüştüm ama... Ama kırgındım! Neden bilmiyorum ama kırgındım!

O an orada kalmaya daha fazla dayanamadım. Arkamı dönüp gittim. O an bana dank etti. Biz onunla neydik ki ben onun için sürpriz hazırlamıştım. Tamam şu an Yeliz'e kızgın olabilirdi hatta onu ittirmişti ama ona aşıktı! Alabileceği en güzel hediyeyi almıştı zaten az önce. Benim sürprizime gerek olduğunu sanmıyordum. Bugün o kadar uğraşıp pasta yapmıştım. Sürpriz iptal! Pastamı yemeye gidiyordum şimdi.

Leon'un ağzından

Bazen birine değer verirsin. Onun için birçok fedakarlığı göze alırsın. Adını da hemen aşk koyarsın. Peki biter miydi aşk? Gerçek aşk bitmezdi. İnsanlar yanlış duygulara aşk dediği için kaybederlerdi. Tıpkı benim gibi. O an Yeliz'e karşı değil içimde aşkı hissetmek, nefreti bile hissetmiyordum. Aşk sanırdım duygularımı. Ama bittiyse duygular onun adı aşk olur mu? Hayır.

O an hala Hilal'e bakıyordum. Sonra o arkasını dönüp gitmeye başladı. Hemen onun peşinden gittim. Beni öptüğü için Yeliz'e haddini bile bildirmekle uğraşamazdım. Çünkü Hilal ağlıyordu! Onu ardımda bırakıp gittim.

Önce köprüye ulaştım sonra koşarak karşıya geçtim. Hilal hiçbir yerde yoktu. Gözükmüyordu! İyi ama bu kızın ayağı burkulmamış mıydı? Nasıl bu kadar hızlı uzaklaşabilmişti? Bir süre etrafta onu aradım. Sonra Hilal'in bana attığı konum geldi aklıma. Hala orada olabilir miydi? Denemeye değerdi. Oraya gitmeye başladım.

Yaklaşmıştım. Orada oyuk gibi bir şey vardı ve önüne iki tane dilek feneri asılmıştı. Ama bu... Bir dakika! Bugün benim doğum günümdü! Hilal bana sürpriz mi yapmıştı? Sabah kahvaltıda kutlamıştı zaten. Tabi ya! Anlamamam için yapmıştı. Ve ben her şeyi mahvetmiştim! Onun yanına gittim. Beni biraz geç fark etti. Bir süre onu inceledim.

Zaten az olan makyajı biraz akmış gibiydi ve gözleri hafif kızarmıştı. Beyaz bir elbise giymişti ve çok da tatlı olmuştu. Aynı zamanda da güzel. Saçında ise yaseminlerden oluşan bir taç vardı. En doğru seçimi yapmıştı. Kokusunu aldığı çiçekten bir taç. Demek ki yaseminleri çok seviyordu. Sanırım artık ben de çok seviyordum. Sonunda beni fark etmişti. Bana boş bakışlarla bakıyordu. Ona biraz daha yaklaştım.

Hilal'in ağzından

"Sanırım elindeki pasta benim için. Ama yemeden önce mumları üflemem gerekmiyor muydu?" dedi gülümseyerek.

"Ben Yeliz'le konuşmanızı ya da yüzleşmenizi böldüm sanırım. Kusura bakma." dedim kendimi gülümsemeye zorlayarak. Gülümsemesi dondu. Gözlerini hafif kısarak bana baktı.

"Biz diye bir şey kalmamışken, bizimle ilgili bir şeyi bölmüş olman pek de mümkün değil galiba."

"Siz diye bir şey kalmamış yani öyle mi?" dedim gülerek.

"Öyle." Bu konuşmaya devam etmek istemiyordum.

"Zaten beni de ilgilendirmez. Anlaşma gereği."

"Evet. İlgilendirmez." Sinirlenmeye başladım. Yaşlar yine gözlerime hücum etmeye başlamıştı ve ben zor dayanıyordum. Sonra o da karşımdaki mindere oturdu.

"Çok güzel bir sürpriz olmuş. Ama pasta konusunda hala aynı fikirdeyim." Konuyu değiştirmeye çalışıyordu.

"Ben yapmadım mı? İstediğim zaman yerim!" Şaşırmıştı.

"Sen mi yaptın? İyi de hazırı varken neden yaptın?" Şimdi gerçekten sinirlenmiştim.

"Çünkü bazen bazı şeyler için kendin çabalamak istersin. Bu dünyada asla geri gelmeyecek şeylerden biri zamandır. Bak senin için zamanımı ve emeğimi harcadım, bir tebessümün için çabaladım demek istersin." Gözlerindeki duyguyu anlamlandıramıyordum. Yanaklarımdaki ıslaklıktan dolayı gözyaşlarımla olan savaşı çoktan kaybettiğimi anladım. Tam bana bir şey diyecekken izin vermedim ve devam ettim.

"Ama bunlar hak eden için yapılmalı değil mi? Neyse. Gerek de kalmadı zaten."

"Hilal..."

"Ben de uzun uzun düşündüm. Aptal gibi b-burada senin için uğraştım. Her şey benim elimden olsun istedim. Yani benim için böyle basit şeyler daha özeldir. Sen de seversin diye düşündüm."

"Ben zaten sevdim."

"Dün üzüldüğünü görünce belki mutlu olursun diye bu sürprize daha çok özen gösterdim. Ama az önce sana baktım da sen üzgün falan değildin Leon! Ben de boşuna uğraştım. Neyse ya! Gerçekten sorun yok. Dost olabiliriz diye düşünmüştüm ama yanıldığımı anladım."

"Hilal ben Yeliz'i ittim..."

"Gördüm ama açıklamaya gerek yok. Çünkı bu beni ilgilendirmiyor." Gülümsemeye zorladım kendimi. Sonra sepetten kitabı çıkardım. Ona uzattım.

"Bu da asıl hediyen. Okursun falan işte. Sen bana bir kolyeyi hatıra olarak aldın. Ben de sana bu kitabı aldım. Ödeştik." Elimin tersiyle yaşlarımı sildim. "Ben artık gideyim." dedim ve ayağa kalktım. Leon da hemen kalktı ve kolumdan tuttu.

"Nereye gidiyorsun?"

"Geç oldu. Uykum geldi." Ağlamam durmuştu artık.

"Orada sandviç falan gördüm. Beraber oturmayacak mıyız?" Yalvaran gözlerle bakıyordu.

"Seni beklerken acıktığım için dayanamayıp sandviçimi yemiştim. Pastada eşlik edecektim ama kendo hakkımı yedim zaten. Artık bir işim kalmadı." Kolumu kurtarmaya çalıştım ama bırakmadı.

"Dilek fenerleri var arkada."

"Bugün senin doğum günün. Onlar da senin." Aslında bir tanesi benim içindi ama içimde istek kalmamıştı.

"Ben seninle dilemek istiyorum ama."

"Dilek dilemem gereken bir şey yok."

En sonunda kolumu bırakmıştı. Bir iki adım ilerledim. Sonra geri döndüm. Bu kez yalvaran bakışlar yollayan bendim.

"Anlat Leon! Olanları anlat. Ben dinlerim seni." Bir süre baktı bana. Sonra kafasını olumsuz anlamda salladı.

"Bu sürpriz gerçekten çok özel, çok güzel olmuş."

"Numara yapmak zorunda değilsin! Bana güvendiğin yalanını söylemek zorunda da değildin!" diye bağırıp gidecektim ki Leon uzanıp saçımdaki yaseminlerden oluşan tacı aldı.

"N'apıyorsun?! Ver onu bana!" Ona biraz yaklaşmamla birlikte beni belimden tutup kendisine çekti ve sonra da hızla sırtımı duvara yapıştırdı. Sadece dilek fenerleri ile aydınlatılan loş bir ortam, Leon'un nefesime değen nefesi ve sinirle bakan gözleri...

"Gidemezsin!"

Ben Yeliz'i sizlerle paylaştım zannediyordum ama unutmuşum😂 Kimse de hatırlatmamış bana😂

(Biricik Yeliz'iniz😂)

Umarım bölümü beğenmişsinizdir😊

Продовжити читання

Вам також сподобається

Tutsak Yüreğim Від Berçem

Історичні романи

97K 7K 32
Sırlarla dolu bir geçmiş, aşka engel olabilir mi? İskoçya'nın en büyük klanlarından birinin lideri olan Kaiden MacDonald, Kralın emriyle çıktığı yolc...
HASTA Від HNÜ

Романтика

9.5K 82 5
Çocukluk aşkı tarafından reddedilen Ferda, dedesinin desteğini alarak yurt dışına gitmiş ve orada kendine yeni bir hayat kurmuştur. Aşk acısını unutm...
Mehlika(+18) Від Ayraz

Жіночі романи

230K 2.6K 17
''Sen benim kocam değilsin.'' diye bağırmıştım. Alphan ise dibime kadar girmiş gözlerimin içine bakarak'' Ben senin kocanım gerçek bu artık kabullen...
178K 6.8K 31
⭐Gerçek Hayat Hikayesi⭐ Keşke masallar gerçek, mutluluklar sonsuz olsa... Hepimizin hayali beyaz atlı prens değil mi? Her zaman bizi kötülerin elind...