Ateşin Kurbanı

Güç Kaybı♥

Bölümü yorumlamayı ve oylamayı unutmayınız!

Aşağıda Saorah, Devilal, Syon var.

Bölüm Şarkısı: Within Temptation Frozen ( Bölüme uyan bir şarkıdır. :))

Yayımlanma Tarihi: 14.01.2019 (23:15)

Yeni kapağı nasıl buldunuz?  :)

İyi Okumalar!

♥

Sashibai Şahlığı - Ghunda - Kılıç Sarayı

Anjali

Çalışma odamdaydım. Masamda oturmuş ve odaya bakıyordum. Öfkemin gücüne hayran kalmıştım. Her yer dağılmış, her yer kırılmıştı. Yerlerde kırılan vazolar, dağılmış çiçekler, kırılmış camlar, kağıtlar, kalemler vardı. Koltuklar bile yerli yerinde değildi. İleri geri oynanmıştı. İçeri girdiğimde ilk işim mührümü aramaktı ve bulmuştum. Bıraktığım gibiydi. Daha sonra odayı öfkeyle dağıtmıştım. Kimin ne diyeceği umurumda değildi. Delirmiş mi diyeceklerdi? Desinler! Ben burada haksızlığa, adaletsizliğe uğramıştım. Yalanlarla iftiralarla asla yapmadığım ve yapmam dediğim şeyle suçlanmıştım. Bunu o küçük kız yapmıştı. Üstelik Naresh'i de karşıma getirmişti. Tanrıçam neden o kızı zamanında öldürmemiştim ki? Nedendi? Büyük bir oyun oynanmıştı ve elim kolum bağlanmıştı. Yapmadım desem bile Şah Krisnae'nin sözü her daim benden üstündü ve o sahte defterde mührüm vardı. Gerçeği açığa çıkartamayacak ve o Leylane gibi rüşvetçi anılacaktım. Sandhya! Bunun bedelini en ağır bir şekilde ödeteceğim. Parsmet bile artık bunda bana engel olamazdı. O küçük fahişeye bunun bedelini ödetecektim.

Boşluğa dalıp giderken kapım tıklanmıştı ve gel sesimle içeri kardeşlerim girmişti. Baldev, Syon ve Harsh buradaydı. Ablam Lilave hastalıktan dolayı geçen yıl ölmüştü. Üzülmüş olsam bile yapacak bir şey yoktu. Maute zamanı gelince bizleri ölümün uykusuna yatırıyordu. Kardeşlerim içerisinin darmadağın oluşuna şaşkınlardı ama sert bakışlarımdan dolayı bir şey dememişlerdi. Koltukları biraz düzeltip oturmuşlardı. Üçü de bana endişeyle bakıyorlardı. Vilraj'dan daha iyilerdi. O hain kesinlikle bu işin içindeydi. Ben suçlanırken yüzünde gördüğüm gülümsemeden bunu anlaşmıştım. Hain yüzündeki pis sırıtışı gördükçe ellerimle onu parçalamak istiyordum. Ben ona ne yaptım diye yüzüne bağırmak istiyordum. Onunla aynı kandan olan bendim, onun ablası bendim. Sandhya onun hiçbir şeyiydi. Abla sesiyle kendime gelmiştim. Güçlü durmalıydım. Yıkılmış gözükürsem insanlar bana acırdı ve ben bunu istemiyordum. Karşımdaki üç yüze gülümsemiştim.

"Neden buradasınız? Gayet iyiyim ben, hiçbir şey canımı acıtmadı, kimse beni yıkmadı. Kimsenin gücü buna yetemez." dedim soğukça ve acı dolu bir kahkaha attım. Dediğime inanmamış gibi bakmaları kahkaha atmama sebepti.

Syon "Abla, Şahbanu'dan izin alarak buraya geldik. Seni merak ettik ve iddia ettiğin gibi olmadığını görüyoruz." dedi sakin bir sesle. Zaman içinde Rithu'nun boşulan yerine gelmişti. Siyasete pek bulaşmamış, askeri alanlarda kendinden söz ettirmişti.