Masumiyetin Sorgusu & Adaletin Vicdanı ♦

4.6K 302 230
                                    

Herkese merhaba! Lütfen vote veya yorum olarak kendinizi belli edin. İkisi bir arada olursa, sevinirim.

Ayrıca yeni kapak nasıl? Ben çok mutlu oldum! ^.^ İnanın bana çok güzel. Bunun için Auralorina çok teşekkür ediyorum! :3 :3 Bana bir çok konuda da ilham, fikir veriyor. ♥ ♥ ♥

Bölüm şarkısı ile okuyunuz! Uyuyor fazlasıyla. Ayrıca aşağıda Yashila, Prihan ve Pravin var. İyi okumalar!

♦◇

Sashibai Şahlığı – Başkent: Ghunda - Kılıç Sarayı

Sandhya

Naresh'in beni göstermesi ile Anjali'nin çığlığı beni dondurmuştu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Naresh'in beni göstermesi ile Anjali'nin çığlığı beni dondurmuştu. Gözlerimin önünde Naresh yığılmıştı ve ağzından, burnundan kanlar gelmişti. Kollarıma giren askerleri giren askerleri hayır çığlıklarımla durdurmaya çalıştım. Naresh'e ulaşmam lazımdı ama olmuyordu. Dayısı ise hızla Naresh'in yanına gitti ve nabzını kontrol etti. Anjali ciyak ciyak tutuklayın diye bağırdı ve beni sürükleyerek götürdüler.

Bağırmam sayesinde tüm sarayın gözü üstümdeydi. İnsanlar şaşkınlıkla bakıyordu. Oysa kimse daha bir şeyin farkında değildi. Beni zindana atmadan önce, üstümü değiştirmişlerdi. Basit, beyaz bir elbise giymiştim. Ardından demir parmaklıkların arkasına itmişlerdi. Samanların üstüne düştüm ve onlara baktım. Donukça bakmışlardı ve gitmişlerdi.

Küçük bir hücrenin içindeydim. Duvar taşlarla örülmüştü ve küçük bir pencere vardı. Yan tarafım ve önümde demir parmaklıklar vardı. Yerler ise saman serpilmişti. Ben ise yapayalnız, buradaydım. Loş karanlık, etrafımı sarmıştı ve beni söndürüyorlardı.

Olayların şokunu yeni yeni atlatıyordum. Naresh zehirlenmişti ve suç bana kalmıştı. Oysa ben masumdum! Odasına gelmeden önce Sahen'den istediğim Artangal şarabı gelmişti ve bende ikram etmek istemiştim. Sonra olanlar olmuştu. Şimdi ben bu hücrede yapayalnızdım. Keşke dinleselerdi. Keşke hemen tutuklatmasalardı. Ben hiç gönlümün hükümdarını zehirlemek ister miydim? Bunu ona yapmak isteseydim, en başta yapardım.

Ayrıca Anjali'nin gözlerindeki kini de görmüştüm. Nefreti de görmüştüm. Üzüntüyü de görmüştüm. Suçlayıcı ifadeyi de görmüştüm. Beni gerçekten sevmiş olsaydı, hemen tutuklatmazdı. Hemen bu karanlık hücreye tıkmazdı. Eline, zayıf bir an geldiğinde acımadan kullanıyordu. Zayıflara acımıyordu, zayıf olmaya acımıyordu. Gücü seviyordu ve bu gücü zalimce, acımasızca kullanıyordu.

Ben sessizce ağlarken, yan tarafa Sahen atıldı. O da benim gibi beyaz basit bir kıyafet giydirilmişti. Küfürler ediyordu. Ona öfkeyle baktım. Sahen ise, şirin bir gülümseme ile bana bakıyordu.

Sahen "Sadakatimi kanıtlıyorum, en kötü gününde bile beraberiz." dedi ve gülmeye çalıştı.

"Seni pislik! Beni oyununa dahil etmeye utanmıyor musun?" diye bağırdım ağlayarak.

Ateşin KurbanıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin