TAMAMLANDI!
THE WATTYS 2020/TARİHİ KURGU KAZANANI
Tarihikurgu #1
Tarih #1
Aşkın, iktidarın ve gücün savaşı!
Başlangıcın ve bitişin kaybolduğu kaderler.
Prenses Larysa, krallığının iyiliği için asillerden Pietr Lyorran ile nişanlanmıştır. Ancak bu n...
Herkese merhaba! Lütfen kendinizi belli edin. Vote veya yorum. Sorulara, hikayeye atılan yorumlar gibi gelen vote da beni mutlu ediyor.
Bölüm şarkısı ile okuyunuz.
Bölümün sonunda Rithu-Vilraj var.
Geç geldi ve kısa bir bölüm. Misafirlerim vardı ve yazamadım. Neyse, dolu dolu bir bölüm. İyi okumalar.
Yayınlanma : 29.01.2018
♦
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Sashibai Şahlığı – Başkent: Ghunda - Kılıç Sarayı
Sandhya
Gülümseyerek dışarıyı izliyordum. Her şey istediğim gibi gidiyordu. Pravin serbest kalmıştı Anjali kendi ağzıyla bana itiraf etmişti. Açıkçası Vilraj'ın bu kadar çabuk halletmesine şaşırmıştım. Tahmin ettiğimden daha güçlü birisiydi. Aklımda şüphelerim vardı ama zamanla bu şüpheler gidecekti.
Akşam yemeğinden sonra elimdeki kitaba baktım. Şahbanu Nemdas'ın hayat hikayesini anlatan, yaptığı faaliyetleri, yönetim anlayışını yazan kitaptı. Naresh savaş hazırlığında olduğu için, gelmemişti ve ne zaman yanıma geleceğini bilmiyordum. Bende son kez bu kadına göz gezdirecektim. Ardından diğer Şahbanulara bakacaktım. Onları ilham alarak, kendimi geliştirmek istiyordum.
Yanağım okşanınca uyanıvermiştim. Koltuğumun üstünde uyuyakalmıştım. Üstümde kitap vardı ve karşımda Naresh'i görmüştüm. Bana gülümsüyordu ve bende ona gülümsedi. Düzgün oturduğumda, o da yanıma oturmuştu. Esnemiştim.
Naresh "O kadar güzel uyuyordun ki, uyandırmaya kıyamadım." dedi gülerek.
"Seni beklerken, kitap okumak istedim ama uyuyakalmış." dedim mırıldanarak.
"Savaş hazırlıklarına bu sefer daha çok önem veriyorum."
"Neden?"
"Çünkü donanmamız da bu sefer devrede olacak. Kara ordusuyla uyumlu hareket edecek."
"Haklısın. Aslında benimde yavaş yavaş savaş sanatlarını öğrenmeye başlamam lazım gibi." diye mırıldandım.
"Savaş sanatları mı?"
"Evet, savaş sanatları. Savaşlardaki stratejileri öğrenmek istemem, saçma mı?" dedim tek kaşımı kaldırarak.
"Saçma değil elbette. Sadece şaşırttın. Bunun için özel olarak seninle çalışırım, sana öğretirim." dedi hevesle ve gülümsedim.
"Bana öğreteceğin birçok şey var, sevgilim." diye mırıldandım.
"Biliyorum." dedi ve usulca dudaklarını öptüm.
Uyanmış ve duş aldıktan sonra kıyafetlerimi giymiştim. Kahvaltımı etmiştim. Bugünden itibaren derslere gitmiyordum. Bunun verdiği rahatlık vardı. Şimdi Sahen ile beraber aşağı inecektim ve Yasma'nın cezasının hükmünü verecektim. Zindanlara indiğimizde etrafta kimseler yoktu.
