İçe Bakmak♣️

En başından başla
                                    

"Seninle rekabet etmezdim, Asenath. Seni desteklerdim. Sonuçta ülkemizin iyiliği için kim doğru ise o bu yılan tacını takmalı."

"İşte seni bu yüzden seviyorum, Enıtken. Mantıklısın ve benim için en doğru şeyi biliyorsun, tatlım."

"Beraber saraya gitmeye ne dersin?" dedi ve koluna girdim. Beraber yürümeye başlamıştık.

"Neden beni izlemeye geldin? Sırf bana hayranlığını artırmak için gelmiş olamazsın, değil mi? Belki sadece bunun için bile olabilir ama bakışlarında bunu göremedim." dedim ve derin bir nefes aldı.

"Tanrıça'nın Kızı olduğunu bir kez daha kanıtladın, Asenath. Buraya endişelerimi paylaşmak istemiştim."

"Meraklandırmadan anlatmanı tercih ederim, kuzen." dedim huysuzca. Bir lafın uzamasından nefret ediyordum.

"Birçok endişem var. Hepsi ülkemiz ile alakalı."

"Sashibai bize karşı bir plan mı yapıyor?" dedim keskin bir sesle ve güldü.

"Aklına hemen sınır komşumuz, Sashibai mi geliyor? Asenath, dışa değil içe bakmanı tavsiye ediyorum tatlım."

"İçeride bir sorun yok." diye mırıldandım.

"Emin misin? Sana muhalif olanlar gizli gizli üvey ablanı senin yerine hükümdar yapmayı planlıyorlar, Kral Makpha'nın erkek kardeşi Artam ise Sashibai ajanı olmak istediğine dair söylentiler var. Bunlar sorun değil ise ne?" dedi ve gerginleştim. Ezna'nın gerçek kimliğini saklamaya çalışsam bile hiçbir sırrın saklanamadığı gibi ortaya çıkmıştı. İlk başta insanlar beni bu konuda merhametli gördükleri için takdir etmişlerdi. Sonuçta ablamı öldürmemiş, yanımda tutmuştum. Fakat şimdi bana karşı olan insanlar onu kullanıyordu. Artam'a gelince, onda haklı olması çok acı bir durumdu. Makpha'nın erkek kardeşine olan hassaslığını biliyordum. Açıkçası Makpha aile kavramında çok hassastı. Bu yüzden onun üzülmemesi için Artam'ın huysuzluklarına katlanıyordum.

"Üvey ablam ama farkında isen farklı bir soyadı var. Artam'a gelince, sırf seni ret ettiği için intikam alıyor olabilirsin." dedim ve güldü. Bunu demem onu eğlendirmişe benziyordu. Sashibai'den döndükten sonra bir ara kafayı ona takmıştı. Sashibai'deki sevgilisi onu ret edince çareyi başkalarında aramıştı ve bunlardan birisi Artam olmuştu. Artam ise ret etmiş olsa da Enıtken cidden onun peşinden koşturmuştu. En son ne olduğunu bilmiyordum.

"Üvey ablan olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Aynı kanı taşıyorsunuz ve insanlar neden bir piç kraliçe olmasın diyorlar? Senden önceki kraliçenin destekçileri onu başta görmek istiyorlar ve bunun için bir önlem almalısın."

"Evet, önlem alacağım. O destekçileri öldürerek bu önlemi alabilirim."

"Bana sorarsan, ablanı da öldür." dedi soğukça ve ona baktım.

"Asla! O bana sadık, Enıtken. Masum birinin kanına giremem. Ben Şah Naresh değilim. Onun gibi ona zararı dokunmayan abilerine yaptığı ölümü, kendi ablamam yapamam."

"Şah Naresh zalim bir adam olduğu gerçek ama senin de masum olduğun söylenemez." dedi ve umursamadım.

"Tamam, masum değilim ama Naresh kadar zalim olmaya niyetim yok! Onu tanıdın, değil mi? Oldukça korkutucu ama güçlü, zalim. Belki de en önemlisi tutkulu. Onun bu tutkusu, bugünlere getiridi. Her neyse konumuz Naresh değil. Ablam Ezna'nın kanını dökmeyeceğim."

"Ondan kuşkulanmıyor musun? Tanrıçam! Asenath benim tanıdığım kadın ol, lütfen."

"Kuşkulanabilirim ama mantığımı kullanmam gerekir. O bir piç ve piçler asla hak talep edemez. Tanrıça'nın kurallarına karşı mı gelecek? Ezna bir piç olduğunun farkında ve ona uygun şekilde davranacak."

Ateşin KurbanıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin