Zamanı Gelince & Kraliçenin Ateşi♠

Start from the beginning
                                    

"Ablamlardan haber var mı? Usha'nın akrabaları gelecek mi?"

"Usha'nın kardeşler, akrabaları geldi. Hepsi en iyi şekilde ağırlanıyor. Ablanlar ise yarın sabah geleceklermiş, hayatım."

"Usha nasıl peki?"

"Heyecanlı ve mutlu. Vilraj gibi huysuz veya Arvind gibi ruhsuz değil. Sadece taç olayına takıntılı."

"Sashibai geleneklerine göre her ailenin tacı olur. Bizim farkımız altından bir taca sahip olmamız."

"Tacı olmayan aile var mı?"

"Evet, var. Mesela annemin ailesini bir tacı yok, tıpkı Usha'nın ailesinin olmaması gibi."

"Ne olacak peki?"

"Usha isterse, yeni bir taç yaptırarak yeni taç geleneğini başlatabilir veya yaptırmaz."

"Yaptırmayacağını söyleyebilirim."

"Neden?"

"Dayınla tartışmışlar ve Usha da dayına inat taçsız çıkacak."

"Dayım kabul etti ama hala Usha'yı deli ediyor olmalı."

"Hayatım, bana göre çok değişikler. Bir bakıyorum, tutkuyla birbirini seven ve özleyen çift görüyorum aradan bir süre geçiyor kedi köpek gibi kavga ediyorlar. Çok karmaşık."

"Bence de karmaşıklar." dedim ve şarabımı bitirip, yeni bir kadeh koydum.

"Sence evlenmeliler mi?"

"Bence evet. Dayımı bir tek Usha coşturuyor, heyecanını körüklüyor. Arvind'i severim ama o dayımı durgunlaştıran, kontrol altında tutunda birisi."

"Sende dayının fırtınalı bir deniz gibi olmasını istiyorsun."

"Kesinlikle!" dedim ve kadehlerimizi tokuşturduk.

"Aklıma takılan bir şey daha var."

"Ne?"

"Arvind. Acaba bu düğünü de bozabilecek mi? Bildiğin gibi geçmişte bunu yapmış birisi."

"Arvind bu düğünü de bozarsa, dayım tamamen kontrolden çıkar ve orada olan tüm Ezdae ailesi ölür."

"Önümüzdeki iki gün çok zor geçeceğe benziyor, Naresh." diye fısıldadı ve yanağını okşadım.

"Düğünü atlatacağız ve dayım evlenecek." dedim ve kadehimi yerine koydum.

"Bakalım bu evlilik yürüyebilecek mi? Sashibai'de boşanma diye bir şey yok."

"Evet, inanca ters bir durum çünkü. Çiftleri ancak ölüm ayırabilir. Bu yüzden evlenecekse, eşlerini doğru bir şekilde seçmeliler."

"Neyse artık uyuyalım, Naresh. Benim uykum geldi." dedi ve yanımda kalktı.

Sabahlığını çıkarmış, yatağımıza girmişti. Bende yanına gelmiştim ve onu kollarımla sarmıştım. Saçlarından öpmüştüm. Onun güzel kokusunu içime çekmiştim. Yaşamımın en güzel kokusuydu. Benim en güzel uyuşturucumdu.

"Elbiselerinden hiç bahsetmedin." diye mırıldandım ve Sandhya güldü.

Sandhya "Düğünde görürsün."

"Çok kötüsün! Ablam Prihan görmüş ama ben göremedim. Bana çok güzel olduğunu anlattı." 

"Prihan'a kızacağım. Her şeyi sana yetiştirmemeli!"

"Gözüm üzerinde, küçük hanım." dedim ve hafifçe gıdıkladım.

"Naresh! Çok ayıp. Oynaşmanın zamanı değil." dedi kıkırdayarak.

Ateşin KurbanıWhere stories live. Discover now