Merhamet ve Zalimlik♠

Start from the beginning
                                    

"Elbette! Duruma göre onu da aşağı indiririz." dedim ve beraber odadan çıktık.

Oğlumuzun odasına girdiğimizde uykulu gözlerle Sahen bizi karşıladı. Cüce yorgundu ve uykusuzdu. Yine de gülümsemesini eksik etmemişti. Sandhya ona endişeyle sorular soruyordu ve Sahen cevaplıyordu. Ben ise beşiğin başına geçtim. Uyuyan oğlumun yanağını nazikçe okşadım. Masumdu ve savunmasızdı. Önünde güzel günler vardı, ben buna inanıyordum. İyi bir hayat yaşayacak, aşık olacaktı. Peki devleti yönetebilecek miydi? Bu sorunun cevabını bilemiyordum. Bunu Parsmat biliyordu ve cevabını bana gösterecekti.

Sandhya "Hadi, Naresh gidelim. Oğlumuz rahat rahat uyusun." dedi sessizce ve odadan çıktık.

Aşağı, büyük avluya gelmiştik. Masa kurulmuştu. Aşağı da bizi bekleyenler vardı. Ablam Parinita bizi görünce, gülümsemişti. Buz mavisi bir elbise giymişti. Kolları açıktı. Elbisesinin üst kısmında, sarmaşık gülleri işlenmişti. Bu onun annesinin işaretiydi ve bunu yaşatıyordu. Kahverengi saçlarını örgüyle toplatmıştı.

Ablam "Hükümdarların hükümdarı olan kardeşim!" dedi gülümseyerek ve bana sarıldı.

Ben baş köşeye oturdum ve yanıma Sandhya geçti. Masadakilere gülümsedim. Dayım Sandhya'nın yanında yerini almıştı ve onun yanında ise Arvind vardı. Usha ise dayımın karşısına geçmişti. Usha koyu kestane saçları, omuzlarına dağılmıştı. Kolyesindeki siyah inci göğüs çatalına kadar geliyordu ve dayımın bakışları o incideydi.  Sonra Usha gülümsemiş ve kıyafetini düzeltmişti. Dayım da kaşlarını çatmıştı. Dikkatini Arvind ile konuşmasına vermişti.  

Kahvaltı boyunca çeşitli şeylerden konuşmuştuk. En sonunda konu evliliğe gelmişti.

"Abla, senin kalbinde birisi var mı?" dedim ve şaşırdı.

Ablam "Neden sordun?"

"Çünkü ablam Krupa'nın bile hayatında biri var." dedim ve güldü.

Vilraj "Şaka değil, Şahten. Yeğenim Krupa'nın bir sevgilisi var."

Ablam "Onun adına sevindim. Ömrü boyunca tek başına kalacağını düşünüyordum. Tabras Kayası'nın yalnız şahteni olurdu."

"O bile buldu ise, senin de vardır." dedim ve meyve suyumu içtim.

"Samimi olarak diyebilirim ki, yok. Ben konağımda mutluyum."

Sandhya "Çok güzelsin, neden olmasın ki?"

"Ben yalnızlığımı seviyorum, Sandhya. Eğer kardeşim evleneceksin derse, bir şey demem ve evlenirim."

Vilraj "Şahten, her daim böyle diz çöken misiniz?" dedi ve ablamın mavi gözlerinde ilk önce bir sinirlenme sonra ise neşe gördüm.

"Bir an karşımda Şah Anne var sandım, Kaptan Vilraj. Bu cümle ile bana onu hatırlattınız." dedi gülerek ve  dayım güldü.

"Tatlı ablama benzemek, benim için büyük bir onurdur Şahten."

"Benim tercihim eşini kendin seçmendir, abla ama önümüzdeki birkaç yıl içinde seçmezsen benim seçtiğimle evlenirsin." dedim.

Usha "Şahten bu güzellikle elbette kendi seçtiği kişi ile evlenir."

Vilraj "Falcı mısın?" dedi alaycı bir şekilde.

"Güzel ve akıllı birisi. Kendisine uygun olanı bileceğini söylemem beni falcı yapmaz." dedi meydan okurcasına. Sürmeli gözlerini dayıma dikmişti.

Ablam "Evliliği boş verelim. Kardeşim, bugün için herhangi bir toplantı yapmayacağım. Onun yerine şehrin sorunları için seninle görüşmek istiyorum."

Ateşin KurbanıWhere stories live. Discover now