Kırmızı İp♠

Start from the beginning
                                    

"Bunu Ghunda'nın sümüklü çocukları biliyor, Ishata. Önemli olan ablamın bunu ne zaman yapacağı?"

"Sence ne zaman?"

"Naresh hazır olduğunda. Yeğenim hatırlarsan, sana çok yetenekli zeki bir çocuk olduğunu söylemiştim. En son görüştüğümüzde ise çocuk korsan olmak için direnmişti ama Şah olması gerektiğini söyledim." dedim ve Ishata güldü.

"Vilraj! Çocuk, bırak korsan olsun."

"Olamaz, olmamalı. Sashibai'nin ona ihtiyacı varken, korsan olamaz." dedim ciddi bir şekilde.

"Sashibai'nin geleceği. O kadar karanlık ki, iyi ki hayatım denizler üstüne kurulu diyorum."

"Sevgilim, benim de hayatım denizlerde ama ailem karada. Onlar için endişeleniyorum. Anjali ne yapmalı, ne etmeli oğlunu başa geçirmeli."

"Geçirmezse, sonu kötü mü?" dedi masumca ve derin bir nefes aldım.

"Çok kötü. Başta Yashila ve Leylane, onu ve çocuklarını öldürür."

"Korkunç. Ablan nasıl dayanıyor?"

"Şah'ın aşkı sayesinde. Şah ölürse ne olacak? Onu kim koruyacak?"

"Zor, çok zor."

"Yine de ablama güveniyorum. O ne yapar, ne eder o çıkmazdan çıkar."

"Bir gün, ablanla tanışır mıyım?" dedi hevesle ve gülümsedim.

"Elbette! Benim seni sevdiğim gibi o da sevecektir. Zaten geri kalanının sevmesine gerek yok." dedim umursamazca ve birbirimize sarıldık.

Akşam yemeğini güverte de yemiştik. Tayfamla beraberdim. Onlarla iç içe olmak, beni mutlu ediyordu. Düğünden önce bu yemek güzeldi. Romlar içiliyor, danslar ediliyordu. Düğün öncesi bir kutlamaydı. Tabii kutlamanın nedeni sadece düğündü. Tayfam ailem gibiydi ve mutluluğumu istiyordu. Ama Ishata'yı sevmiyorlardı. Onun yaptığı onca şeyi kabullenememişlerdi ama benim için susuluyordu. Aksi takdirde ölenler için Ishata cezalandırılırdı.

Eğlenceden sonra her şeyi kontrol ettim ve yatak odama geçtim. Ishata beni bekliyordu. Üstümdekileri çıkardıktan sonra onu kollarımın arasına aldım.

"Ah, benim güzel deniz kızım. Sen bana denizlerden gelen hediyesin." diye mırıldandım saçlarını oynarken.

Ishata "Sende benim için öylesin. İyiki beni gemine kabul ettin, Kaptan yoksa birbirimizin nasıl olacaktık ki?" dedi cilveyle.

"İlk başta sana çok karşı çıkıldı, biliyorsun." diye mırıldandım.

"Evet, o yardımcı kaptanın sevimsiz Arvind. Hoş, hala benden hoşlanmıyor ve bende ondan hoşlanmıyorum. Nedenini biliyorsun!" dedi huysuzca ve güldüm.

"Ah, güzelim. İkinizde beni paylaşamıyorsunuz."

"O adama katlanamıyorum, Vilraj. Beni sinir ediyor."

"O da sana bayılmıyordu."

"Beni bu gemiye almamak için çok direnmişti, hatırlarsan."

"Arvind herkese karşı şüpheyle yaklaşır, sevgilim. Biliyorsun, düşmanımız çok tehlikeli."

"Acaba hala sana karşı bir şeyler..."

"Sus, Ishata! Geçmişteki olayları, ilişkileri geleceğe taşımaya gerek yok." dedim sertçe.

"Tamam, tamam ama keşke onu da diğerlerine yaptığım gibi yapsaydım diyorum. Sana aşık olan herkesten nefret ediyorum!" dedi kıskanç bir sesle ve bu beni eğlendirmişti.

Ateşin KurbanıWhere stories live. Discover now