Limon Çiçekleri 23. Bölüm

En başından başla
                                    

Onun geldiğini gören Batu'nun yüzüne ışık vurmuştu sanki. "Nereye kayboldun sen öyle?"

"Hiç."

Batu merakla üsteledi. "Nereye gittin?

"Boşver. Şimdi buradayım işte..." diye gülümsedi ona. Sonra masanın altından uzanıp elini tuttu.. Batu onun fazla göstermediği bu cesaretine şaşırsa da belli etmedi. Parmaklarının arasına geçirdi parmaklarını ve sıkıca tuttu elini.

Çok değil bir on beş dakika sonra nişan sona ermişti. Davetliler "düğünde görüşürüz" artık diyerek birbirleriyle vedalaşıyorlardı. Batu ve Lale ise hiç kıpırdamadan el ele oturuyorlardı. İkisinin de üzerine bir sessizlik çökmüştü. Batu yarın bu saatlerde burada olamayacağını düşünüyordu sıkıntıyla. Lale'nin düşünceleri de onunkilerden farklı değildi. Batu'yu bir daha ne zaman görebileceğini merak ediyordu.

Hızla kendilerine doğru yaklaşan Melis'i görünce Lale gönülsüzce çekti elini Batu'nun elinden.

"Hadi kalkın bakalım, buradan Garaj'a gidiyoruz!"

"Garaj'a mı?"

"Evet. Sizi bilemem ama ben daha dans edeceğim valla. Zaten nişan ne zaman başladı, ne zaman bitti hiçbir şey anlamadım bile. Onca hazırlığı bu kadarcık şey için yapmadım ben herhalde. Hadi kalkın kalkın!" diyerek kollarından tutup çekiştirdi.

"İyi de bu elbiselerle mi gideceğiz?" diye sordu Lale.

"Tabii ki de hayır! O yüzden kalk diyorum işte. Şu odada üstümüzü değiştirelim, sonra gideriz. Sen de burada uslu uslu bekle Batu tamam mı?"

Batu "Tamam beklerim." diye gülümseyerek Lale'ye baktı. Lale'nin eve gitmek zorunda olmadığını öğrenmek öyle iyi gelmişti ki...

Biraz sonra kalabalığın arasından Mina Hanım'ın kendisine doğru geldiğini görünce yerinden doğruldu hemen.

"Mina Hanım..."

"Batucum biz eve dönüyoruz. Siz de yarın gidiyormuşsunuz galiba, Filiz Hanım öyle söyledi.. Vedalaşmadan gitmeyeyim dedim."

Batu'nun içine ılık bir şey dalga dalga yayıldı. Lale'nin ailesinden birinin kendisine böyle yakınlık göstermesi çok hoşuna gitmişti. "Zahmet etmişsiniz." dedi utanarak.

"Yok canım ne zahmeti? Seni tanıdığıma çok memnun oldum. Yine gelin Arsuz'a tamam mı?"

Batu heyecanla "İnşallah." dedi. "Çok isterim gelmeyi."

"İnşallah maşallah yok! Adana'dan iki buçuk saat bile sürmüyor. Gerçi deniz anasıydı cam kesiğiydi derken pek tadını çıkaramadın buranın ama..." diyerek güldü Mina Hanım.

"Yok yok her şey çok ama çok güzeldi." dedi içtenlikle. Gerçekten de öyleydi... "Her şey için çok teşekkür ederim size. Sizi tanıdığıma gerçekten çok sevindim."

"Ay sağol canım ben de öyle. Bak 'artık düğünde görüşürüz' demeyeceğim, daha Temmuz ayındayız, yaz bitmeden gene gelin buraya tamam mı bekliyorum bak! Turgut'la Selçuk'a da söyledim zaten."

"Tamam geliriz tabii." dedi sevinçle. Mina Hanım'un bu sıcakkanlı tavrı çok mutlu etmişti onu.

O sırada ayaklarını sürüye sürüye Lena geldi yanlarına. "Tetoş hadi eve gidelim çok yoruldum ben." diyordu ki Batu'yu fark edince uykulu bir halde gülümsedi. "Batuş sen de yoruldun mu?"

Batu eğilip kucağına aldı onu. "Yoruldum tabii."

"Sen yarın evine gidiyormuşsun? Tetam söyledi." derken yüzü asılmış, bakışları mahzunlaşmıştı küçük kızın.

Limon ÇiçekleriiiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin