Limon Çiçekleri 54. Bölüm

1.7K 142 48
                                    




Derya restoranın kapısının önünde sabırsızlıkla bir aşağı bir yukarı yürüyerek Lale'yi bekliyordu ama Lale bir türlü gelmiyordu. Batu denen o kırocukla beraber otoparkın diğer tarafına doğru gideli kaç dakika olmuştu bilmiyordu, bir süre sonra saatine bakmayı bırakmıştı. Merve iki defa gelip babasının ısrarla onları sorduğunu ve artık masaya dönmelerinin iyi olacağını söylemiş, bir kere de Beril gelip Batu'yu görüp görmediğini sormuştu. Leman Hanım merak içinde herkese Batu'nun nerede olduğunu sorup duruyordu çünkü. Derya da çareyi, Batu'yu hiç görmediğini söylemekte bulmuştu. "Belki de restoranın bar tarafındadır." diyerek Beril'i postaladıktan sonra sabırsızlığı iyice artmıştı. Neredeydi Lale. Niye gelmiyordu. O sapıkla dakikalardır otoparkın kuytu köşelerinde ne işler çeviriyordu?

Batu'nun kendisini parçalama riskini göze alarak gözden kayboldukları şu büyük kamyonetin arkasına gidip Lale'yi kendi elleriyle getirmeyi düşünürken, Batu'yu görünce birden şaşırdı. Çünkü Batu tek başınaydı. Yanında Lale yoktu. Ve çok ama çok perişan görünüyordu. Ellerini ceplerine sokmuş, boynunu öne eğmiş, gözlerini yerden kaldırmadan, çökmüş omuzlarla ağır ağır yürüyordu Batu.

Derya "Lale nerede?" diye önüne atlamasa onu fark edeceği de yoktu. O kadar dalgındı ki.
Ama onu fark ettiği anda da yüzündeki o yılgın ifadenin yerini uyuz bir sırıtma almıştı.

"Sen hala burada mısın?"

"Tabii ki buradayım, başka nerede olacaktım? Galip Amca'ya Lale'nin seninle olduğunu söylemeyeceğime göre?"

"Söyleyebilirdin aslında. Lale benimle olduğu sürece merak etmesini gerektirecek bir şey yok." derken tekrar dalgınlaşmıştı Batu'nun bakışları. Lale kendisiyle olmadığı zamanlarda ne yapacağını düşünüyordu çünkü. Bu gidişle Lale'nin onunla olacağı falan yoktu ne yazık ki.

"Bence tam aksine asıl Lale seninleyken merak etmek lazım onu. Ayrıca anneciğin de seni merak etmiş. Ablan gelip seni sordu. Bir an önce yanına git de sonra yine Lale'den bilmesin. Lale nerede bu arada?" diye tekrarladı sorusunu.

Batu'nun suratı önce öfkeyle allak bullak olsa da sonra yine biraz önceki o sırıtma kapladı suratını. "Lale'yle birlikte olmamıza artık sen de karşı çıkıyorsun demek?"

"Evet karşı çıkıyorum. Rahat bırak Lale'yi. Olmayacak bir şey için kızı kaç aydır üzdüğün yeter artık."

"Olmayacak bir şey değil. Olacak." dedi Batu kararlılıkla.

"Olmayacak."

"Olacak. Gerekirse olduracağım!"

"Bok oldurursun." diye hırsla bağırdı Derya Batu'nun suratına."Anca böyle boş boş konuşuyorsun. Bir şeyi olduracağın falan yok senin. Bırak artık Lale'nin peşini."

"Senin ne düşündüğün umurumda bile değil. Lale'yle ilişkimize karşı olan o kadar çok insan var ki. Ha bir eksik ha bir fazla. Senin de onların tarafına geçmen hiç fark etmez. Ne düşünmek istiyorsan düşün. Bugün bana yaptıklarından sonra seni ikna etmekle uğraşamayacağım." dedi ve Derya'yı uyuz eden o sırıtmasıyla beraber yürüdü gitti.

Derya öfkeden kudurmak üzereydi. 'Pis kıro! Terbiyesiz. Münasebetsiz. Sapık!' Diye içinden hakaretler yağdırarak izliyordu onun gidişini. Lale'nin hala gelmediğini görünce, Batu'nun biraz önce geldiği tarafa doğru yürümeye başladı. Biraz sonra Lale'yi otoparkın köşesindeki taş duvarın dibine çömelmiş, dizlerine sarılmış bir halde bulunca aklı başından gitmişti.

"Lale n'oldu, iyi misin sen?" diyerek yanına çöktü hemen.

Lale titreyen kirpiklerinin altındaki ıslak bakışlarını ona çevirdiğinde, içinden Batu'ya bir kez daha küfür yağdırmaktan kendini alamadı Derya.

Limon ÇiçekleriiiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin