Limon Çiçekleri 58. Bölüm

1.9K 132 63
                                    

İki saat sonra Lale saçında bigudilerle otelin otoparkında koşar adım yürüyordu. Bir saat önce Halil Abi ve yardımcılarıyla otele gelmişlerdi. Onu karşısında görünce sevinçten göz yaşlarına boğulan Melis boynuna atlayarak hakkını asla ödeyemeyeceğini söyleyip hıçkıra hıçkıra ağlamış, daha sonra aceleyle koltuğa oturtularak saçının yapımına başlanmıştı. Lale de sonunda kendi telefonuna kavuşmanın rahatlığıyla Batu'ya hemen mesaj atıp döndüğünü haber vermişti. Ve bir saat sonra bu kez Batu onu arayıp otoparkta arabanın içinde beklediğini ve derhal yanına gelmesini söyleyince bir bahane uydurup sıvışmıştı.

Batu'nun kendi arabası Arsuz'da kaldığı için şu an buraya hangi arabayla geldiğini bilmiyordu. Onu görebilmek için etrafına bakınırken otoparkın en uzak köşesindeki bir arabanın kendisine doğru selektör yaptığını görünce gülerek o tarafa doğru koşturdu. Arabanın kapısını açarken gülerek söyleniyordu. "Sen gerçekten de tam kamyon şoförü oldun ha. Böyle selektör yaparak yoldan geçen kızları arabaya alıyorsun falan. N'oluyoruz..." derken Batu bileğinden tutup onu arabanın içine çekti. Uzanıp kapıyı da kapattıktan sonra Lale'nin üstüne abanarak dudaklarına kapanıp onu deli gibi öpmeye başladı.

Aradan ne kadar zaman geçtiğini ikisi de bilmiyordu. Tek bildikleri öpüşürken yine birbirleri dışında her şeyi unuttukları, Lale arabaya binmeden önce sürücü koltuğunda oturmakta olan Batu'nun kendini yandaki koltukta oturan Lale'nin üzerinde bulduğu ve bu nedenle Batu'nun bedeniyle yolcu kapısı arasında sıkışan Lale'nin bigudilerle sarılmış saçlarının dağıldığıydı. Batu nefes nefese geri çekilerek sürücü koltuğundaki yerine dönünce Lale de doğruldu.

Lale kesik kesik soluklanarak gömleğinin Batu tarafından teker teker açılmış düğmelerini ilikledikten sonra güneşliği indirip aynayı açtığında saçlarının halini görünce içini çekti.
"Batu saçlarımı bozmuşsun ama ya!" diye sızlandı.

"Valla üzgünüm o an hiç aklıma gelmedi." diye sırıttı Batu.

"Off şimdi bunları baştan sarmak gerekecek ama."

"Tamam sararım ben." diyerek ellerini saçlarına götürünce Lale gülerek itti.

Batu da uzanıp arka koltuktan bir şey aldı o sırada. "Dur sen bakma." diyerek Lale'nin görmesine engel oldu.

Böyle diyerek Lale'yi iyice meraklandırmıştı."Yaa niye? Ne var orada?" dedi görmeye çalışarak.

"Lale bakma dedim işte. Görürsün birazdan."

"Ben şimdi görmek istiyorum ama." diyordu ki Batu elinde geçen günkünden bile büyük kocaman bir buket beyaz laleyle kendisine doğru dönünce şaşkınlıktan ağzı açık bakakaldı.

Batu ise tek kelime etmeden elinde beyaz lalelerle ona bakıyordu. Birkaç saniye ikisi de hiç konuşmadı. Sonunda sessizliği bozan Lale oldu. "Batu..." dedi sessizce.

"Bu sefer kimse üstüne yatıp elinden almasın diye yalnızken vermek istedim." diyerek buketi ona doğru uzattı.

Lale hafiften titreyen ellerle buketi alıp göğsüne bastırdı. En az elleri kadar titrek bir sesle
"O gün en çok lalelere üzüldüm." derken Batu'nun gözlerinin içine bakıyordu.

Batu uzanıp sol elini avuçlarının arasına aldı. Dudaklarına götürdü. "Üzülme." dedi elini okşayarak. "İstemediğin kadar çok lale alacağım ben sana. Her renginden. Ama en çok beyazından!"

Lale gülümsedi. Buketi kucağına bırakıp Batu'nun dudaklarına uzandı. Elini yüzüne koyarak onu kendine doğru çektikten sonra öpmeye başladı. Biraz önceki gözü dönmüş, aç, hırslı öpüşmelerinin aksine bu seferki çok daha sakin bir öpücüktü. Tadına vararak öptüler birbirlerini.

Limon ÇiçekleriiiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin