Limon Çiçekleri 93. Bölüm

1.2K 141 220
                                    

Gözleri Batu'yla o kadın arasında gidip gelirken zangır zangır titreyerek sorusuna bir cevap bekliyordu Lale. Kadının meraklı bakışlarla kendisini süzdüğünün farkındaydı, arada göz göze geldikçe kadının üstüne atlayıp saçını başını yolmamak için kendini zor tutuyordu. Hatta ısrarla Batu'dan bir cevap beklemiyor olsa belki hiç tutamazdı kendini, biliyordu. Kadını görmezden gelmeye çalışıyordu çünkü o an için sadece ama sadece Batu'ya odaklanmıştı. Dudaklarından dökülecek tek bir kelimeye bağlıydı her şey. Kalp atışlarının gümbürtüsünden başka bir şey duyamıyordu, o ritmik ses diğer bütün sesleri bastırmış gibiydi, başka hiçbir şey duyamıyordu. Ne biraz ilerdeki kulüpten taşıp sokağa dökülen bangır bangır müzik, ne o kargaşanın içindeki korno sesleri... O bağırış çağırış küfürler, gülüşler, kahkahalar... Kalbinin atışından başka hiçbir şeyi duymuyordu. Bir de... Bir de Batu'nun hırıltılı nefesi... Duyuyordu nasıl hızla soluk alıp verdiğini. Görüyordu yüzüne bakmamak için gözlerini tek bir noktaya sabitleyip öylece durduğunu. Farkındaydı her şeyin ama anlamıyordu. Ne demekti bu? Bu sessizlik ne anlama geliyordu? Sorusuna bir cevap alamayacaksa bundan ne anlaması gerekiyordu? Batu'ya göre bu suskun tavrı söyleyeceği herhangi bir şeyden çok daha açıklayıcı olmalıydı ki hala susuyor, hiçbir şey söylemiyordu. Lale kalp atışlarının hızlandığını hissetti. Kafasının içindeki avaz avaz bağıran o sesi susturmaya çalışıyordu. Hayır, inanmayacaktı. İnanmayı reddediyordu. Batu açık açık söyleyene kadar inanmayacaktı işte. Yutkundu.

"Bir şey söyle." dedi titrek bir sesle. "Batu bana bir şey söyle." Hala titriyordu vücudunun her yeri. En çok da çenesi. Böyle devam ederse daha fazla konuşamayacağından korkmaya başlamıştı. O da Batu gibi susarsa bunun sonu nereye varacaktı. En azından o konuşmalı, kendini anlatmalı, Batu'nun bir şeyler söylemesini sağlamalıydı!

"Batu cevap versene!" dedi daha yüksek bir sesle. Dişleri birbirine çarptığından konuşmak giderek zorlaşıyordu ama bunu umursayacak durumda değildi. Tekrar dönüp baktığında, Batu'nun arabasından inen kadının ilgiyle kendisine baktığını gördüğünde ise bütün kontrolünü kaybetti.

"Bir şey söylesene Allah'ın cezası!" diye bas bas bağırdı. Kendini daha fazla tutamayacaktı. "Cevap ver bana. Bu kadın kim?"

Allah'ım... Batu hala susuyordu! Hala öylece önüne bakıyordu. Sanki onu hiç duymuyormuş, hiç görmüyormuş gibi boş gözlerle öylece önüne bakıyordu hala! Sanki hemen önünde çığlık çığlığa bağırarak hesap soran Lale değilmiş gibi duruyordu öylece. Yüzü ifadesizdi. Lale'nin fark ettiği gibi hızla soluk alıp verdikçe inip kalkan göğsü dışında bedeni hareketsizdi. Heykel gibi hiç kıpırdamadan olduğu yerde dikiliyordu öyle. Ağzını bıçak açmıyordu.

Onun bu tepkisiz hali Lale'yi tamamen çileden çıkarmıştı. Batu'nun aksine o hiç de susacak gibi görünmüyordu. Kendini her an oraya yığılıp kalacakmış gibi hissetmesine rağmen ağzından çıkan her kelimeyle beraber sesi biraz daha tizleşiyor, giderek kontrolünü yitiriyordu.

"Konuşsana!" diye bağırdı. "Bir şey söylesene. Niye susuyorsun? Onu alıp buraya getirmeyi biliyorsun da ben kim olduğunu sorunca ne cevap vereceğini mi bilmiyorsun? Söylesene!"

Daha bir sürü şey söyleyecek gibiydi ama. Var gücüyle bağırırken birden durdu. Nefes nefese kalmıştı. Onun da göğsü hızla inip kalkıyordu şimdi. Kesik kesik nefes alarak Batu'ya baktı.

"Yaptın değil mi?" dedi boğulacak gibi bir sesle. "Bunu da yaptın... Yattın bu kadınla değil mi?"

Artık bir cevap beklemiyordu sorularına. Zaten Batu'nun sürüp giden sessizliği yeterince açıklayıcı bir cevaptı ona göre. Yerin ayağının altından kaymaya başladığını hissediyordu.

Limon ÇiçekleriiiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin