Limon Çiçekleri 27. Bölüm

2.9K 257 34
                                    


İskenderun'un tanınmış simalarından Galip Bey'in büyük kızı Melis'in Arsuz Otel'deki çok konuşulan nişanından sonra Arsuz sakinleri için hayat çoktan eski seyrine dönmüştü. Temmuz-Ağustos ayları Arsuz'un en hareketli zamanlarıydı; iki ay boyunca yılın en kalabalık dönemini yaşayan ve hem beldenin yerlileri hem de turistlerle dolup taşan Arsuz, Ağustos sonuna doğru boşalır, yılın geri kalanı boyunca ısrarla koruduğu sessiz sakin tatil kasabası görünümüne tekrar bürünürdü. Ama şimdi en şatafatlı zamanıydı ve Arsuzlular bu geçici dönemin hakkını vermek için birbiriyle yarışıyordu. En çok da gençler... Yaz döneminin vazgeçilmezi ev partileri son sürat devam ediyor, her akşam en az birkaç evde kalabalık partiler veriliyordu. Şehir dışında okuyan veya çalışanların da yaz mevsimini ve haftasonu tatillerini fırsat bilerek ailelerinin yanına gelmesiyle küçük çaplı bir nüfus patlamasının yaşandığı söylenebilirdi. Bu kısa süreli hızlı yaşamın temposu özellikle haftasonuna doğru artar; Cuma-cumartesi geceleri gösterişli ev partileriyle ya da Garaj'da sabahın ilk saatlerine kadar eğlenerek geçirilirdi. Bu yaz da diğerlerinden farklı değildi, Melis'in nişanının kopardığı gürültü yavaş yavaş dindikten sonra herkes eski bilindik temposuna dönmüştü. Lale hariç.

Lale çocukluğunun ve gençliğinin istisnasız her yazını burada geçirmişti, bundan sonrasını da bayıla bayıla burada geçirmeye hazır olduğunu sanıyordu ama çevresindeki bu hızlı tempoya bir türlü ayak uyduramıyordu. Ne denize girmek geliyordu içinden ne de güneşlenmek... Zorunlu olmadıkça evden çıkmamak gibi yeni bir adet edinmişti. Çoğunlukla evde oturup televizyondaki salak yaz dizilerini izlemeyi tercih ediyordu. Bu durum Derya'yı sinir ettiği için geceleri onun zoruyla çıkıyordu bazen ama sonra erkenden eve dönüyordu. Garaj'a gitmeyi zaten hiç istemiyordu. Gittiğinde de eskisi gibi eğlenmek yerine bir köşeye sinip derin düşüncelere daldığını görünce Derya da Seymur da ısrar etmeyi bırakmışlardı artık. Melis ise durumdan haberdar değildi, nişandan sonraki gün İstanbul'a dönmüştü çünkü. Yıllık izni sona erdiği için işe başlamıştı tekrardan. Lale ise iş başvurusu yapmayı bırakmıştı. Hiçbir şeye elini sürmüyordu. Bilinçli bir şey değildi bu, aklına bile gelmiyordu iş aramak artık. Derya buna çok sinirleniyor, kendisi için yaparken Lale'nin adına da başvuru yapıyordu ama ikisi için de hala bir şey çıkmamıştı.

Aslında dışarıdan bakılınca gayet normal görünüyordu her şey. Ailesinin önünde bir şey belli etmemek için çok dikkat ediyor, anneannesinin keskin bakışlarının hedefi olmamak için her zamankinden daha neşeli görünmek için çaba sarf ediyordu. Ama içinde ne fırtınalar koptuğunu yalnızca Derya ve Seymur biliyordu. Bir de bacak kadar boyuyla Lena.
Batular'ı havaalanına bıraktıktan sonra Lale eve dönene kadar yol boyunca ağlamış, Lena bir şey anlamasın diye kocaman güneş gözlüklerini hiç çıkarmamıştı. Ama Lena halasının sandığından daha dikkatli bir çocuktu, güneş gözlüğünün altından yanaklarına damlayan göz yaşlarını görebiliyordu..
Çekinerek "Laloş n'oldu, Batuş gitti diye mi ağlıyorsun?" diye sormuştu.

Lale cevap vermemiş, yalnızca iki yana sallamıştı başını.

"Yalan söyleme!"

"Söylemiyorum."

"O zaman polis amca kızdı diye ağlıyorsun?"

Lale hiç içinden gelmemesine rağmen gülerken bulmuştu birden kendini. "Evet iyi bildin, polis amca kızdı diye ağlıyorum." deyince Lena o an için rahatlayarak arkasına yaslanmış, bir süre sonra da uyuyakalmıştı. Lale de eve varana kadar doya doya ağlamış, gelir gelmez de Lena'yı Melisa'ya teslim edip kendini odasına kapatmıştı.

Halasının göz yaşları gün boyunca hatta sonraki birkaç gün boyunca da belirli aralıklarla akmaya devam edince Lena o küçücük aklıyla, olayın sadece polis amcayla alakalı olamayacağını az çok anlamıştı. Batu'nun gidişinden iki-üç gün sonra bir anda aklına esmiş, "Laloş Batuş'u arayalım mı gitti mi acaba evine yoksa hala yolda mıdır?" deyip Laloş'un yeniden ağlamaya başladığını gördükten sonra da bir daha bir şey sormamıştı.

Limon ÇiçekleriiiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin