Limon Çiçekleri 67. Bölüm

1.2K 129 75
                                    


Sonraki birkaç gün boyunca Lale ruh gibiydi. Doğru düzgün bir şey yemiyor, içmiyor, uyumuyordu. Sürekli üstünde bir tedirginlik vardı. Sanki her an çok kötü bir şey olmasını bekler gibiydi. Telefonu her çaldığında yerinden sıçrıyor, ekrana bakıp da arayanın ailesinden biri olduğunu görünce çok fena irkiliyordu. Tina'yla yaşamak zorunda kaldıkları tartışma, daha doğrusu yüzleşmenin bu kadarla sınırlı kalmayacağını az çok kestirebiliyordu ve bu yüzden çok huzursuzdu. Derin sessizliğin arkasından kopacak fırtınayı bekler gibi düşünceli bir hali vardı. Levin her şeyi öğrendikten sonra bile böyle bir stres yaşamamıştı çünkü İrem'le olanlar nedeniyle Levin'in konuşmayacağını tahmin etmişti. Aslında şimdi düşününce, kardeşi gerçekten de aşıktı galiba İrem'e ve pişmandı yaptıklarından herhalde? Ama şimdi bunun hiç sırası değildi! Hayati önem taşıyan çok daha önemli sorunları vardı!

Lale ne kadar tedirginliğini Batu'ya yansıtmamaya çalışsa da onun bu diken üstündeki hali Batu'yu da etkiliyordu. Lale'nin bu suskun, durgun, dalgın hali içini acıtıyordu. En kötüsü de elinden bir şey gelmemesiydi. Onu neşelendirmek için ne kıroluklar ne sapıklıklar (!) yapmasına rağmen yüzünü güldüremiyordu. Lale içindeki huzursuzluğu ona belli etmemeye çalışarak kendini zorluyor, yüzüne küçük bir gülümseme yerleştirmek için çabalıyordu ama olmayınca olmuyordu işte. Zaten Batu da hangi gülümsemesinin içten, hangisinin zoraki olduğunu bilecek kadar iyi tanıyordu onu. Lale'nin o cıvıl cıvıl sesini, kıkır kıkır gülüşünü, cilveli hallerini arıyordu. Tabii aradığını belli etmemeye çalışarak! Aslında Lale'nin bu düşünceli halleri deli gibi korkutuyordu onu. Güya artık aileleri nedeniyle aralarındaki uzadıkça uzayan bu belirsizlik bitsin, Lale kendisini bir daha bırakamasın diye evlenme teklif etmişti ona ama iş ciddiye bindikten sonra Lale böyle durgunlaşınca korkuları daha da artmıştı. Bu bekleyiş sinirlerini bozuyordu, bir an önce ne olacaksa olsun bitsin istiyordu ama Lale bu kadar üzgünken ona baskı yapmaya da içi el vermiyordu.

İkisinin de akıllarından geçenleri yüzlerine yansıtmamak için uğraş vererek her şeyi içlerine attıkları birkaç günden sonra Cuma günü gelip çattığında Lale'nin huzursuzluğunu onla çarpan bir gelişme oldu. Ertesi sabah Hilda Hanım Mersin'e geliyordu. Cuma öğleden sonra durup dururken Lale'yi aramış, onun aradığını gören Lale telefonu yine kalp çarpıntılarıyla açmış, ertesi sabah Mersin'de olacağını haber vermek için aradığını anladığında ise midesine şiddetli bir ağrı saplanmıştı. Bu ani Mersin ziyareti nereden çıkmıştı anlamamıştı. Tamam kendisi burada yaşamaya başladığından beri anneannesi sık sık bir bahaneyle Mersin'e gidip geliyordu ama normalde geleceğini en az bir hafta önceden bildirirken şimdi arayıp ertesi gün burada olacağını söylemesi de neyin nesiydi? Hem neden geliyordu ki? Önce Tina'nın sözünde durmayıp her şeyi anneannesine anlattığından şüphelendi. Hatta şüphe falan değil, yüzde yüz emindi bundan! Ama sonra anneannesi Mersin'e Seymur'un babaannesi Suzan Hanım'la beraber geldiklerini, hatta gelmişken Tina'yı da görmek istediklerini ve bu nedenle Lale'den yarın akşam için bir yemek organize etmesini rica ettiklerini söyleyince biraz rahatladı. Anneannesi aramadan önce Tina'yla konuşmuş olsa akşam yemeğini organize etme işini kendisine bırakmazdı herhalde. Ya da bırakır mıydı.? Bilemiyordu. Emin olamıyordu. Bildiği bir şey varsa o da; Batu'yla beraber yaşadığını duymuş olsa anneannesinin asla bu kadar sakin olamayacağıydı.

"Teta neden yemeğe Tina'yı da çağırmak zorundayız? Biz baş başa yesek daha güzel olmaz mı? Kaç aydır görüşemiyoruz, çok özledim seni. Tina da gelmesin bu seferlik." diyerek başladığı ikna turları olumlu sonuçlanmış, anneannesi Cumartesi akşam yemeğe Tina'yı ve eşini de çağırma fikrinden vazgeçmişti. Vazgeçmişti ama onu vazgeçirene kadar da Lale'nin dilinde tüy bitmişti. Neyse ki şimdilik tehlikeyi atlatmış sayılırdı. Ama daha sonra ne yapacaktı bilemiyordu. Anneannesinin bu gelişinde Tina'yla kontakt kurmasını bir şekilde engellemişti ama ya sonra.? Sonra ne yapacaktı? Tina'nın gördüğü her şeyi anneannesine, hatta daha da kötüsü babasına, anlatmasına nasıl engel olacaktı?

Limon ÇiçekleriiiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin