Limon Çiçekleriii

Limon Çiçekleri 102. Bölüm

Lale bundan sonrası için kariyerine striptiz dansçısı olarak devam etmeye karar verdiğini söylemiş olsa Rula ve Yasmin ancak bu kadar şaşırabilirlerdi. Gerçek anlamda ağızları açık kalmıştı. Fal taşı gibi açılmış mavi gözleriyle Batu'ya bakıyorlar, Lale'nin söylediklerini hazmetmeye çalışır gibi görünüyorlardı. Batu'da ise yine tepki yoktu. Lale'nin dediklerinden sonra yüzündeki o heykel gibi taştan ifadede bir değişiklik olmamıştı. Yalnızca bir an, saniyenin yarısı kadar kısacık bir sürede Lale onun çenesinin seğirdiğini görür gibi olmuştu ancak bu o kadar kısa sürmüş, göz açıp kapayana kadar Batu'nun çenesinin de tekrardan yüzünün geri kalanıyla aynı ifadeye bürünmesi de öyle çabuk olmuştu ki yine görmek istediklerini gördüğünü zannederek hayal kurduğuna inanmaya başlamıştı. Ve o kurduğunun, o gördüğünü zannettiği şeyin yalnızca bir hayalden ibaret olduğunu idrak etmenin ruhunda yarattığı tahribat öyle dayanılmaz geliyordu ki... Hazır bir kere başlamışken kararlılıkla devam etti.

"Bizim ortak arkadaşlarımız vardı da... Yani Derya'nın sözlüsü Batu'nun çok yakın arkadaşıydı da... O da nişan için birkaç gün önceden geleyim demiş bu yüzden. Bir de sayemde Arsuz'u tanıyıp sevdiğinden yeni sevgilisine de gösterip buraları gezdirmek istemiş. Görüyorsunuz memleketimizin turizmine nasıl katkıda bulunduğumu değil mi?" diyerek zorlama bir kahkaha sıkıştırdı sözcüklerinin arasına. Rula ve Yasmin'in şoka girmiş bakışlarının Batu'yla kendisi arasında gidip geldiğini görünce tekrar güldü. "Hadi ama. Bunda bu kadar şaşıracak ne var? Hepimiz medeni insanlarız. Ortak arkadaşlarımız olduğuna göre biz de arkadaş kalmaya mecburuz, değil mi Batu?" diyerek Batu'ya dönüp baktığında onu gözlerinden gerçekten de ateş çıkararak onu yakıp küle döndürmeyi öyle çok isterdi ki! Ama bunun yerine yalnızca Batu'nun gözlerinin içine bakmakla yetindi. Bir taraftan da içinden 'Senden nefret ediyorum! Senden nefret ediyorum!' diye tekrarlayıp duruyor, Batu'nun bir şekilde bunu anlayabilmesini o an her şeyden çok istiyordu.

Bu sırada Can hala azim ve inatla ağlamaya devam ettiğinden Yasmin hala şaşkınlığını koruyan bir sesle "Ben birazdan geliyorum." dedi ve ayakları geri geri gitmesine rağmen kucağında bebeğiyle beraber eve doğru yürümeye başladı.

O gidince Batu, Lale ve Rula baş başa kalmışlardı. Rula gözlerinden taşan derin bir hayretle hala Batu'yu süzüyordu. Sonunda ayıp ettiğini düşünmüş olsa gerek ki "Hoş geldiniz." diyerek Batu'ya elini uzattı. "Kusura bakmayın, bir an..." Sonra pot kırmış gibi panikledi. "Neyse şey, tekrar hoş geldiniz." dedi telaşla lafı toparlamaya çalışarak. "Ben Rula, ev sahibesiyim."

Batu soğuk bir sesle "Hoş bulduk." diyerek mesafeli bir tavırla Rula'nın elini sıktı. Başka da bir şey söylemedi. Zaten buraya ev sahibesini tanımadan davetsiz geldiği düşünülecek olursa herhangi bir şey söylememesi en hayırlısıydı!

Lale'nin kafasından geçenlerin aksine Rula gayet sıcakkanlı bir tavırla "Eee şey... Ne ikram edelim size?" derken yaşadığı şokun etkilerini yavaş yavaiş sıyrılıyor gibiydi. "Ne içmek istersiniz?"

"Teşekkür ederim, ben bir şey almayayım." dedi Batu soğuk bir nezaketle. "Birazdan gideceğim zaten."

Son cümlesiyle beraber Lale bir kez daha beyninden vurulmuşa dönmüştü. Hem buraya kadar peşinden geliyor, onu Yasmin ve Rula'nın karşısında zor durumda bırakıyor, hem de sonra yine "Birazdan gideceğim zaten" diyerek Ela'sının yanına koşacağını ima ediyordu. Bu adam ne yapmaya çalışıyordu!?

"Evet Rulacım ısrar etmeyelim istersen. Sevgilisi Batu'yu otelde bekliyor." dedi Rula'ya gülümseyerek. Sonra başını hızla çevirerek tekrar Batu'ya baktı. "Başka planları varmış, öyle değil mi Batu?"

Batu bir an için gözlerinin içine baktıktan sonra başını salladı ve bu Lale'yi daha da kudurtmaktan başka bir şeye yaramadı! Hırsından Batu'nun üstüne atlayıp o soğuk soğuk bakan gözlerini oymamak için kendini gerçekten çok zor tutuyordu! Dilini tutmalı, Batu'yla daha fazla ağız dalaşına girmemeliydi ama yapamıyordu. Rula'yla Yasmin'in onun kötülüğünü istemeyeceğini bilmenin de verdiği güvenle böyle bir şeye kalkışmıştı zaten. Başkaları gibi orada burada dedikodusunu yapmayacaklarını biliyordu. Her ne kadar annesi Rula'dan fazla haz etmese de ne o bugüne kadar Rula hakkında tek bir kişiye bir laf etmişti ne de Rula onun için tek bir kötü söz söylemişti. Seymur'la olan yakın arkadaşlıklarının da etkisiyle Rula ve ailesiyle araları daima iyi olmuştu. Hatta o kadar ki Lale yaşlanma fobisi konusunda anneannesinden geri kalmayan Rula'nın da isteğiyle yıllardır ona 'teyze' bile dememiş, hep ismiyle hitap etmişti. Ve şimdi bunu da bilmenin verdiği güvenle bir kez daha dilinin tüm zehrini Batu'nun üzerine saçmaya hazırdı!