Limon Çiçekleri 12. Bölüm

3.2K 266 43
                                    


Batu artık sabrının sınandığını düşünmeye başlamıştı, yoksa bu kadar şey aynı günde üst üste gelemezdi! Seymur'un Lale'nin peşinden yukarı çıktığını gördüğünden beri zaten inanılmaz huzursuzdu. Bahçeye çıktıktan sonra Cansu'nun gereksiz konuşmalarından sıkıldığı için boş gözlerle etrafa bakarken birden onları balkonda görünce tüyleri diken diken olmuştu.  Gözünün önünde olmalarına ve ne yaptıklarını rahatça görebilecek olmasına sevinmişti sevinmesine... ama onları aşağıdan izlemek ve hiçbir şey yapamamak da öyle hiç kolay değildi! Lale'nin Seymur'a bir şeyler anlattığını görebiliyordu ama ne konuştuklarını duyması imkansızdı. Seymur'un Lale'ye sarıldığını gördüğünde ise aklı başından gitti. Bu kadar da olmazdı artık! Ne yapıyordu bunlar? Herkesin gözünün önünde balkonda nasıl sarılırlardı birbirlerine? Bir de Seymur utanmadan Lale'nin sırtını okşuyordu. Ve Batu artık yerinde duramıyordu, sonunda ne olacağını düşünmeden hızlı adımlarla evin içine girdi. Hiç vakit kaybetmeden merdivenlere yönelmişti ki birden Derya'yla burun buruna geldi.

Derya şaşkınlıkla "Batu? N'oldu nereye böyle?" dedi. Batu'nun rengi atmış gibiydi, hiç iyi görünmüyordu. Üstelik neden delirmiş gibi aceleyle üst kata çıkmak istediğini de anlamamıştı.

Derya'yı görmek Batu'da ani fren etkisi yaratmıştı. Hakikaten... üst kata çıkıp ne yapacaktı ki? Burası Seymur'un eviydi. Kendi evinde yakasına mı yapışacaktı çocuğun? Hem de sevgilisine sarıldı diye? Lale'nin onun 'sevgilisi' olduğunu düşünmek bile içini yakarken bunu nasıl kabulleneceğini bilmiyordu ama sonuçta gerçek buydu. Bunları söyleyemezdi ki Derya'ya... "Ya şey işte..." diye geveledi. "Ben eee... Tuvalete gidecektim de..."

"Bu katta da tuvalet var, yukarı çıkmana gerek yok." derken garip bakışlarla onu süzüyordu Derya. "Sen iyi misin?"

Batu sıkıntıyla kafasını kaşıdı. "İyiyim ya..." dedi. "Sen nasılsın?"

"Ben de iyiyim." derken Derya'nın şaşkınlığı her geçen saniyeyle biraz daha artıyordu ve Batu da bunun farkındaydı. Derya'nın yeni sorularından olabildiğince kaçınmak amacıyla onun ağzını açmasına fırsat vermeden kendisi soru sormaya başladı. "Turgut nerede? Sen de onu mu arıyordun yoksa?"

"Turgut dışarıda bahçede. Ben Seymur'u arıyordum. Sen hiç gördün mü onu buralarda?"

Batu ne cevap vereceğini bilemedi. Seymur'u hiç görmemiş olmayı dilerdi çünkü! Ama belki de bu işine yarayabilirdi. Derya'nın o odaya dalmasını ve Seymur'la Lale'nin sarılmasına son vermesini her şeyden çok istiyordu. Kendisi yapamıyordu bunu ama Derya yapabilirdi. "Evet gördüm." dedi hemen. "Üst katın balkonlarından birindeydi biraz önce."

"Hadi ya... Odasına kapandı herhalde. Salak şey aşağıya gelse ya artık! Ev sahibi olacak bir de. Neler kaçırıyor haberi yok."

"Neden n'oldu ki?" dedi Batu kuşkuyla.

Derya ona bakarak güldü. "Ya Seymur'un yazın başından beri tavlamaya çalıştığı bir kız var da. Bir arkadaşımızın kuzeni. Biraz önce o geldi ama Seymur Bey ortalarda yok."

Batu bir şey söylemeden garip garip Derya'nın suratına baktı. Nasıl yani? Doğru mu anlamıştı?

Derya onun durup kaldığını fark etmediğinden konuşmaya devam ediyordu. "Neyse ben üst kata da bir bakayım, sonra 'neden haber vermediniz' diye burnumuzdan getirir." diyerek merdivenlere yöneldi ama Batu önüne geçerek durdurdu onu.

"Bir dakika bir dakika... Seymur başka birinden mi hoşlanıyor yani?"

Garip garip bakma sırası yeniden Derya'ya geçmişti. "Nasıl yani anlamadım?" dedi. "Sen Seymur'un kimden hoşlandığını sanıyordun ki?"

Limon ÇiçekleriiiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin