Limon Çiçekleri 33. Bölüm

3.5K 266 77
                                    




Daha sonra, Batu kesik kesik soluyarak, nefes nefese inleyen Lale'nin üstüne yığıldığında kendilerine gelebilmeleri için aradan epey bir süre geçmesi gerekti. İkisi de ne kadar öyle kaldıklarını bilmiyordu. Lale'nin nefesi yavaş yavaş eski ritmine dönerken onu izleyen Batu daha önce hiç böyle bir şey yaşamadığını düşünüyordu. Bunun Lale için ilk olacağını önceden beri biliyordu zaten. Ondan önce bir başkasının olmamasının  hoşuna gittiğini de inkar edemezdi. Hatta Arsuz'daki o gece Lale'nin tecrübesizliğini ortaya koyan tedirginliği daha da çok uyarılmasına neden olmuştu. Ama biraz önce olanlar, Lale için olduğu kadar kendisi için de bir ilk olmuştu. Deneyimsiz, çekingen ama daha fazlasını arayan tutkulu dokunuşlarıyla hiç tatmadığı kadar büyük bir haz yaşatmıştı Lale ona. Eğilip Lale'nin terden boynuna yapışmış nemli saçlarını iterek ıslak bir öpücük bıraktığında Lale dönüp ona baktı.

"İyi misin?" diye yavaşça sordu Batu.

Lale yutkunarak başını salladı. Sonra birden "Bu muydu yani?" deyiverdi.

Batu neye uğradığını şaşırmıştı. "Ne..? Nasıl yani? Hoşuna gitmedi mi?" dedi panikle karışık bir hayal kırıklığıyla.

Onun paniğini fark eden Lale gülerek sarıldı ona. "Hoşuma gitti. Hem de çok hoşuma gitti..." diyerek baştan çıkarıcı bir gülüşle Batu'nun omzuna bastırdı dudaklarını.  "Ama korkup son dakikada vazgeçilecek bir şey yokmuş, onu diyordum. Bu kadar bekleyeceğimize Arsuz'dayken de yapabilirmişiz!"

Batu rahatlayarak bu kez gülmeye başladı. Dudaklarını kulağının arkasında gezdirirken "Telafi edeceğiz zaten, sen hiç merak etme." diye mırıldandı.

Lale ona doğru dönüp hevesle "Hadi hemen şimdi telafi edelim o zaman!" diyerek dudaklarına kapandığında Batu önce gülecek oldu ama Lale'nin sıcak dudaklarını bir kez daha her şeyi unutturdu ona.

Akşamın ilerleyen saatlerinde kendilerini zorlayarak bir şekilde içerideki yatak odasına geçmeyi başarmışlardı. Lale'de yeni baş gösteren isteklilik Batu'yu da tetiklediğinden bir süre sonra birbirlerini sevmekten yorgun düşerek uyuyakalmışlardı. Batu gecenin ortasında sıcaktan bunalmış bir halde hafifçe gözlerini araladığında Lale'nin yatağın diğer ucunda pikeye sarınmış derin derin uyuduğunu görünce kendi kendine gülümsemeden edemedi. Lale'yi Hatay Havaalanı'nda ilk gördüğü andan beri bu görüntüyü hayal etmişti. Kestane rengi kahverengi dalgalı saçlarının yastığın üstünde nasıl dağılacağını... Bembeyaz teninin karanlığın siyahında çarşafların üstünde nasıl parlayacağını... uyurken yüzünün alacağı ifadeyi... Dayanamayarak uzanıp karşı konulmaz görünen ince boynuna değdirdi dudaklarını. Sonra dudaklarının yerini eli aldı. Tüy gibi bir dokunuşla Lale'nin vücudunun kıvrımlarının üzerinde gezdirdiğini elini aşağıya doğru kaydırdı yavaş yavaş.

Lale'nin de sıcaktan bunaldığını fark edince kalkıp pencereyi açtıktan sonra tekrar yatağa uzanarak Lale'ye sokuldu.
Gülümseyerek 'sonunda pili bitti' diye düşündü. Ama kendisinin pili öyle kolay kolay biteceğe benzemiyordu, özellikle de bir hafta sonra bugün birliğine teslim olması gerektiği aklına geldikçe. Lale'nin sıcacık kollarından ayrılıp nasıl gidecekti bilmiyordu.

Lale'ye biraz daha yaklaşarak beline sarılıp kendine doğru çekti onu. Lale ise uykusunun arasında ne olduğunu anlamadığından onu hafifçe itmiş ve açık pencereden içeri dolan hafif rüzgar karşısında ürpererek diğer tarafa dönüp pikeyi yeniden üstüne çekmişti. Batu gülerek "İşin bitince istemezsin tabii..." diye mırıldanarak arkasından sarıldı bu defa. Omuzlarına, kulağının arkasına, boynuna rastgele öpücükler bırakarak kollarının arasına alıp Lale'ye sımsıkı sarıldı.

Lale ise gecenin bir saatinde öpücüklerle uyandırılmaya alışkın olmadığından rahatsızlıkla yattığı yerde kıpırdandı. Batu'nun ne yapmaya çalıştığını anlayabilmesi için aradan bir-iki dakika geçmesi gerekti. "Batu n'apıyorsun?" diye mırıldandı uykulu bir sesle.

Limon ÇiçekleriiiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin