Limon Çiçekleri 23. Bölüm

2.9K 244 22
                                    

Batu hislerinde yanılmıyordu. Daniel "Dede!" diye bağırarak pistten ayrılıp dedesinin bulunduğu masaya gittikten sonra ağlamaya başlamış, Batu ve Lena'nın yanından ayrılan Lale de bütün ailesinin onu susturmaya çalıştığını görünce oraya gitmişti. Gittiğine gideceğine de pişman olmuştu çünkü anneannesi kolundan tutarak onu bir köşeye çekip sorguya başlamıştı yine.

"Lale sende hafıza kaybı falan mı var kızım?" demişti öfkeyle.

Lale anlam veremeyen gözlerle anneannesine baktı. "Yoo niye olsun?"

"Sabah ne konuştuk biz seninle? Hatırlamıyor musun Lale?"

Lale'nin bütün keyfi kaçtı birdenbire.

"Bir kulağından girip öbüründen çıktı galiba! Bütün konuştuklarımıza rağmen hala gidip o çocukla dans edebildiğine göre..."

"Anneanne nolur başlama gene. Bunu konuşmanın ne yeri ne zamanı... Lütfen!" dedi bıkkınlıkla.

"Sen de başlatma o zaman kızım! Daha bir saat önce başka bir kızla dans etmiyor muydu o serseri? Ben mi yanlış gördüm? Başka biriyle sarmaş dolaş dans ettiğini gördüğün halde hala nasıl ona yüz verebiliyorsun anlamıyorum Lale! Hiç mi gurur yok sende kızım?" demesiyle beraber Lale'nin de yüzünün asıldığını görünce doğru izde ilerlediğini anlamıştı Hilda Hanım.

Batu'nun Başak'la yaptığı dans böyle açıkça yüzüne vurulunca Lale'nin morali bozulmuştu yine. "Ben kimseye yüz vermiyorum." dedi yine de soğuk soğuk.

"Bana hiç öyle gelmiyor nedense! Aklını başına al Lale. Basit kızlar gibi o çocuğun peşinden gitmeyi de bırak artık! Bu kadar da olmaz ki artık."

"Anneanne ne diyorsun ya?"

"Ne dediğimi sen gayet iyi biliyorsun. Bak sonradan pişman olacaksın. Yarın buradan gidiyor zaten. Bu kadar insanın içinde kendini rezil etme diye söylüyorum ben. Biraz gururlu ol kızım."
dedikten sonra Lale'nin moralinin iyice çöktüğünü görünce elini tuttu. "Bunları sabah konuştuk biliyorsun Lale. Sen de hak vermiştin söylediklerime. O çocuğun senin neden bu kadar üstüne düştüğünü sen de en az benim kadar biliyorsun. Ve lütfen bunu bilerek davran artık." dedikten sonra bir tanıdığının kendisine seslendiğini duyunca Lale'nin elini bir kez daha sıktı ve yanından ayrıldı.

Lale'nin iyice tadı kaçmıştı. Aynı sabah anneannesiyle konuştuktan sonraki gibi hissediyordu kendini. Ama bu kez kaçmayacaktı Batu'dan. Kimin ne dediğinin bir önemi yoktu çünkü Batu zaten yarın sabah gidiyordu... Evet Başak'la dans ettiğini görmüştü. Ve anneannesine de Levin'e de hak veriyordu. O da aptal değildi sonuçta. Batu'nun kendisiyle sevişmeyi ne kadar çok istediği anlamaması imkansızdı. Ama şöyle bir sorun vardı ki, kendisi de en az Batu kadar istiyordu bunu. Ve bu isteğin önüne geçemiyordu. Durumu Batu'dan çok da farklı değildi yani.. Bunu istediği için ona kızmakla çok büyük haksızlık etmiş olurdu çünkü kendisi de istiyordu! Batu'nun en küçük dokunuşu bile tepeden tırnağa sarsılmasına neden olurken... Batu ne zaman kendisini öpse ona kendinden geçmişçesine büyük bir istekle karşılık verirken... ve içten içe o öpüşmenin yarım kalmamasını.. daha da ileriye gitmesini isterken... bunu daha fazla inkar edemezdi. Bu konuda fazla bir deneyiminin olduğu söylenemezdi ama bu hissettiklerini başka neye yorması gerektiğini bilmiyordu. Batu kendisine dokundukça tüm vücudu ateş alıyordu sanki, sadece o an dokunduğu yeri değil bütün hücrelerini tek tek hissediyordu. Anlatması zordu ama bu öyle değişik bir histi ki... Bitmesini hiç istemiyordu. Demek ki bunu kendisi de istiyordu...

Masaya döndüğünde Batu'nun meraklı bakışlarla etrafı aradığını görünce kararından bir kez daha emin oldu. Sonrasında ne olacağı umurunda değildi. Ama bu gece içinden gelen sesin... Yani Batu'nun peşinden gidecekti.

Limon ÇiçekleriiiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin