Limon Çiçekleri 69. Bölüm

1.3K 134 55
                                    

Cumartesi günü gelip çattığında bütün haftayı diken üstünde geçiren Batu'nun sinirleri iyice gerilmişti. Lale'nin gideceği şu düğün günlerdir kafasını kurcalıyordu. Pazar akşamı olanlardan sonra artık sinirlerine hakim olmak için kendi kendine kararlar almış, ne kadar öfkelenirse öfkelensin hıncını Lale'den çıkarmaya çalışmayacağına dair kendine söz vermişti ama düğün günü gelip çatınca bütün bu aldığı kararlar verdiği sözler teker teker uçup gitmişti aklından. Lale'nin şu Okan denen herifin düğününe gitmesini istemiyordu. Bir kere Cemal'in en yakın arkadaşı olan bu herifin düğününde ne işi vardı Lale'nin? Ayrıca adını koyamadığı bir huzursuzluk vardı içinde. Evet Lale'yi deli gibi kıskanıyordu. O Cemal denen eski sevgilisiyle aynı ortama girmesini katiyen istemiyordu. Ama tek derdi bu değildi. Günlerdir Lale'ye bunu anlatmaya çalışmıştı ama Lale karşısına dikilip "Neymiş peki derdin? O düğüne gitmemi neden bu kadar sorun haline getiriyorsun? Kıskançlık değilse ne bu sinirinin sebebi?" deyince verecek bir cevap bulamıyordu. Çünkü kendi de bilmiyordu. Lale'nin o düğüne gitmesini istememesinin en büyük nedeni Cemal'di, bunu kabul ediyordu. Ama içindeki o adlandıramadığı huzursuzluğa gelince işte onun ne olduğunu çözemiyordu.

Düğüne yalnızca Lale değil, Melis ve Derya da davet edilmişlerdi. Bunu duyunca Batu'nun içindeki sıkıntı biraz olsun hafifler gibi olmuştu ama tam olarak geçtiğini söylemek mümkün değildi. Onun bu konuyu neden bu kadar büyüttüğünü Lale çok iyi anlıyordu. Ona karşı sabırlı ve anlayışlı yaklaşmaya çalışıyordu. Batu eski sevgilisiyle aynı ortama gireceği herhangi bir yere gidecek olsa kendisi de kıskançlığından kudururdu çünkü. Pazar akşamı vuku bulan 'ayna faciası'ndan sonra birbirlerine karşı daha özenli davranır olmuşlardı zaten ama arada yine atıştıkları olmuştu. Batu sim kartını pencereden aşağı fırlattığı için Lale yeni kart almak zorunda kalmış, halen ısrarla onun kendine yeni bir numara almasını isteyen Batu ise bu gelişmeyi hiç hoş karşılaşmamıştı. Lale'nin eski numarasını kullanmasını istemiyordu! Bu yüzden epeyce didişmişlerdi ama sonunda Lale numarasını değiştirmesinin işyerinde de sorun yaratacağını söyleyince Batu kaderine razı olmak zorunda kalmıştı. Aslında razı olmak denemezdi buna. Kendini dizginlemeye çalışıyordu. Ama düğün gününün gelip çatmasıyla bir hafta boyunca bastırmaya çalıştığı huysuzluğu bütün ihtişamıyla su yüzüne çıkmış, hatta su yüzüne çıkmakla da kalmayıp tavan yapmıştı. Şantiyede işinin olduğunu bahane ederek sabah erkenden evden dışarı atmıştı kendini. Giderken Lale'yi uyandırmamıştı bile. İnşaatın bitim tarihi yaklaştıkça işleri yoğunlaşmıştı, bu doğruydu. Şu son bir haftayı sağ elini kullanamayarak geçirmesinin de işlerin hafiflemesinde hiç katkısı olmamıştı, o da doğruydu! Ama o Cumartesi günü sabahın köründe kendini dışarı atmasını gerektirecek kadar da işi yoktu. Ama evde durmaya dayanamıyordu. Lale'nin akşamki düğün için koşturmasını, ne giyeceğini ne takacağını hazırlamasını seyretmek istemiyordu! Neden bu kadar gerilmişti bilmiyordu aslında. Lale Cemal'i görse ne olurdu ki? Koşup kollarına atılacak hali yoktu ya. Cemal'in de mutlaka yeni bir sevgilisi olmalıydı zaten. En son şu işgüzar sevgilisi Dilara'dan ayrıldığını duymuştu gerçi ama üstünden kaç zaman geçmişti. Mutlaka Cemal'in hayatında da birileri olmalıydı. Olmasa bile sanki yıllardır Lale'nin kendisine geri dönmesini mi bekliyordu yani? Öyle olsa baştan hiç ayrılmazlardı değil mi? Ama işte bunu düşünmek bile midesine bir ağrı girmesine neden oluyordu. Lale'nin bir zamanlar o herifle birlikte olduğunu, onu öptüğünü, onun tarafından öpüldüğünü düşünmek hakikaten midesine yumruk yemiş gibi hissetmesine neden oluyordu. Lale'nin eski bilgisayarında gördüğü o fotoğraflar geliyordu sürekli gözünün önüne.

Birkaç saat boş boş dolandı şantiyede. Gereksiz işlerle kendini oyalamaya çalıştı. Ama olmuyordu işte. Lale arayıp neden giderken kendisini uyandırmadığını sormuştu. Yalan söylediğini de kesin anlamıştı sesinden. Ama bir şey dememişti. Birkaç kez daha aramıştı sonra. Ne zaman geleceğini sormuştu. Öğlen iki gibi Melis, Selçuk ve Derya gelecekti. Selçuk'un da Melis'in eşi olarak o düğüne davetli olduğunu fark edince Batu'nun siniri bir kat daha artmıştı. Kendisi ne zaman Lale'nin eşi olarak onun yanında böyle yerlere davet edilebilecekti acaba? Yoksa hayatı boyunca Lale'nin Şam'a, Beyrut'a, Paskalya kutlamasına, Noel yemeğine, arkadaşının düğüne ve daha birçok ıvır zıvır davete tek başına katılmasına dayanmak zorunda mı kalacaktı?

Limon ÇiçekleriiiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin