Limon Çiçekleri 5. Bölüm

Start from the beginning
                                    

Lale Batu'daki yüzsüzlük karşısında şok olmuş durumdaydı. Resmen arayıp kendilerini tekneyle ne zaman gezdireceğini soruyordu. İnsan biraz utanırdı bunu sorarken. Oysa Batu Bey'in sesi gayet rahattı.

"İyi tamam siz gidin denize." derken aslında 'giderseniz gidin, bize ne bundan?' demek istediği sesinden yeterince belli oluyordu.

Batu da bunu anlamış olmalıydı ki bu defa lafı dolandırmadan direkt "E şey... O zaman nasıl alacaksınız bizi?" diye sordu.

"On beş dakikaya otelin açığına geliriz biz, sizi denizden alırız."

"Ha biz denize girip açığa yüzelim o zaman?"

"E yani... Evet!" dedi Lale sabırsızlıkla. Bu telefon konuşmasının bir an önce sona ermesi için can atıyordu.

"Peki hangi teknenin sizinki olduğunu nasıl bileceğiz?"

"Etraf tekne kaynamıyor zaten, görürsünüz merak etme. Lacivert-beyaz küçük bir sürat teknesi. "Mila" yazıyor üstünde."

Batu "Mila mı? O ne demek?" diye sordu merakla.

Lale sinirle içini çekti. "Mina'nın 'mi'siyle Lale'nin 'la'sı! N'oldu bu ismi de beğenmedin galiba? İstersen bir daha tekne alırken sana soralım?"


Batu telaşla "Yok canım. Yani ben şey diye..." diye gevelerken Lale lafı ağzına tıkadı.

"Neyse hadi biz on beş dakikaya geliriz. Siz açığa yüzün. Görüşürüz." Deyip telefonu kapattı.

Evden çıkarlarken Daniel'la Lena "Biz de denize gelmek istiyoruz!" diyerek kuyruklarına takılmışlardı ama Batular gittiğinden beri sürekli kavga ettikleri için cezalılardı, anneleri bugün denize gitmelerine izin vermiyordu. Lena Lale'nin eteğine yapışarak içli içli ağlamaya başlamıştı.

"Laloş n'olur beni de götür! Batuş'la oyun oynayacaktık biz." diye yalvarıyordu.

"Lenacım bugün annen olmaz diyor, yarın götürürüm olur mu?"

Lena içini sızlatan bir bakışla "Yarın Batuş gitmiş olur ama." Diye hıçkırdı.

"Yok yok gitmez, daha üç gün burada. Yarın oynarsın Batuş'unla tamam mı?"

"Hayığ Batuş'la oyun falan oynayamazsın! Dedeme söleğim!" diye dilli düdük gibi anında lafa karıştı Daniel.

Lena hırsla "Oynarım işte sana ne!" diye bağırdı abisine. "Hem dedem de bizle oynar ne var?"

Patlak veren yeni bir kavganın ardından Lale'yle Derya sonunda evden çıkmayı başardılar. Biraz sonra dere kenarındaki küçük tahta iskeleye bağlı olan tekneye binmişlerdi bile. Lale halatları çözmüş, motoru çalıştırmış ve tekneyi hareket ettirerek otele doğru dümdüz ilerlemeye başlamıştı. Derenin denize döküldüğü yerden sola kırarak açığa doğru ilerlediler.

Biraz sonra otelin açıklarına gelmişlerdi. Otelin koyduğu sınırın biraz ilerisinde yüzen iki esmer adamı gördüklerinde birbirlerine şöyle bir baktılar. Ve Lale içini çekerek onların bulunduğu tarafa doğru yavaşça sürdü tekneyi.

**

Batu Lalelerin evinden çıkıp otele yürüyene kadar kendi kendine aldığı kararları uygulamakta kararlıydı. Lale için düşündüklerinde herhangi bir aşırılık yoktu. Gözüne güzel gelen her kadın için aşağı yukarı aynı şeyleri geçirirdi aklından. Doğal olarak Lale'nin de onlardan bir farkı yoktu. Görmüş, beğenmiş, bakmıştı işte o kadar. Daha ötesi yoktu. Bakmaktan hoşlandığı herhangi güzel bir kıza nasıl davranıyorsa Lale'ye de öyle davranacaktı. Üstünden ağır bir yük kalkmış gibiydi, bu konuyu kendi içinde açıklığa kavuşturunca rahatlamıştı.

Limon ÇiçekleriiiWhere stories live. Discover now