Limon Çiçekleri 5. Bölüm

Start from the beginning
                                    

Lale güneş gözlüklerini çıkarıp mavi gözlerini kocaman kocaman açarak tekrar baktı Derya'ya.

"Senaryo yazmaya başladın yine ya, kim neyi fark ediyor? Hem bilmiyor musun, babam yanımda gördüğü herkesten öyle huylanır. Birden bahçede iki yabancı erkekle karşılaşınca huzursuz oldu herhalde."

"Olsun, beş yaşındaki torununa kızını koruma görevi verdiğine göre Batu'dan hiç iyi elektrik almadı demek ki. Dur ya, eğer Lemi Amca beni dinlemeyip babamı işletirse ben de 'Lale bu Batu'dan hoşlanmaya başlamış' diye onu işleteyim. Bakalım o zaman ne yapacak?" derken Lemi Bey'in vereceği tepkiyi düşünerek gülmekten kendini alamadı.

Lale öfkeyle "Ya saçma sapan konuşmasana Derya! Babamın yüreğine mi indirmek istiyorsun?" dedi. Derya'nın sözünü ettiği şey tüylerinin diken diken olmasına neden olmuştu. Batu'dan hoşlandığını düşünemiyordu... Babasının böyle bir şeyi duyduğunu ise hiç düşünemiyordu! Birinden hoşlandığı yetmezmiş gibi bunun bir de Müslüman olması, üstüne üstlük bunun daha bu sabah bahçede burun buruna geldiği ve daha ilk görüşte hiç hoşlanmadığı Batu olması babasını alt üst ederdi herhalde. "Ne hoşlanması ya? Günahımı bile vermem ben o çocuğa! Hayatımda gördüğüm en sinir bozucu insanlardan biri."

"Bence o klasmanda Turgut'la başa baş yarışabilirler. Hatta Turgut Batu'ya fark bile atar."

"Aman bırak ne halleri varsa görsünler bize ne?" diyerek omuzlarını silkti Lale. "Üç gün sonra şu nişan faslı bitince bir daha görmeyeceğiz nasılsa." derken bunu düşünmenin bile kendisine keyif verdiğini ispatlamak için tekrar uzandı şezlonga.

"Ya sen öyle san, seneye düğün Adana'da olacak n'aber! İstemesek de yine göreceğiz bunları."

"Ohoo daha seneye çok var." dedi Lale elini sallayarak. "O zamana kadar kim öle kim kala."

"Değil mi ya, hem belki sevgilileri falan vardır?" dedi Derya yine umutla.

"Ay git Allah aşkına Derya, hangi aklı başında kız beraber olur o Batu'yla ya? Sevgilisi falan olamaz onun."

"İyi de ben sadece Batu'dan bahsetmiyordum ki. Turgut'u da diyordum ben."


Lale güneş gözlüğünü yeniden takarken "Aman neyse tamam yeter onlardan konuştuğumuz." Dedi sıkılmış bir ses tonuyla. "Nişanda hangi elbiseni giymeye karar verdin sen onu anlatacaktın?"

Aradan bir saat geçip de kimseden ses çıkmayınca Batuların da Melis'in de bu tekne gezisi işini unuttuklarını sanarak rahat bir nefes almışlardı ama çok geçmeden Melis'in aramasıyla yanıldıklarını anlamış oldular. Melis'in daha şimdiden küçük bir Bridezilla'ya dönüşmesini çekiştirirlerken Lale'nin telefonu bir kez daha çaldı. Bilmediği bir numaraydı arayan.

"Alo?"

Karşıdan çekingen bir erkek sesi geldi. "Alo? Lale?"

"Efendim?" dedi Lale. Arayan her kimse tanıyamamıştı.

"Ben Batu."

"Haa... Merhaba." derken Derya'ya bakıp gözlerini devirdi. Batu evden ayrılmadan önce kendisini çaldırdığında numarasını kaydetmediği, daha doğrusu kaydetmeye gerek görmediği için aradığında sesini tanıyamamıştı.

"Merhaba. Eee ne yaptınız biz gittikten sonra?" diye hevesle sordu hemen Batu.

"Ne yapabiliriz, oturduk işte."

"Hmm oturdunuz demek. E iyiymiş."

"Yaa evet çok iyi. Siz ne yaptınız?"

"Biz de dinlendik biraz. Şimdi denize ineceğiz de... Ne zaman geleceksiniz diye soralım dedik."

Limon ÇiçekleriiiWhere stories live. Discover now