97. Bölüm: BU MÜMKÜN DEĞİL!

77 17 47
                                    

"Hadi uykucular!" Celestia'nın bilinçli bir şekilde detone kıldığı sesi Anthony, Sirius ve Raphael'i yerinden sıçratırken Anthony'e anlamlı bir bakış attı, "Sakın çocukluğundaki tembel günlere geri döndüğünü söyleme." 

Ayılmaya çalışırlarken kıkırdayan Ophelia ve Celestia'ya Raphael eşlik etti:

"Bol jambonlu, baharatlı ve mayonezli sandviç kokusu... nerede olsa tanırım!" Ophelia'ya iştahlı bir tavırla dönerek dilini bir çizgi film karakteri gibi dudağının çevresinde döndürdü ve süratle yerinden kalkarak kokunun geldiği yönü gözünü kapatarak takip etti. Bir saniyenin ardından Anthony tedirginlikle hareket ederek koltuğun etrafına ve yere doğru hızlıca başını çevirdi.

"Defter... defter nerede? Celestia!"

"Merak etme, defterini Batı Orman'dan gelen bir canavar kaçırmadı." diye kıkırdadı Celestia parmağıyla masanın üzerini göstererek, "İçindeki kadim bilgilere bir zarar gelmediğine emin olabilirsiniz Bay Gizemli."

Anthony'nin tebessümü, kardeşinin taktığı lakap ile ön dişlerini belli ederek gülümsemesine yol açtı. Masaya doğru ilerleyip defteri ve defterin ön kapağına kenetlediği kalemi alarak iç cebine koydu.

"Bu bir günlük mü yoksa?" diye sordu Ophelia meraklı ve duygusal bir ses tonuyla.

"Sayılır." Anthony sessizce kalkıp Raphael'in yanına doğru donuk bir şekilde ilerleyen Sirius'u hafifçe sırıtarak izlerken devam etti, "Aslında deftere karaladıklarım bir kitabın satırları. Tam anlamıyla doğaçladığım, yaşamımı sorgulamalarımla kağıda döktüğüm... şu haliyle bir okurun eline geçseydi Celestia'nın taktığı lakabı tümüyle karşılayan..."

Ophelia'nın gözbebekleri büyümüş, aralarındaki duygusal bağ konusunda herhangi bir pot kırmamak adına kendini frenlemeyi başarmıştı. Tebessümle şaşkınlığa kapılırcasına alt dudağını büzerek konuyu yükselen enerji dolu sesiyle değiştirdi:

"Evet çocuklar! Hiçbirimiz trekkingde acıkmak istemeyiz, değil mi?

Ophelia'nın bilinçli ve bir o kadar alaycı çıkışıyla tüm salonda kahkaha sesleri yükseldi. Çocukluğundan itibaren yaşadığı şok edici uyanışlar harici uyanmalarında sessiz kalan ve ilk on beş dakika boyunca tepkisiz olan Sirius dahi bu yanıta kahkahalarla karşılık vermişti. 

"Ah, hayatımda böyle bir olumlamaya daha önce hiç şahit olmamıştım. Harikasın!" dedi Raphael.

"Senelerce uyguladığım bir aktiviteyi bu şekilde hayal etmek öylesine zor ki!" diye ekledi Celestia, "Trekking kadar eğlenceli geçer mi bilmesem de çocukluğumun nasıl da kıpır kıpır olduğunu yerimde duramayışımdan anlayabiliyorum."

"Benim içimdeki genç Anthony de ormana girmene izin vermememi delicesine arzuluyor." Anthony'nin kısık ve ciddi ses tonu Celestia'nın nefesini kesmiş, diğerlerini de tıpkı onun gibi şaşkınlığa büründürmüştü. Anthony masaya oturmak için sandalyesini çektiğinde cümlesini noktaladı:

"Merak etme, onu ikna edebilirim."

Celestia bir anlık boşluğa düştü; başta o olmak üzere, Ophelia'nın dışındaki hiçbirinin bu çıkışı beklememesiyle son cümlesi çok daha değerliydi. Yirmi beş seneyle birlikte ekibinden tamamen ümitli, özellikle kardeşinin kendi olarak davranması için elinden geleni yapan bir ağabey modeline bürünmesi Batı Orman için doğru zaman olması konusunda yeterince açıklama yapıyordu. 

Herkes masaya yerleştiğinde Raphael iştahla gözüne kestirdiği büyük boy sandviçi yemeye başladı. O sırada sandviçine ve yanındaki vişne suyuna henüz dokunmayan Ophelia çenesini ovuştururken Sirius'a yöneldi:

MER | Paranormal RomanOù les histoires vivent. Découvrez maintenant