68. Bölüm: Derenin Fısıltısı

599 20 8
                                    

Genç Kimberly, Jane'in sözünü sindirmek için verdiği mücadeleden sıyrılmayı başarıp kendini dostlarının yanında buldu. Batı Orman'ın henüz girişinde başlayan ve garip bir şekilde, görünüşte duvarların engellemeyi başardığı yok edici karanlığın tek bir cümlenin yarattığı kalkan etkisiyle kısa süreliğine etkisizleşmesi, cesaret ışığı altında parıldayan gençlerin Sarabande'nin iç ısıtıcı dinginliğini bırakıp kendi içlerine odaklanmalarını sağlamıştı. 

İnce gövdeli, birbirinden beşer metre arayla ayrık ağaçların olduğu bir bölge, tam karşılarına doğru tuttukları fenerden çıkan kısıtlı ışık huzmesi sayesinde zoraki seçiliyordu. Bir orman olmasına rağmen yaşam belirtilerinin samanlıkta iğne bulmaktan zor olması, Batı Orman'ın gündüzleri aydınlanmasına rağmen nasıl bu denli korkunç olabileceği, Jane'i sorgulatıyordu. Zihninde ister istemez tehlikeli kareler belirmişti; gün aydınlanmasına rağmen gün ışığını soğuran ve gölgelerin ıstırap verici keskin soğukluğu ile doğasını karanlığa gömen bir orman... bu nasıl mümkün olabilirdi?

Michelle'nin adımları istemsizce kuzey doğu tarafına kaymış, diğerlerinden uzaklaşmıştı. O sırada el feneri ortada duran Jane'deydi ve en başta mesafenin açıldığını hissetmeyen dostları, ölüm sessizliğine bürünen ormanın tek avantajını kullanarak Michelle'nin uzaklaşan adım seslerini işitmişti. Jane, uzun koluyla son anda Michelle'nin bileğini tutarak neden uzaklaştığını sordu. Michelle endişeyle ve fısıltısını bozmadan Jane'i karşıladı:

"Garip bir etki beni yönlendirdi ve sizden uzaklaştığımı algılamadan adımlarımı değiştirdim." Ardından dudağını büzerek tüm şaşkınlığı ile devam etti, "Diken üstündeyken dalgın olacağımı düşünmemiştim. Mıknatısın çektiği küçük demir tozları gibi hissediyorum." 

Michelle'nin açıklaması ile Jane, ormanın kuzey doğu kısmında bir tuhaflık ya da görmeleri gereken bir detay olabileceğini düşünüp o yoldan ilerlemeyi teklif etti. Fakat Kimberly, Jane ve Michelle'den farklı bir noktaya odaklanmış görünüyordu. Üzerine el feneri tutulduğunda, arkadaşları arasında sevgi kelebeği şeklinde lakap taktıkları Kimberly'nin dahi ürkünç göründüğü Batı Orman'da sessizce bir noktaya konsantre olması merak dürtülerini hızla artırmıştı. 

"Ne? Ne oluyor Kimberly?" diye sordu Michelle fısıltıyla. Kimberly, parmağı ile gelmelerini işaret ederken sessiz olmaları için "sus" işaretini kullandı. İkisi de birkaç adımda dostlarının yanında yerini aldı. 

"Duyuyor musunuz?" 

"Neyi?" Michelle halen neler olduğu hakkında bir fikir üretememişti. Jane ise Kimberly'nin mücadelesini takdirle karşılarken ormandaki her detayı zihnine kaydediyordu.

"Bir dere akıyor. Burada su var, hem de yakınlarda. Dereyi görmemiz gerektiğini hissediyorum."

Hayrete düşen iki kafadar, hafif adımlarını sürdürerek henüz işittikleri sese doğru birbirleriyle fısıldaşarak yöneldi ve Kimberly çabuk toparlanarak hızla onlara yetişti.

"Küçük bir dere olmalı." dedi Jane kaşlarını kaldırarak. Michelle onu başıyla onayladı.

"Dönüş yolumuzu kaybetmemeliyiz. Dümdüz ilerliyoruz, ama orada ne yaşayacağımızı bilemeyiz. Pusulamız da yok." diye konuştu Kimberly kararlı ve tedirginliğini yitirip ormanın atmosferini kabullendiği bakışlarıyla. Bu kabulleniş beklediğinden geç gelmişti; o, madalyonun yalnızca sevgi yüzünü deneyimleyerek çevresine daima ışık saçmayı kendine görev biçmişti. Fakat yaşadığı bazı kayıplar ya da hayatında gelişen beklentilerine zıt gelişmeler, onun karanlık hakkında net bir fikir oluşturmasını sağlayamamıştı. Bu yüzden Batı Orman, başta Kimberly olmak üzere hepsi için en önemli derslerin başında gelmeliydi ve Kimberly için bu gece ışık ve denge kavramlarını deneyimleyerek öğrenebildiği gece olacaktı. Aynı zamanda da saf korkunun, hücrelerine yansıyan yaşam enerjisini nasıl çalabilecek "etkisizliğe" sahip olduğunu...

 "Evet, fenerin görebileceği şekilde taşlar yerleştirmeliyiz. Ne yolumuzu kaybetmeliyiz ne de birbirimizi." diye katıldı Michelle başını öne doğru sallayarak.

"Bir B planım var, umarım ihtiyaç duymayız." dedi Jane, "Sesimizi asla yükseltmemeliyiz. Ne olursa olsun. Bu, en önemli konu."  

Henüz sesin geldiği yönü tam algılayamamışlardı; derenin akış yönü onlara dik olmalıydı ve bu ihtimale karşın birbirlerine kurdukları mesafeyi birkaç adım açarak parmak ucunda attıkları adımları ilerletip sesi dinlemeye başladılar. El feneri bu kez ortaya geçen Michelle'deydiKimberly ise yerde bulduğu taşları çevik hareket ederek hizaya sokarken  Michelle, dört bir yanını kontrol edip bir gelişmeye rastlama ihtimalini gerçekleştirme arzusunu enerjisine yansıttı.  Jane ise çıkabilecek ürkütücü bir sürprize karşın ağaç aralarına odaklıydı ve derenin onlara fısıltıyla eşlik edişinin değişip değişmeyeceğini kontrol ediyordu. Kontrolü beklediğinden de kısa sürmüş, ses değişikliğini ilk kez o fark etmişti. Dere, Jane'in bulunduğu konuma en yakın açıdan akıyordu. Adımlarını hızlandırmadan Kimberly'e taşları dizme konusunda yardımcı oldular. Birbirlerinin en önemli özelliklerine bazen kısmen bazen ise büyük çoğunlukla sahip olan kafadarlar, içinde bulundukları uyumun coşkusunu ormanın karabasan etkisine rağmen coşkuyla karşılıyorlardı.

Derenin sesi, ormanın sessizliğiyle hassaslaşan kulaklarını rahatsız etmeye başlarken ağaçların sıklığı artmış; Batı Orman'ın en küçük değişikliği, bilinmeyenin sonsuz potansiyelini tüylerinin dikenleşmesiyle belli etmişti. Cesaretini dostlarıyla birlikte toparlayan Kimberly, ağaçtan engelleri tıpkı çocukluğundaki gibi hızlı ve esnek hareketlerle düşünmeden aştı. Jane ve Michelle ise, duvardaki gizli bloğu kaldırdıktan sonra hissettikleri ilk tedirginlerini yitirdikleri için güçlerini kazanmışlardı ve adımları gururla doluydu.

Derenin önüne vardıklarında, yüzlerindeki tebessümün akıntıya kapıldığı şok edici gerçekle yüzleştiler: Zift karanlığında akan derenin etrafı görünmez ve buz keskinliğinde, hareketli bir yoğunlukla çevrelenmişti. Tuzağa düştüklerini hissediyorlardı. Tokat gibi çarpan bu etki, ense tüylerinde hissettikleri sessiz ürpertiyle bir saniye içinde kat be kat arttı.

MER | Paranormal RomanWhere stories live. Discover now