73. Bölüm: Kurallarına Göre Oynamak

70 21 13
                                    

Akşam yemeğine başlayalı altı dakika geçmişti. Michelle ile Richard, Anthony ile Celestia yan yana otururken baba kız ve anne oğul karşılıklı oturuyorlardı. Bu kısa sürede Richard'ın neşeli sohbeti devam etmiş, diğerleri ise onu yalnızca onaylayıp gülüşerek karşılamışlardı. Anthony, Celestia ve Michelle'in sessizlikleri, birbirlerinin sıradaki adımlarını analiz ederek doğru cümleleri seçme arzularından kaynaklanıyordu; öyle ki, Celestia'nın uyarlarını görmezden gelmek yerine kamelyadaki sohbetin de etkisiyle annesine odaklanan Anthony geçirdikleri gün hakkında pot kırmak istemeyip herhangi bir bilgi edinmeye çalışıyor, diğerleri de aynı arzuyla gözlerini dört açmaktan çekinmiyordu. Merakını dizginleyemeyen Celestia ise yedinci dakikanın sonunda söze girdi:

"Baba, Sarabande'nin geçmişi hakkında ne düşünüyorsun?" Michelle'e bakıp Richard'a yeniden yöneldi, "Küçük ve şirin bir kasaba için fazlasıyla gizemli değil mi her şey?" 

"Ne gibi tatlım?" diye sordu Richard sakin bir tavırla. Richard'ın olağan tepkileri Michelle'in gerginliğini daha net ortaya çıkarıyordu. Fakat Michelle yalnız değildi; Richard aynı gerginliği kızı ve oğlunun üzerinde de seziyordu. 

"Kimberly Teyze... bugünkü sohbetimiz hem uzun hem de anlamlarla yüklüydü." diye karşıladı Anthony Celestia'dan önce davranıp annesinin dikkatini daha çok çekmemesi için, "Bize büyükbabamların Allemande'de inşa ettikleri yıldız tetrahedron heykelinden, daha doğrusu yıldız tetrahedronun ta kendisinden ve özellikle ışığından söz etti. Ve..." duraksayarak kendini frenlemeyi ve Batı Orman konusuna girmeden masumane tavrını sürdürmeyi diledi. Celestia, annesinin bu konudaki merak uyandırıcı açıklamasına değinmekten çekinmiyordu; bu kez Batı Orman'a değinmeden tartışmayı yeniden ateşledi:

"Ve babacığım, eve gelmeden bir saniye önce annem bana tam da Kimberly Teyze'nin yaşadığı zor deneyimleri anlatacaktı. Değil mi anneciğim?" Celestia'nın Michelle'e karşı samimi ve tatlı görünme çabaları yalnızca aile sofrasını rahatlatmıştı; Michelle yaşananlarla ilgili konuştuğunda, senelerin çabasını birkaç dakika içinde heba edebilirdi. Anthony araya girdi:

"Kimberly Teyze'nin bizim için ne kadar değerli olduğu yeterince ortada. Bize geçmişiyle ilgili hiçbir olumsuz his yansıtmamakla kalmayıp sevginin korkuyu bile kapsadığını söyledi. Belli ki yaşadığı zorlu basamakları bir yerini incitmeden çıkabilmiş. Bu yüzden bazı gerçekleri öğrenmeye hakkımız olduğunu düşünüyoruz." Anthony, kardeşinin ikazını dikkate almış olmalıydı; verecekleri yanıt onları doğrudan ya da dolaylı olarak Batı Orman'a taşıyacaktı. İlk yanıt Richard'dan geldi:

"Oğlum, Sarabande'nin geçmişi de şimdiki gibi muhteşemdi; öyle olmasaydı sizin gibi sağlıklı, huzurlu ve bilinçli çocuklar nasıl yetişebilirdi ki?" Michelle'e ve çocuklarına kısa bir bakış atıp devam etti, "Bu konudan haberdar olsam ve Kimberly'nin kimseyle paylaşmak istemeyeceğini bilsem size bunu net bir şekilde ifade eder, sırrını korurdum. Ayrıca kasabadaki tek tehlike Batı Orman olmalı." 

Richard cümlesine ara verdiğinde, masa sessizliğe büründü. Michelle, elindeki çatal ve bıçağı yerine hızla bırakarak eşine yöneldi; tıpkı çocuklar gibi tedirginlikle yüklüydü. Çocuklar babasının Batı Orman'la ilgili yeni bilgiler paylaşabileceğini umut ederken Michelle, Richard'ın travmatik geceden veya benzeri bir olaydan haberdar olabileceği hakkında ürpermişti. 

"Baba? Lütfen devam et." dedi Anthony. 

"Batı Orman'a çekilen set, ormanı kesinlikle gizemli kılıyor. Kim bilir, belki de kayda değer hiçbir şey yoktur. Ama bunu riske edemem çocuklar. Yine de ormanla ya da kasabadaki herhangi bir tehlikeyle ilgili kanıtım olsaydı bunu sizden gizlemezdim. Sizler doğru ile yanlışı ayırt edebilecek olgunluktasınız ve gerçekleri bilmeniz sizi tehlikelerden uzak tutacaktır."

Richard'ın samimi sözleri, üçünün de buz kesen bedenlerini anında çözmüş, Anthony ve özellikle Celestia'nın gurur dolu hissetmesini sağlamıştı.

"Geçenlerde yaptığım yaramazlığa rağmen böyle düşünmen beni gerçekten duygulandırdı baba." dedi Celestia yerinden hafifçe doğrularak, "Çünkü ben eskisi gibi değilim; başıma buyruk hareket etmemin hiç kimseye bir yararı olmayacağını çok iyi biliyorum. Ve anne... her ne yaşandıysa bunun bizim iyiliğimiz için söylemek istemediğine eminim. Bu yüzden senden özür dilerim."

"Ben de..." 

Negatif elektrikle yüklü bulutlar Celestia'nın yaşından olgun çıkışıyla dağılırken, Anthony ile birlikte özür dilemeleri hem Michelle'in içini yumuşatmış hem de bu konunun sorunsuzca kapanacağını düşünmesiyle rahatlamasını sağlamıştı. Yine de kafası karışıktı; bu kez karamsar hissetmesinin sebebi ise Richard'dı. Batı Orman defterinin açılmamasına Anthony doğmadan önce kendisine verdiği sözle dikkat ederken, senelerin ardından ilk kez her şeyi eşine ve çocuklarına anlatıp anlatmamak konusunda düşüncelere girmişti. Gafil avlanmasını sağlayacak soru ise Anthony'den geldi:

"Anne... her şey yolunda, değil mi?"

"E-evet tatlım, her şey yolunda. Tıpkı Kimberly teyzenizin de söylediği gibi, karanlık ışıktan yoksunluktur. Gördüğünüz gibi, Sarabande ışıl ışıl! Sizden gizlemem gereken hiçbir şeyin olmadığını unutmayın."

Michelle sözünde durmayı iç açıcı cümleleriyle sürdürmüştü. İkisi de onu başıyla onaylarken Michelle, kalbinde sakladığı o cümleyi paylaştı:

"Bu kasabada sevmek her şeyden önemli çocuklar; korkmadan, pervasızca..." 

"Peki ya korkarsak?" diye sordu Anthony, annesinin vurgusuna dikkat çekerek. Batı Orman'ın gizemli sayfaları onu her an tetikte kılıyordu; büyükbabalarının korktuklarında neler yaşadığını adeta yanlarında deneyimlemiş kadar derinden hissetmişti. Michelle tebessümle karşılayarak "Benzer benzeri çeker." dedi ve son iki lokmasını eline yeniden aldığı bıçakla bölüp yiyerek tabağını mutfağa bırakmak için ayaklandı. Michelle bunu her seferinde gerçekleştirdiğinden, hareketi gözlerine batmamıştı.

Yaklaşık on dakikanın ardından Anthony ve Celestia tabakların yıkanmasına yardım edip Celestia'nın odasında durum kritiği yapmak için toplandı.

"Ne düşünüyorsun?" diye sordu Celestia kısık sesle.

"Babam her şeyden habersiz, ama annem için aynı değerlendirmeyi yapamayacağım." diye yanıtladı Anthony sağ eliyle çenesini kaşıyarak, "Sohbetin sonlarında annem önemli bir detay verse de üstü kapalı konuşulan konular, onun gözünde daha çok şüphe çektiğimizi gösteriyor." 

Celestia'nın yüzünde telaşlı, fakat kendinden emin bir yüz ifadesi vardı:

"Pekala, oyunu kurallarına göre oynamak için sabırsızlanıyorum!" 

"Bu oyunun tek kuralı Celestia," dedi Anthony kapının koluna elini uzatarak, "her ne yapacaksak annemin ruhunun dahi duymaması."

Celestia gülümseyerek onu başıyla onayladı. Anthony ise odasına geçmek üzere kapıyı açtı.

Odaya girdiğinde, penceresine çarpan küçük taşların sesi onu yerinden sıçrattı. Sesin kaynağına hızlı adımlarla ilerledi ve pencereyi açtığında, aklından geçen ilk ve tek tahminin doğruluğuyla olduğu yere mıhlandı: Gelen Sirius'tu!

"Dostum, ne zaman geldin?" diye sordu Anthony mahcup hissederek.

"Bir dakika önce... zili çalamadım dostum, bunu yalnızca senin ve Celestia'nın bilmesi gerekiyor." dedi Sirius kısık sesle. Anthony kuş bakışı bir şekilde çevresini kolaçan etti ve hiç kimsenin bulunmadığından emin olduğunda konuya rahatlıkla girebileceğini söyledi. Bunun üzerine Sirius kamelyadakinden hallice bir ciddiyete bürünerek konunun özünü paylaştı:

"Defter... defter kayıp Anthony!"

MER | Paranormal RomanWhere stories live. Discover now