25. Bölüm: Gizemli Defter

13.6K 370 105
                                    

Raphael'in sözünü tamamlarken yaşadığı gerilim sesine derinden gelen bir ürperticilik katarak herkesin -en çok da yanında kaskatı kesilen Celestia'nın- gözlerinin adeta fal taşı gibi açılmasına sebep olmuştu. Ne Anthony ne Sirius ne de Ophelia Raphael'in sürpriz anısının bu denli etkileyici olacağını düşünmüyordu. Az öncekinden çok daha yoğun düşünerek mantıklı bir açıklama bulmaya ve Raphael'i rahatlatmaya çalışan Ophelia ile Anthony'nin anne ve baba ihtimalinden başka bir fikri yoktu.

"Annem ya da babam bizim katımıza çıkmış ve duymamış olmalısın. Gölgelerini bulundukları konumdan dolayı görmemiş ya da merdivenden indiklerini işitmemiş olabilirsin." dedi Ophelia cümlelerini art arda sıralarken yepyeni olasılıkları zihninde ele alarak. O sırada Sirius devam etti:

"Ophelia mantıklı bir noktaya değindi. Bazen uyku ile uyanıklık arasında çevredeki sesler gidip gelir. Belki tam uyumamış, ama uykuya hazır bir noktadayken onların geldiklerini duymamışsındır, ne dersin?" Raphael gergin bir yaydan fırlayan ok kadar hızlı bir tavırla çıkıştı:

"Hayır, adım gibi eminim ki uyku bana uğramamıştı bile. En küçük bir kımıldama dahi kulaklarımda beliriyordu." Raphael ilk kez bu kadar ciddiydi; Celestia ise korkuya çıkacak her kapıyı ardına denk kapatmasının sebeplerinden birinin bu olabileceğini düşünmeye başladı. Raphael ekledi:

"Ben de delirmiş olabileceğimi düşündüm ve o an düşme sesiyle yerimden sıçradım. Annemle babam olma ihtimalini lütfen unutun çünkü Ophelia henüz kahvaltıya inmediğinde onlara dün gece üst kata çıkıp çıkmadıklarını sordum; ikisi de merdivenlerin yanına dahi yaklaşmadıklarını söylediler."

Raphael'in anısı olasılıkları birer birer devre dışı bırakıyordu ve içinde bulundukları bu durum dün geceden itibaren yaşadıkları durumların da etkisiyle daha da gerilmelerinin mimarı olmuştu. Anthony tek kelime etmeksizin boşalan zihnini geri kazanmaktan uzak görünürken Celestia yepyeni bir teoriyle sahneye çıktı:

"Bir kedi ya da fare eve girmiş olabilir mi? Sadece soruyorum." Fare veya kedi olasılığı bu teori hakkında düşünmediklerinde hepsinin kulağına çok mantıklı gelmişti. Öyle ki, bir fare evi altüst edip paranormal süsü verebilir ve kendini asla göstermeyebilirdi. Raphael bu olasılığı kesilen nefesini toparlarken düşündü.

"Olabilir, evimize bir kez fare girdiğini unutma Raphael," dedi Ophelia iç rahatlatan ses tonuyla, "komodine çarpmış ve kenarda duran diş fırçası kutusunu düşürmüş, sonrasında deliğine geri kaçmıştır şirin şey." Ophelia içgüdüsel olarak söylediklerinde birçok hata olduğunun farkındaydı, ama Raphael'in büyüdüğünü ve yalan söylemeksizin objektif konuşmak istediğini vurgulaması, devamında gelişen olaylarla anlamsız kalmıştı; tek arzusu kardeşinin ve ortamın gerginliğinin azalmasıydı. Raphael onları dinledikten ve bu olasılığı yaşadıklarına uyarladıktan hemen sonra hayal kırıklığına uğramış bir yüz ifadesiyle başını öne eğerek iki yana doğru salladı.

"Maalesef. Kutunun düşmesinden önce hissettiklerim ve duyduklarım ne bir fareyi ne de kediyi tarif ediyor. O sadece bir insanı andırabilir. Fareden korkarım ve korkularım yaşadığım her durumda aklımda belirmeye hazırdır, ama o geceden beri bunu hiç düşünmedim." birkaç saniye boyunca yaşadığı duraksama ablasına yönelmesiyle son buldu, "Ophelia, ses ve yoğunluk senin odanda başladı. Yemin ederim ki kalkıp lavaboya gideceğini düşündüm. Şu an gözümü kapasam sizin yanımda olduğunuzu hissederim ya, tıpkı o hissi iki gece için yaşadım. Evet, korkuyorum... ama gerçeği öğrenmek istiyorum. Aklınızdan geçen her şeyi benimle paylaşabilirsiniz. Belirsizlikten iyidir."

Raphael birçok kez yaşadığı korkularla yüzleşmekten çekinse de, olayların derinliği onu daima korkularının üstüne gözünü karartıp gidecek kadar cesur bir çocuk yapıyordu. O, küçük cüssesinde, ama kocaman yüreğinde çekinmek ve yüzleşmek arasındaki çizginin bilgeliğini taşıyordu.

"Aklımdan geçen şey," dedi Sirius sağ eliyle çenesini düşünür bir tavırla tutarak, "gerçekten doğaüstü bir olay yaşanmış olabileceği." Sirius'tan mantıklı bir açıklama beklerlerken ters köşe olmakla kalmayıp gitgide daha çok ürperdikleri bir nehrin içinde suyun akışına kendilerini teslim etmişlerdi. Sirius sözlerini ardı ardına sıralamayı sürdürdü:

"Birbirimize anlatırken gülüştüğümüz hikayelere inanmadığımızı hepimiz biliyoruz. Ama Raphael'inki bir anı ve ona inanmamak aptallık olur." Anthony dostunun açıklamalarını ilgi çekici bularak tüm odağını tamamen ona verdi. Karnına saplanan minik ağrılar içgüdüsel olarak bir gelişme olacağını söylüyordu ve yaşadığı bazı durumlar onun içgüdüsel farkındalıkla tanışmasına yol açmıştı. 

"Bakın çocuklar, büyükbabam ve Batı Orman hakkında benden duymak istediğiniz birçok durum var, ama şimdi anlatacaklarım Raphael'in anısına ışık tutup sizin sorularınızı az da olsa yanıtlayabilir." Sirius'un devam edişi Anthony'nin içgüdüsel kramplarını kanıtlarken kart oyununda Joker çektiğini görürcesine şaşırdı. Diğerlerinin tepkileri de benzerdi; Ophelia'nın bir saniye içinde pörtleyen gözleri kısılarak tüm hücrelerini Sirius'un açıklamalarına aktardı. Celestia ise yaşadıkları eş zamanlılığın ürpertisiyle onu soru yağmuruna tutmamak için kendine direndi ve tek koluyla yanındaki Raphael'in kolunu sıktı. Raphael canı acımışçasına yüzünü kasarak Celestia'nın tepkisine ister istemez güldü, fakat o da Sirius'un sözlerinden sonra beklemediği bir yerden sınav sorusu geldiğinde yaşadığı boşluk hissini derin bir şekilde hissediyordu. 

"Çok değil, birkaç ay önce evin giriş odasını düzenlerken büyükbabamın ilk kez gördüğüm not defteriyle karşılaştım. Eski bir defterdi, eski olmasaydı pek ilgimi çekmezdi muhtemelen." Sirius o ana dönüp yaşadığı duyguları aktarırken yüz ifadesi sürekli değişiyor, genellikle şaşkınlığa bürünüyordu. Mizaçları ve konuşma tarzları en yakın dostu Anthony ile benzerlik gösterirken ikisini ayıran en etkili farklarından biri olan Sirius'un mimiklerini önemli durumlarda ustalıkla kullanıp genellikle donukluğa bürünmesi onu dinleyen dostlarının konuya daha da çekilmelerini sağlıyordu. "Büyükbabam kısa süreliğine dışarıdaydı; özel yazılarının olup olmadığını bilmediğim için defteri açıp genel bir bakış atmayı düşündüm. Karşıma çıkan ilk sayfada gözümün algıladığı kelime ruhtu. Deftere bakma amacım onu ne için kullandığıydı; basit notlar tuttuğu bir defter değildi çünkü her satırı özenerek yazdığı yazılarla doluydu ve ruh kelimesi ilgimi çekmiş, düşüncelere dalmama sebep olmuştu. Aklıma ilk gelen olasılık ruhu cümlesinde cesaret ve arzu anlamında kullanmasıydı ve içimde kıpırdayan bir his cümleyi devam ettirmem gerektiğini vurguluyordu. Her ne kadar yaptığım yanlış olsa da o kısmı okudum. Çocuklar..." Sirius tıpkı Raphael gibi yeniden içinde bulunduğu anıyı devam ettirmekte tereddüt etti. Ayrıca büyükbabasının notlarını izinsiz okumaktan çekinmesi Anthony ile Ophelia'nın takdirini alırken diğerlerine ister istemez örnek olmuştu.

"Bugün Raphael ile benim dengelerimi bozdunuz, tebrik ederim!" dedi Anthony gerilimi yumuşatmaya çalışarak. Ophelia Anthony'e yapmadı, ama onu neşelenen ses tonuyla destekledi ve ortam birkaç saniye içinde istedikleri havaya büründü. Hepsinin nefesi az önce sürekli nefeslerini tutmalarından dolayı epey hızlanmıştı. 

"Fazla meraklandırmak istemiyorum, sadece biraz gerildim." diyerek Anthony'i karşıladı Sirius, "Konu ruh çağırmaydı."

"Şakası diye eklemedin." Ophelia'nın bu çıkışı, Sirius'un ne kadar ciddi olduğunu görmek istemesinden kaynaklanıyordu. Düşüncesi başarıyla sonuç verdi; Sirius'un nabzı ilk kez böylesine hızlanmıştı.

"Keşke Ophelia, keşke. Evet, gördüğünüz gibi ben de bu konulara meraklıyım ve hiçbir şeyi saçma bulmuyorum. Ama yazdıkları kolaylıkla sindirilecek cümleler değildi. İtiraf etmeliyim ki Raphael'in yaşadıklarına mantıklı açıklamalar bulmaya çalışmamın sebebi de şu an size anlatmakta olduğum durum. Çocuklar, az sonra Raphael'in yaşadığı durum size anormal gelmeyecek, buna emin olabilirsiniz."

MER | Paranormal RomanWhere stories live. Discover now