51. Bölüm: Hisler Asla Yanıltmaz

3.5K 131 28
                                    

...

7 Ekim 2020 - 20.15

"Celestia! Ama nasıl..."

"Ailemizi son ziyaret edişinde evin yedek anahtarını bıraktığını unuttun mu yoksa?" Celestia kıkırdıyordu; gözlerindeki hasretle dolu parıltı ortamın ürperticiliğini saniyeler içinde neredeyse Stephen Amcalarının Allemande'sine çevirmişti. 

"Bugünün beni bir kez daha şok edeceğini tahmin bile edemezdim." dedi Anthony elinin tersiyle kaşına düşmek üzere olan ter damlasını silerek, "Onca bağırışı nasıl duymadın peki? Beni korkutmaya mı çalışıyorsun yoksa?" Anthony'nin tatlı çıkışı karşısında Celestia kıkırdayışını kahkahaya dönüştürerek ağabeyine kucak dolusu sarıldı.

"Seni çok özlemişim, hem de hiç olmadığı kadar çok..." Celestia'nın gözleri sarılmasıyla birlikte doldu, sesi hüngür hüngür ağlama dürtüsünü bastırdığını belli edercesine titriyordu. Ağabeyinin şoktan çıkamamış gözlerine tebessümle baktıktan sonra konuşmasını sürdürdü:

"Yolculuk yorucuydu ve çetin bir gece geçirdim. Neyse ki annemin pudingi ile çok daha iyiyim. Ama üstüme fil ağırlığında bir uyku çöktü. Öğleden sonra eve geçtiğimden itibaren deliksiz uyudum ve bağırışlarını odaya yakınken işittim."

"Demek ki ödümün kopması gerekiyormuş, buna engel olamazdık." diyerek üstündeki şoku biraz daha atlattığını düzelen nabzından, doğal rahat kahkahası ile belirtti Anthony. Zihnindeki boşluk ortadan kalktı ve yaşadıklarının etkisiyle unuttuğu randevu bir tokat etkisiyle yüzüne çarptı. Hızla donan yüzüyle saati apar topar kontrol ederken Celestia bir gariplik olduğunun farkındalığıyla söze girdi:

"Önemli bir işin var, değil mi? Lütfen ben yokmuşum gibi davran ve işlerini sakince tamamla, tabii şimdilik." manidar bir tebessüme bürünerek devam etti, "Eğer çocukluğundaki tembelliğin nüksetmişse, yaramaz Celestia'yla çok erken karşılaşacağını hatırlatmak isterim."

"Ha-hayır. Aslında..." Anthony dudaklarını çocuksu kıpırtıyla büzdü; sürpriz yapıp yapmamak konusunda karamsarlık yaşıyordu. Kendini serbest bıraktı:

"Hemen hazırlan, harika bir akşam yemeğine bekleniyoruz!" 

"Bekleniyor muyuz? Kim tarafından?" diyerek dudaklarından şaşkınlıkla dolu bir cümle döküverdi, "O kadar açım ki Anthony, bir fili bile yiyebilirim!" Yarı ciddiyet, yarı şaşkınlıkla sohbet eden kardeşler bir anda kahkahaya tutuldu ve birkaç saniyelik gülüşmenin ardından Celestia hareketlenerek devam etti:

"Bu davet bir devlet başkanı tarafından dahi olsa beş dakika içinde hazırım."

"Bu harika bir haber, çünkü kimlerle akşam yemeği yiyeceğimizi bilseydin onları bekletmeyi hiç istemezdin."

Celestia ağabeyinin şifreli müjdelerini işittikçe hareketsiz kalıp düşüncelere dalma hisleri kabarıyordu. 

"Sinir bozma konusunda benden aşağı kalır yanın yok." diye homurdandı Celestia gizliden gizliye sırıtırken. 

"Açıklamıyorum, çünkü ben de henüz üç dakika önce haberdar oldum. Onların senden haberi yokken o anki heyecanını şimdiden kırmam adaletsiz olur. Lütfen sabret." 

"Sen nasıl tembelliğini yendiysen ben de sabırsızlığımı yendim, içini ferah tutabilirsin." diyerek onu başıyla onayladı. Anthony, kardeşinin hazırlanması için sohbete ara vererek parfüm şişesini alıp banyoya doğru ilerledi. 

"Parfümüne bayıldım. Kent seni bir playboya, yok yok... bir aktöre evriltmiş sanki. Yanılıyor muyum?" diyerek Anthony kapıyı kapamadan sözlerini muzip bir gülümsemeyle sıraladı Celestia.

MER | Paranormal RomanWhere stories live. Discover now