☾ BÖLÜM 80 ☽

En başından başla
                                    

"Oruspu çocuğu her şeyi düşünmüş! Hastaneden başka bir yere gittiğimiz mi vardı! Aylardır bunu planlıyordu." diye hayıflandığımda, asansöre doğru yönelmiştik. Açılan kapıdan içeriye girip otopark kısmına ilerlerken saniyelerle yarışıyordum. "Kamera kayıtlarını falan çıkarttınız mı?"

"Hazır ediyorlar abi bir saate sonuçlarını alacağız."

"Hızlandır on beş dakika içerisinde elimde istiyorum." dediğimde kamera kayıtlarınında yok olduğunu kesinlikle biliyordum. Onu kapıdan büyük ihtimalle sedye içerisinde çıkartmışlardır, orada da yüzü kapalı bir halde kimse fark ettirmeden kaçırmışlardı.

Konağa ait arabalardan birini gördüğümde sürücü koltuğuna geçmek üzereyken Vedat durdurdu. "Ben kullanayım sen iyi gözükmüyorsun patron." dedi ve bir şey dememe izin vermeden kendisi geçip oturdu.

Arka tarafa geçip oturduğumda kafamı koltuğa yasladımZ Derin nefesler alıp verirken sakin olmaya çalışıyordum ama imkansızdı. "Biriniz telefonunuzu verin." dedim, kimsenin büyük ihtimalle olaylardan haberi yoktu. Beni de anca bulduklarına göre bu saate kadar herkes bizi hastanede doktor randevusunda sanıyordu.

Diğer koruma telefonunu uzattığında vakit kaybetmeden aldım. Zahir'in numarasını ezbere bildiğim için onu aradığımda telefonu kulağıma yasladım. "Zahir," dedim dakikalar dolmadan çağrı yanıtlandığında konuştum. "Benim Karan."

"Efendim abi?" dedi Zahir, arkadan kalabalık sesler gelirken gülüş sesleri de geliyordu.

"Alakan ve Milan konağını topla," dedim düz bir ifadeyle. Neler olacağını az çok tahmin edebiliyordum. Bütün her şeye kendimi hazırlamıştım. "Beklediğimiz olay gerçekleşti. Ben gelene kadar herkes gelmiş olsun, vaktimiz yok."

"Yengemi aldılar mı abi?" dedi Zahir, neyden bahsettiğimi anlamış olacak ki hemen sormuştu.

"Evet, gelince konuşuruz." dedim ve telefonu kapatıp yolcu koltuğunda oturan korumaya uzattım. Telefonu aldığında önüne tekrar dönmüştü.

Başımı koltuğa yaslayıp ense kökümdeki ağrının geçmesi için hareketsiz durdum. Gözlerimi kapatmış kendime gelmeye çalışırken çok duygu fazlalığından neye odaklanacağımı şaşırmıştım. "Vedat," dedim gözlerim kapalı halde. "Konum bilgisine erişildi mi?"

"Kapalı gözüküyor abi."

Kafamı yasladığım yerden kaldırıp öfkeli gözlerle ona baktığımda, "Uzayda bile GPS alınabilecekken nasıl ülke sınırları içerisinde alınmıyor lan! Oğlum siz demediniz mi bana ne olursa olsun yüzük çıkmadığı sürece konuma her zaman erişilir diye?" dedim yüksek bir sesle.

"Abi öyle evet ama belki yüzükteki GPS olayını fark edip çıkarttırmış olabilirler." dedi Vedat, bakışlarını yoldan ayırmadan konuştu. "Yüzüğü kırıp bir kenara attılarsa anca bu şekilde olur. Hatta sen yüzükten beş tane daha yedek yaptırdın, birini de denemiştin kılırsa ne olur diye hatırlarsan son konum bilgisi alınıyordu ama bu sefer ki hiç erişilmiyor daha farklı bir olay."

"Onu fark edecek kadar akıllı olduklarını sanmıyorum." dediğimde karşımdaki adamların kesinlikle akılları yoktu. Neyse ki her oyunlarından yapmak istediklerinden haberim vardı. Tek tahmin edemediğim olay, Marin'in doktoru Burçin'in onlara çalışan biri olduğuydu. O da büyük ihtimalle tehdit edildiği için yapmıştı.

"Konağa geldik patron." dedi kısa bir süre sonra sessizliği böldüğünde bakışlarımı etrafta gezdirdim. Bir sürü siyah araba diziliyken kimlere aşt olduğunu anlamak zor değildi.

DÜŞLER AĞIDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin