☾ BÖLÜM 76 ☽

178K 12.2K 22.2K
                                    

76. BÖLÜM
REÇEL

"Reçel." dedim, dilimi dudaklarımın üzerinde gezdirdiğimde kuruluğu ıslattım. Kaşları hafifçe çatıldığında söylediğimden emin olmaya çalıştı. "Canım çok reçel çekiyor Karan." diye devam ederken yavaşça yutkundum. "Çilek reçeli hem de."

Karan birkaç saniye yüzüme öylece bakakalmış, ne yapacağını şaşırmış gibi kaşları havaya kalkmıştı. Büyük ihtimalle canım mevsimi olmayan bir meyve çekeceğini sanmış, onun heyecanıyla bana sormuştu. Reçeli duyunca umduğunu bulamayan bakışlarında buğu belirmişti.

"Reçel mi?" diye düz bir sesle sorduğunda, havada duran kaşları normal halini almış aniden çatılmıştı. Yattığı yerden tamamen doğrulduğunda tam karşımda durdu.

Kafamı sallayıp, "Evet, reçel." diye onayladım.

Elini saçlarının arasından geçirdiğinde hafifçe yana dönüp yüzünü benden kaçırdı. Aralı olan dudaklarından küfür mırıldandığını işitirken kendince konuştu. Yüzündeki heyecan duygusu tamamen gitmişti. Gözlerini açtığı haliyle şimdiki halinin arasında dağlar kadar fark vardı.

"Karan..." dedim kısık bir sesle. Parmaklarımı bileğine yerleştirip ellerini yüzünden ayırdım. Bakışlarının beni bulmasını sağlarken, elaya vurgun gözlerinin içine baktım. "Bak biliyorum o günden sonra bir daha asla konağa sokmadın yememe de izin vermedin. Sadece reçele değil bütün her şeye şüphelisin ne yesem ne içsem önce sen yiyorsun bana bir şey olursa sana da olsun diye yapıyorsun bunu."

"Gerçekten uyumaya çalıştım ama olmuyor." dedim dudaklarımı dişlediğimde ağzımın içindeki tatlı ızdırabın son bulmasını diledim. "İki saattir belki geçer diye bekledim ama geçmedi. Tadı dilimin ucunda canım çok pis istiyor."

"Reçel istiyorsun yani?" diye tekrar sorduğunda, belki bir ihtimal başka bir şey olmasını istiyor gibi bakıyordu bana.

"Evet," dedim, mırıltılı bir sesle. "Çilek olanından." Dilimi dudaklarımın üzerinde gezdirdim. "Rüyamda gördüm yiyordum ama uyandım sonra canım çok istedi. Saatlerdir canım çekiyor."

"Belki canın tatlı bir şeyler istiyordur?" dedi Karan.

"Bilmiyorum ki..." derken dudağımı hafifçe dışa kıvırdım. Gözlerimin içine başka bir şey isteyeyim diye bakıyordu. "İlk kez canım bu kadar çok bir şey istiyor. Yemezsem ölecekmişim gibi."

"Normalde her sabah yerdim..." dediğimde, parmaklarımı boynuma yerleştirdim. Yemek istediğim şeyi yiyemediğim için bedenimde kaşıntı başlamıştı sanki. Sanırım gerçekten aşermenin nasıl bir şey olduğunu öğreniyordum. Karnımdaki iki bebeğimin iştahıyla bir süre daha yemezsem ölecekmiş gibi hissediyordum. "Teyzemin evinde de onun yaptığından, sonra burada yiyordum biliyorsun. Bayadır yemeyince canım onu çekti sanırım."

Bir süre sessiz kalmasına karşılık, "Varsa ben yesem olur mu?" diye sordum. Olacağını sanmıyordum ama ona da tekrar tekrar travmasını hatırlatmak istemiyordum. Reçel kelimesini bile ağzını almıyordu o zamandan beri.

"Yok..." dedi Karan, aynı ifadesini korurken. "Yoktur yani burada da, hiçbir yere aldırmıyorum."

"Peki..." diye mırıldandığımda dudaklarımı hafifçe kenara kıvırdım. Uzanıp yanağından öptüm ve geriye çekildim. Kendi tarafımdaki gece lambasını söndürdüğümde onu kendime çektim. "Uyuyalım o zaman."

DÜŞLER AĞIDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin