☾ BÖLÜM 67 ☽

Start from the beginning
                                    

Dudaklarım kenara kıvrıldığında yüzümde sıcak bir gülümseme belirdi. Bakışlarımı yoldan çekip ona çevirdiğimde yüzlerimiz aramızdaki mesafe neredeyse azdı.

"Hanım ağalıktan mafyalığa terfi diyorsun?" dediğimde kaşlarım havaya kalktığında sesim alay dolu çıkmıştı. Eğer kocanız hem aşiret hem mafyaysa ve aşıksanız hayat size gerçekten büyük bir şans tanımıştı.

"Mafya deme şu olaya, o kadar basit bir şey değil." dedi Karan, bozulduğunu belli ederek. Mafyanın üstü olduğunu bile kocam sayesinde öğreniyordum. Hayatımda hiç mafya görmemiştim ama film ve dizilerden bildiğim kadarıyla onların bile üstünün olması şaşırtıyordu. Bana onun üstü olduğunu söylemişti. "Bronz'un yanında falan sakın mafya deme alınır, en sinir olduğu şey kılıf uydurulması."

"Demek öyle, zayıf noktasını öğrendiğime göre kullanmak için pusuda bekleyeceğim." dedim ciddi bir tavırla. Bronz insan mıydı acaba? Adamın ismi de değişikti, gerçek ismi miydi onu bile bilmiyordum.

"Herkesten önce kendini düşün, bu gibi durumlarda bencil ol kimin iyi kimin kötü olduğunu düşünüp vicdanını ortaya koyarsan zararlı sen çıkarsın, bunu bana Bronz öğretmişti." dediğinde ona hak verdim. Tamamen kendimi düşünüp hareket etmiş vicdan duygumu ortadan kaldırmıştım. Eğer bunları yapmasaydım başıma daha kötü şeyler gelebilirdi. "Ondan öğrendiğim çok şey oldu, sana da öğretmek istiyorum çünkü gördüğün gibi her zaman yanında ben olamam."

Hayatımızda inişler çıkışlar hep olacaktı. Beni her ne kadar her şeyden uzak tutacağım dese de darbenin nereden geleceği belli olmuyordu. Hayatımızın tamamen her olayına şahit olan Zahir ve Mert sırf şaka uğruna neler olacağını bilmeden bunu yapmışlarsa diğerleri hiç acımazdı zaten. Karan en azından gerçekçiydi, bu huyunu seviyordum. Bana bir şeyler öğretecek olması heyecanlandırırken silah kullanmakta endişe ettiğim için olay anında bocalamıştım.

"Silah kullanmayı öğrenmek istiyorum!" derken gözlerim adeta parlamıştı. Uzun bir zamandır istiyordum ama çiftliğe az gittiğimiz için bir türlü söylemeye fırsatım olmamıştı.

"Sana bir sır vereceğim." dediğimde bedenimi ona döndürdüm ve yüzlerimizi karşı karşıya getirdim. "Aslında adamı silahla vuracaktım ama nasıl kullanacağımı unuttum Karan, şarjörü kontrol etmeyi unuttum o an adamı vurursam ve içi boş olursa ne yapacağımı bilememekten kullanmaktan vazgeçtim! Seni vurmuş kadınım ama olayın anında şaşırdım!" derken Karan gülmeye başlamıştı. "Adamlara oyun yaptım kurşunuma acıdım diye yalan söyledim bana acilen silah kullanmayı öğretmelisin. Behiçe annemde çok iyi biliyor Zahir seninde çok iyi bildiğini söyledi senden öğrenmek istiyorum."

"O zaman en kısa zamanda çiftliğe gidiyoruz." dedi Karan. "Hem İnci ve Asil bizi çok özlemiştir."

"Çok iyi olur!" dedim mutlulukla. Ondan silah kullanmayı öğreneceğim için iyice heyecanlanmıştım. Onun beni ilk görüşünde daha doğrusu karısı olduğumu öğreneceği zaman atış yapmak üzereyken gelmişti. Bana nasıl tutmam gerektiğini gösterdiğinde kalbimin duracağını sanmıştım. Beraber silah kullanma fikri oldukça eğlenceli geliyordu.

"Atlarımız ne yapıyor acaba?" diye sorduğumda onları göreceğim için heyecanlanmıştım. Bir süredir gitmiyorduk. En son Karan yoğun bakıma girdiğinde çiftliğe gitmiş uzun bir süre hayvanlarla vakit geçirmiş kendimi onlarla avutmuştum. "Acaba artık anlaşabiliyorlar mı yoksa yine inatçılar mı?"

"Umarım senin kızın benim oğlanı vurmuştur. Yoksa işi zor." dedi Karan beyaz dişlerini gösterecek kadar güldü.

"Gidince göreceğiz artık en son yine anlaşamıyorlardı bizden daha inatçılar."

DÜŞLER AĞIDIWhere stories live. Discover now