☾ BÖLÜM 57 ☽

Start from the beginning
                                    

"Marin hanım?" diye açılan kapıyla içeriye doktor bey girmişti. "Bu sefer kimi görmek için bastınız butona?"

"Delirdim ben!" diye bağırdığımda Karan benden uzaklaşmıştı. Yatağın kenarından kalktığında hastane çalışanlarının yanına gelmesine izin verdi. "Kafayı yedim!"

"Serumu çıkarmışsınız, size bağlı olan bütün makineleri çıkarmışsınız? Amacınız iyileşmek değilse doğru yoldasınız Marin hanım."

"Solunum yolunu kontrol edin," dedi yanında gelen önlüklü çalışanlara doğru. "Neyiniz var ne oldu?"

"Olmayan şeyler görüyor..."

"Ne gibi şeyler?" dedi doktor, endişeli bir tavırla konuştu. Bakışları beni bulduğunda dudaklarını tekrar araladı. "Marin hanım siz anlatır mısınız?"

Titreyen bakışlarımı doktor beye çevirdim. Gözlüğünün altından önünde tuttuğu kağıtlara bakıyordu. Akan burnumu çektikten sonra kısık bir sesle konuşmaya başladım. "Not vardı şimdi burada, aldım okudum. Uyumuyordum, rüya değildi uyanıktım ve bunların hepsini yaşadım... sonra not yok oldu! Sanki hiç olmamış gibi... delirdim değil mi?"

"Hayır, delirmediniz." dedi doktor bey elindeki kalemle kağıda bir şeyler yazdığında bakışlarını bana kaldırdı. "Halüsinasyon görmeniz bu tip vakalarda çok normal. Maalesef Delal hanımda aynı durumdan muzdarip, bebeğini anne karnındayken vefat etmiş ve kendisi hala yaşadığını iddia ediyor. Onun yanında odanın içinde olduğunu söyledi, oda da hemşire dışında kimse yoktu. Zehirin yan etkileri bunlar, üstelik psikolojik haplar almışsınız vücudunuza toksit maddelerden arınması için zaman tanımanız gerekiyor."

"Bak gördün mü..." dedi Karan yatıştırıcı bir sesle.

"Serumunuza ayrı ilaç katacağız, merak etmeyin sakinleştirici değil."

"Tekrarlayacak mı peki? Sanrı görmeleri ne kadar sürecek?" diye sordu Karan. Sesindeki endişe elle tutulur değerdeydi. Zaten deliydim, bir tescillenmediğim kalmıştı.

"Henüz yeni uyandırıldı, zehirden tamamen arınmış değil. Bünyesi dediğim gibi çok zayıf. Zihni oyun oynamaya devam edebilir. Gerçeklikte tutmanız sizin işiniz olacak Karan bey bu süreçte hiçbir şekilde yanından ayrılmayın. Zühre hanım da aynı şekilde Delal hanıma yardımcı oluyor."

"Ayrılmayacağım."

"Ertesi güne daha iyi olacaksınız, başka bir şey olursa farklı bir şekilde müdahale etmemiz gerekebilir. Yirmi dört saat bizim için önemli şimdilik yapacaklarımız bunlar." dediğinde doktorun asistanları beni tekrar kablolara bağladı. Serumu da çok geçmeden bağladıklarında vücuduma ağrılar yükselmeye başlamıştı. "Geçmiş olsun."

Karan yanıma gelip oturduğunda, "Halüsinasyon görmüşsün sadece." dedi. Elimi elinin arasına aldı. Canımı acıtan serumun etrafında tüy dokunuşlarıyla parmaklarını gezdirdi. ''Rahatça uzan hadi, normalmiş bunlar.''

"O an mıydı yoksa tüm yaşadıklarım mı..." diye mırıldandım. "Hangisi halüsinasyondu?" Bakışlarımı Karan'a çevirdim. "Havin ve Zahir buradaydı, Havin bize ihanet etmiş değil mi? Kardeşinin kafasına silah dayadın! Sonra Zahir'le beraber çıktılar bunları kafamda kurmadım değil mi?"

"Hayır kurmadın, bunların hepsi gerçekleşti. Sadece gittiğimi sandığın not kısmı zihninin sana oynadığı bir oyundu. Böyle bir şey olamaz, seni nasıl bırakabilirim?"

"Bırakmayacaksın değil mi?"

"Hayır güzelim." dedi tok bir sesle. "En fazla bu kadar uzak kalabilirim sana, bu odadan çıksam bile kapı da dururum. Kalbimden gitmedin yıllarca, aklımdan çıkmadın, sana bu kadar yakınken tenim teninden nasıl ayrı durabilir?"

DÜŞLER AĞIDIWhere stories live. Discover now