☾ BÖLÜM 37 ☽

Start from the beginning
                                    

"Ben-benim." dedim fısıltılı çıkan bir sesle. "Sakin ol benim."

Boynumdaki parmaklarının kemiğini hissedecek kadar sıktığında gözünün önüne perde inmiş gibiydi. "Karan..." diye mırıldandım nefesimin kesildiğini sandığımda boğazıma oturan yumruyla soluk alamamıştım.

"Marin?"

"Bır-akacak mısın?" dedim bileğine tırnaklarımı bastırırken gözlerinin beni görmediğini fark edeli çok olmamıştı. Tenini tenimden ayırmaya çalışıyordum ama nafileydi. "Boğulacağım!" diye dişlerimin arasında tıslarken içimde gezinen bütün nefesi tüketmiştim.

"Siktir." dedi dudaklarından savurduğu küfürle ellerini hızlıca boynumdan çekti ve kendini benden uzaklaştırdı. Yana doğru dönüp öksürdüğümde göğüs kafesim hızla yükselirken bütün nefesimi kesmişti. Birkaç öksürük sonrası derin soluklar alıp boğazımı tahriş edecek kadar hava girdiğimde kendime gelmiştim.

Kendimi yatağa tekrar bıraktığımda yan bir şekilde yattığım için aşağıya saçlarım dökülürken Karan bakışlarımın arasına girmişti. Ellerini saçlarının arasında daldırmış kafasını iki yanına sallıyordu. Bakışları beni bulduğunda hızla üzerime çöktü.

"Acıttım mı bebeğim?" diye sorduğunda sesi oldukça üzgün çıkmıştı. Elini boynuma sürttüğünde nabzım artmış, bütün sıcaklık oradayken yutkundum. Kafamı olumsuz anlamda iki yanıma salladım. "İsteyerek olmadı... Canını acıtmak istemezdim ne yaptığımın farkında değildim... İstemeden oldu." Tüy gibi hafifçe dokunduğunda kızarttığını düşündüğüm yerleri okşuyordu. Eğilip dudaklarını bastırdığında bunu birkaç kere daha tekrarladı. ''Özür dilerim gerçekten kendimde değildim.''

"Kabus görüyordun iyi misin?" dedim endişe içerisinde konuşurken elimi yanağına koyup gözlerime bakmasını sağladım. Konuşmamla birlikte alnında kalın bir damar belirdiğinde kötü bir şey demişim gibi baktı bana.

"Boğuluyordun! Sikeyim!" dedi hırlayan bir sesle konuştu. Sırtını yatağın başlığına yasladığında gözlerini kapattı ve yumruk olan elini yatağa vurdu. "Boğuluyordun... yine yine!"

Rüyasında her ne gördüyse hayra alamet değilken onu bu kadar perişan eden şey gördüğü kabustu. Bana beni gördüğünü söylemişti. İyi ya da kötü, bir sürü senaryoda beni görüyordu. Rüyalarıma girip beni deli eden kızsın sen demişti. Onu deli ediyordum. Kendimi kötü hissederken o gün katıldığım organizasyonda denize düşmeseydim onda hiç böyle bir etki yaratmayacaktım belki de.

Denize düştüm, yılana değil ona sarıldım. Tıpkı şimdi olduğu gibi.

Kucağına geçip kollarımı ona doladığımda ellerim saçlarını bulmuş oynamaya başlamıştı. "Tamam bak bir sorun yok buradayım... seninleyim sadece rüyaydı gerçek değildi."

Kollarımı tamamen sardım ve başını omzuma yasladığımda boyun girintime kendini bıraktı. Nefesleri düzenleşene kadar bir süre öylece durdu. Kasılan bedeni gevşemiş kendine gelmişti. Sıcak nefesi boynumu kamçılarken şakağına dudaklarımı bastırdım.

"Ne gördün rüyanda öyle?" dedim boğuluyordun dediğine göre yine denizde olmalıydık. Adama nasıl bir travma yarattıysam rüyalarında bile bırakmıyordum onu.

"Hiç." dedi düz bir sesle.

"İlaç kullanmaya devam etmek ister misin?" diye sordum. "Kabus gördüğün için ilaç kullanıyordun fakat bırakmıştın. Acaba devam mı etsen Karan?"

Bunu demem onu üzmüş olacak ki, "Bu sefer ben de seninle gelirim, beraber doktora gideriz," dedim.

"Bilmiyorum..." Gözlerini kapattı. "Sana bunu yapmamalıydım."

DÜŞLER AĞIDIWhere stories live. Discover now