☾ BÖLÜM 3 ☽

Start from the beginning
                                    

Araba aniden fren yaptığında ikimiz de öne doğru savrulmuştuk. "İnin aşağıya," dedi Mahir. "Geldik." Abim oldum olası sinirli biriydi. O yüzden bu hareketlerine şaşırmıyordum. Oğuz önce inip Elfida'yı almış birbirimize sarılmamıza izin dahi vermeden kendi sitelerine doğru ilerlemişti.

Arabadan aşağıya indiğimde abim yanıma doğru geldi. İkimiz de birbirimize buruk bir şekilde bakıyorduk. Daha fazla dayanamayıp kollarını bana doladı ve yavaşça saçlarımın üzerinden öptü. ''Özledim küçük kardeşimi," dedi.

"Ben özlemedim," dedim yalan söylerken. "Umarım geldiğin gibi çabucak gidersin babanın yanına."

"Marin..." Beni kendinden ayırmadı. "Yapma böyle güzel kardeşim. Hiç zarar görme diye seni İstanbullar da büyütürken yanlış mı yaptık?"

"Bana büyük bir ceza verdiniz, hem de hak etmediğim halde." Gözlerim dolmuştu. Ağlamamak için kendimi sıkıyordum. Abime sarılamamıştım bile. "Aileden hep yok saydınız."

"İyiliğin içindi."

Ondan uzaklaşacağım sırada bana iyice sarıldı ve gitmeme izin vermedi. "Kızma. Küsme. Darılma. Babam ne dediyse onu yaptım ben. Artık yaşayıp yaşamayacağımı bile bilmiyorum ama son kez bari sarıl..."

Kafamı kaldırdığımda ciddi olup olmadığına baktım. Oldukça ciddi gözüküyordu. "Son kez derken? Niye veda eder gibi konuşuyorsun?"

"Abin bir bok yedi. Ve bundan bir kurtuluş yok.''

''Ne oldu?'' diye sordum.

Sessiz kalıp beni kolumdan tutup eve doğru yürütmeye başlamıştı. Beraber bloğa yürürken, bahçede bulunan tanıdık adamları görürken hepsi abimi görmesiyle duruşlarını değiştirmiş içeriye girmemizi beklemişlerdi. Asansörden içeriye girerken hâlâ sessiz olması beni korkutuyordu.

''Ne oldu abi?" diye sordum tekrardan. "Anlatsana!"

''Eve geçelim, konuşacağız."

"Hiç hayra alamet değil... Hem de böyle bu saatte apar topar İstanbul'a gelmen..."

"Değil, kardeşim. Değil."

Onun böyle karamsar konuşması beni daha da meraklandırdı. Teyzemle kaldığım eve doğru çıkarken içimde garip bir ifade vardı. Bugün yeterince olay yaşamıştım ve fazlasına ihtiyacım yoktu.

Asansör sitenin en üst katında durduğunda aramızda esen soğuk bakışları kestik, abimin önünden geçip kapıyı açtım. Arkamdan geldiğini hissederken, teyzemin dairesinin önüne yürüdüm ve kapıyı çaldım. Kapıyı farklı birisi açtığında, kaşlarımı hava kaldırıp karşımdaki kıza garip bir ifadeyle baktım.

Tanımadığım kadın, ''Geldiniz mi?'' diye sordu.

"Geldik güzelim," dedi Mahir. Abim beni kenara çekip içeriye geçtiğinde kızın alnına dudağını bastırdı. İkisi birlikte içeriye girdi.

Olan bitene şaşkınlıkla bakarken kapıda öylece kalakalmıştım. Bu kadın kimdi? Abimin bir sevgilisi olduğunu bile bilmiyordum!

Neler olduğunu bilmez halde peşlerinden ilerlediğimde, teyzeme bakındım. Salondan sesler gelirken adımlarımı oraya ilerlettim ve koltukta perişan bir ifadeyle oturan teyzemi gördüm.

''Teyze?'' dedim kısıkça. Teyzemin korku dolu bakışları aniden beni bulmuştu. Kaş göz işareti yaparken ağzımdan bir şey kaçırmamı istemiyor gibiydi. "İyi misin? Neyin var?"

DÜŞLER AĞIDIWhere stories live. Discover now