Limon Çiçekleri 82. Bölüm

Start from the beginning
                                    

Lale geri çekilerek yüzünü ellerinin arasına alıp ışıldayan gözlerle ona baktı. Heyecandan nefes nefeseydi. "Batu sen var ya..." dedi hayranlıkla gözlerinin içine bakarken.

"N'olmuş bana?" dedi gülerek.

"Sen... süpersin sen. Bitanesin! Müthişsin! Nereden aklına geldi?"

"Sen demiştin ya 'bburaya bir hamak alsak ne güzel olur' diye. 'Rahat rahat uyurduk ne güzel' demiştin."

Gözlerinin içine bakmaya devam ederken kısa bir an için durup düşündü Lale. "Demiştim de... Sen nasıl unutmadın benim o dediğimi?"

"Ben hiçbir şeyi unutmam." derken yine o çarpık gülümseme yerleşmişti dudaklarına.

"Hani daha fazla uyumama neden olur diye hamak almaya karşıydın?"

Gülümsemeye devam ederken omuzlarını silkti Batu. Başını hafifçe yana eğip kısık gözlerle ona baktı. "Kıyamadım sana napayım."

Eve geldiğinden beri gülüp duruyordu ama bunu duyunca gözlerinin içine varana kadar güldü Lale. İlk günden beri Batu böyle konuştuğunda hep olduğu gibi ılık ılık bir şeyler aktı yine içine. Tam kalbinden başlayıp tüm bedenine yayılan, belkemiğini karıncalandıran, kasıklarını ateşe veren bir şey. Önce bir yutkundu. Sonra o çocuksu gülüşüyle yine gülüverdi. "Ahh Lalesi'ne de hiç kıyamazmış benim sevgilim." diyerek çocuk gibi Batu'nun yanaklarını sıktı. Sonra kendi kendine gülerek parmak ucunda yükselip dudaklarına kocaman bir öpücük kondurdu. "Hadi rahat mıymış bi bakalım, deneyelim hamağımızı. Gerçi sen kesin ben gelmeden önce denemişsindir."

"Yok Lalem valla senin gelmeni bekledim."

"Hmmm beklemişsindir tabii."

Batu'nun elinden tutup hızlı adımlarla hamağın yanına ulaşmıştı bile o sırada. Ölçüp biten gözlerle kendince inceledi hamağı. Pek bir şey anlamadığından cevap için yine Batu'ya sığındı. "Yalnız bu sağlamdır değil mi? Pat diye yere yapışmayalım?"

"Tabii ki sağlam Lale. Öyle olmasa hiç eve sokar mıyım ben bunu? Hem de sen hamileyken!"

"Hani denememiştin beni beklemiştin?" dedi ona göz ucuyla bakarak.

Batu kendini ele verdiğini fark edince şapşal şapşal güldü. "Yani sağlamlığından emin olmak için test etmiş olabilirim, evet."

"Hadi bu sefer de beraber deneyelim." diyerek elini çekiştirdi Lale. "Ama yardım et bana, düşerim diye korkuyorum."

"İzin verir miyim ben öyle bir şeye, aşk olsun Lale. Gel bak otur şöyle." diyerek gelip elinden tutarak onu hamağa oturtmaya çalıştı Batu. "Uzat şimdi bacaklarını."

"Sen de gel ama."

"Tabii ki geleceğim. Sen bi uzan, ben geleceğim yanına."

Sonunda sarmaş dolaş hamağa uzanmayı başardıklarında Lale her an ipler kopacak da yere yapışacaklar diye epey paranoya yapmış ama bir şey olmadığını görünce sonunda rahatlayarak Batu'nun koynuna sokulmuştu. Kendini öyle huzurlu hissediyordu ki. Hemen ilerdeki denizden gelen dalga seslerini duyabiliyordu. Batu'nun nefesinin sesi ahşap rüzgar çanının çıkardığı tıkırtılara karışıyordu. Caddeden geçen arabaların gürültüsü de olmasa her şeye mükemmel denebilirdi ama böyle de güzeldi. Hem de çok güzeldi. Batu'nun alıp verdiği düzenli nefeslerle usulca inip kalkan göğsüne koydu elini. "Çok teşekkür ederim." deyip boynuna sokulup küçük bir öpücük bıraktı.

Yavaşça saçlarının arasından geçirdi elini Batu. Eğilip kokladı saçlarını. "Beğendin mi?"

"Bayıldım. Hiç kalkmayalım buradan. Bundan sonra hep burada uyuyalım. Bütün gün uyurum ben burada. Hatta burada yaşayabilirim!"

Limon ÇiçekleriiiWhere stories live. Discover now