Limon Çiçekleri 81. Bölüm

1.4K 115 54
                                    

Vakit öğleye doğru yaklaşırken Lale sıcaktan yaprak bile kıpırdamayan terastaki uzun masada tek başına oturmuş, büyük bir dikkatle tırnaklarını törpülüyordu. Son zamanlarda mikrop kapmaktan korktuğu için maniküre de gitmediğinden bu işi evde kendi başına halletmeye karar vermişti. Hava çok bunaltıcı olduğundan terasa çıkmıştı, Batu'yla beraber binbir emek vererek yetiştirdikleri çiçeklerin arasında, üzerinde geceliğiyle oturuyordu. Uyanalı çok olmamıştı. Evde yalnızdı.

Batu yine şantiyeydi. Gideli saatler olmuştu, daha güneş doğarken çıkmıştı evden. Ve biliyordu ki, Leman Hanım'la Burak'ın ziyaretinin üzerinden geçen son bir hafta boyunca olduğu gibi gece yarısından önce eve dönmeyecekti. O uğursuz günden sonra şantiyeye beraber gitmişler, Batu'nun çalışanlardan utandığı ve yüzlerine bakmakta zorlandığı ilk birkaç saatten sonra her şey normale dönmüştü. Zaten dönmesi de şarttı, zira konutların teslimine birkaç hafta kalmıştı. Artık şantiyenin yakınından geçmek bile içinden gelmese de, her sabah ayakları geri geri gitse de Batu bu işi çok ciddiye alıyordu. Şu son birkaç haftayı alnının akıyla atlatabilmek için canını dişine takmış çalışıyordu. Lale ona yardım etmeyi çok istese de bu haliyle o yoğun tempoya ayak uyduramamış, ilk birkaç günden sonra sabah yataktan kalkamayınca gitmekten vazgeçmişti.

Zaten Batu da "Sen evde yat dinlen, ben başka bir şey istemiyorum" deyip durmuştu. Lale'nin yorgunluktan kayan gözlerini görünce aklı çıkıyordu çünkü, hemen telaş yapmaya başlıyordu. Önceleri evde yalnız kaldığında ailesiyle olanları aklına getirerek bütün gün ağladığını bildiği için onu tek bırakmak istemez, zorla şantiyeye sürüklerken şimdi durum tam tersine dönmüştü. Şantiyeye gelip kendini yormasındansa evde kalıp dinlenmesini istiyordu. Lale şantiyede gözünün önündeyken içinin daha rahat ettiği bir gerçekti ama artık şantiyede hiç yerinde durmuyordu ki. Devamlı inşaatın içindeydi. Lale'yi doğru düzgün göremiyordu bile. Durum böyle olunca da boş yere yorulacağına evde kalması için ısrar eder olmuştu. Evet böyle de aklı evde kalıyordu ama böylesinin Lale için daha iyi olduğunun farkındaydı. Tabii bu her fırsat bulduğunda, bulamadığında da yarattığında, telefona sarılarak Lale'nin "Alo?" demesini bile beklemeden "Lalem iyi misin?" diye solumasına engel değildi. Onun o telaşlı halleri gözünün önüne gelince Lale kendi kendine güldü. Sonra aklına Bülent Bey gelince gülümsemesi yüzünde soldu, keyfi kaçtı. Çünkü Batu geçen hafta olanları babasına hala anlatmamıştı. "Babam bu olanları öğrenirse çok üzülür." demişti. "En iyisi hiç söylememek."

Lale de ona hak veriyordu. O güleç yüzlü adam kendisiyle ilgili bir mesele yüzünden üzülecek olursa kendinden nefret ederdi. Bunu asla istemiyordu. Öyle bir durumda kendini çok kötü hissedeceğini de adı gibi biliyordu. Ama ondan bir şeyler saklamak da onu huzursuz ediyordu. Aynı şekilde Batu'nun da bu konuda içinin hiç rahat olmadığının farkındaydı. Ama Batu kararlıydı, şu inşaat işi tamamen bitip konutlar sahiplerine teslim edilene kadar babasına bir şey söylemeyecekti.

Ama olanları Beril'e anlatmıştı. Lale Batu'nun anlattıklarından, onun tam tersine Beril'in genelde sakin bir yapısı olduğunu ama tepesi attığı zaman da kimsenin önünde duramadığını biliyordu. Bu sefer de öyle olmuştu. Beril soluğu annesinin yanında almış, annesiyle çatır çatır kavga ettikten sonra bile içi soğumayınca bu defa abisinin evine gidip yıllardır içinde biriktirdiği ne varsa bir bir Nesrin'in ve abisinin yüzüne söylemişti. Bu şirket konularına Lale'yi karıştırdıkları için onlardan iğrendiğini, paralarını da şirketlerini de alıp başlarına çalmalarını, Batu ve Lale'yi artık rahat bırakmalarını... Hepsini tek tek söylemişti. Lale'nin bunları biliyor olmasının sebebi ise tüm bunlara rağmen hırsını alamayan Beril'in peşinde Ömer ve Mete'yi de sürükleyerek Mersin'e gelip her şeyi sıcağı sıcağına Batu'yla kendisine anlatmış olmasıydı. O öfke içinde abisiyle Nesrin'e neler söylediğini anlatırken, Batu avucunun içinde duran Lale'nin elini dalgın dalgın okşayarak sessizce onu dinlemişti. O gün tam olarak neler yaşandığını Lale'ye hala anlatmamıştı.

Limon ÇiçekleriiiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin