Bölüm 68 "İkizlerin Hayali."

241 35 116
                                    

İzinden sonra ki sabah ders için birinci sınıflar toplamadan önce Profesörün ofisine gittim.

Kapıyı tıklatıp içeri gir sesiyle araladım ve sessiz adımlarla içeri girdim. Siyah perdeler kalkmış ve pencereden gelen ışık profilini aydınlatıyordu.

Beni görmeyi beklemiyormuş gibi şaşkınlıkla bir iki dakika beni süzdü sonra yüzünde kocaman bir gülümsemeyle yanıma geldi.

"Seni beklemiyordum." dedi.

"Sanırım bana anlatmanız gereken bir takım gerçekler var." dedim karşısına oturarak. "Mesela Annemin isminin Rose Rowena olmasıyla alakalı olan kısmı."

Derin bir nefes aldı ve karşıma oturdu. "Öğrenmişsin."

"Evet ve atlatmam kolay olmadı. Hala üzerimde ağır etkisi var sadece aklıma getirmemeye çalışıyorum."

Yüzünde bir hüzün dalgası belirdi ama kısa süre sonra geçip gitti ve yerini samimi sıcak bir gülümseme aldı.

"Fazla düşünmemeye çalış." dedi sakin bir sesle.

"Siz benim dayımsınız Profesör.. Beni istemediğiniz için mi sakladınız bu sırrı benden?"

Büyük eli ellerimi tutmak için uzandı sonra yaptığının hata olduğunu düşünüp geri çekti. "Asla Olivia. Senin herşeyi öğrenmeni çok istiyordum ama benden duysaydın inanmayabilirdin.."

"Annem benim yüzümden öldü." dedim. Bilmeliydi. Benden nefret edecekse şuan olmalıydı.

"Biliyorum." dedi sakin bir ifadeyle. "Ama senin yüzünden değil baban yüzünden öldü. Annen sadece kendi çocuğu için fedakarlık yaptı. Her annenin yapacağı gibi."

"Yani benden nefret etmiyorsunuz?" dedim ifadesiz kalmaya çalışarak.

"Tek ailem sen kaldın.. Nefret etsem aptallık olur." dedi samimi bir gülümsemeyle.

"Gerçekten böyle mi düşünüyorsunuz? Çünkü ailemden birinin olması beni mutlu ederdi."

Sonunda kendisini tutmayı bırakıp elimi tuttu. "Her gün seni izledim.. Ne annenin ne de babanın davranışlarını almışsın. Annen fedakar bir kadın olabilirdi ama iyi biri değildi. Kız kardeşim olsa bile bu gerçeği saklayamam."

"Annem  kötü büyücüydü yani?" dedim başımı eğerek. İyi bir anne ve babanın hayali yalan çıkmıştı.

"Maalesef."

"Peki siz?" sanki kötü biri olsa kötüyüm diyecekmiş gibi soruyordum.

"Sen karar ver." dedi bitki çayı demlemek için dolabından kırmızı bitki çıkardı. Bir parça lavantanın üstüne sıcak su ekledi ve demlenmesini beklerken karşıma tekrar oturdu.

"Benimle yaşayıp buna karar verebilirsin istersen."

Gözlerimde bir parıltı olduğuna emindim. Görünce gülümsedi.

"Bunu çok isterim ama büyükbabama durumu nasıl açıklayacağım? Bana çok düşkün ve benim için çok önemli. Gerçek ailem kadar değerli."

"Seni anlıyorum.. Ama yanımda olmanı çok istiyorum. Annenden sonra tek ailen benim. Gerçek aile. Gerekirse büyükbaban ile konuşurum."

"Kabul etmez. Bana çok düşkün."

"Oturup konuşursak bir orta yolu buluruz." dedi sıcak ve samimi bir gülümseyişle.

"Ama sizinle kalmayı çok isterim. Sizi tanımayı."

"Bunu bende istiyorum." dedi geriye doğru yaslanarak. Ağır bir aurası vardı. Kibar bir ses tonu ve kaslı vücudu her zaman ön plandaydı tabi. Ama karşısındakinin saniyeler içinde boynunu kırıp öldürecekmiş gibi güçlüydü.

OLİVİA TOM RİDDLE : KÖTÜLÜĞÜN DOĞUŞU Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin