Bölüm 60 "YANAKTAN ÖPÜCÜK "

240 43 157
                                    


Bu günlüğün benim odamda ne işi vardı? Kim koymuştu?

"Olivia o elindeki ne?"

Tuhaf bir duygu damarlarımdan kalbime doğru akmaya başladı. Karanlık Lord ile bitmeyen bir konuşmamız vardı. Hatırlıyordum.. Ama günlüğü kim benim odama koymuş olabilirdi?

"Olivia, iyi misin?" Adel omzuma dokununca irkildim.

"Evet sadece bu günlüğün benim odamda ne işi olduğunu sorguluyorum." dedim eski günlüğü göstererek.

"Kimin o?" diye sordu.

Bitkin bir şekilde yatağın üzerine oturdum. "Tom Marvolo Riddle'in günlüğü."

İsmini duyduğu ilk an başından aşağı kaynar sular dökülmüş gibi kızardı. Ardından kırmızılığın yerini ürkütücü bir beyazlık aldı. Yüzü kireç gibi oldu.

"Adel sakin ol eski bir günlük sadece." ona dokunmak için yaklaştım ama anında geri çekildi. Eski bir kitaptan bu kadar korkmasına anlam veremiyordum..

"Uzak tut onu benden. Sende bırak... O kötü birinin çok kötü birinin." dedi titreyerek.

"Sakin ol artık bize zarar veremez. İşe yaramaz bir günlük sadece."

Dolaba doğru yürüdü ve içinden asasını çıkarıp bir ateş yaktı. "Onu yakmalıyız." elini uzatarak günlüğü vermemi istedi.

"Adel sakin olur musun? Yakamayız bu kitabı Profesör Aberfotth'a vermeliyim.. Saklıyordu. Odama nasıl geldi bilmiyorum."

Ateşi söndürerek,"Profesör bu günlüğü neden saklıyor?"

Omuzlarımı silktim. "Bilmiyorum. Sadece bu günlükte bir şey var ve ben onu öğrenmeliyim." dedim.

Gözlerini kocaman açtı. "Sakın onun ile görüşmek için geçmişe gidiyorum deme."

Masum masum gülümsedim. "Demem."

Yüzünü buruşturdu. "Sana zarar verebilir."

"Hayır, bana zarar vermek istedeydi. Bunu önceden yapardı." dedim

Önceden cümlesini duyunca gözleri kocaman açıldı. "Ne!" diyerek bağırdı. "Daha öncedende mi görüştün?"

"İstemeden oldu.. Gözlerimi kapattığımda oradaydım. Yanında." dedim.

Tüyleri ürpermiş gibi donup kaldı. "O... O nasıldı?"

Düşünmeden, "Yakışıklı ve kibardı." dedim.

Gözlerini kırpıştırarak, "Karanlık Lord olmadan önceki zamanı görmüşsün. Tam melek yüzlü şeytandı." dedi.

"Sanırım bu konuda haklısın. Bana bir şey söylemek üzereyken uyandım onunla bir kez daha görüşmem gerekiyor." dedim.

"Tehlikeli olmazmı?" endişe yüzüne yansımıştı. Bana bir zarar gelmesinden korkuyordu.

"Hayır bana zarar vermeyeceğini düşünüyorum. Sanırım benden bir şey istiyor."

"Ya onu geri getirmeni isterse." dedi korkuyla.. Gözleri koyulaştı ve kurumuş dudaklarını yaladı.

"Bunu asla yapmayacağım.. O kötü biriydi ve öldü. Öylede kalmalı." dedim kararlı bir sesle.

"Tamam bir bildiğin olmalı.. Peki ne zaman gideceksin? Yani onun yanına."

"Çok özlü iksiri alıp Potter'ın ailesini kurtarmak için bir bilgi almadan gidemem... Önceliğim onlar."

"Peki iksir hazır. Al bakalım." küçük bir şişeyi bana uzattı. Kapağını açtığımda burnuma iğrenç kokular gelince yüzümü buruşturdum.

OLİVİA TOM RİDDLE : KÖTÜLÜĞÜN DOĞUŞU Where stories live. Discover now