Bölüm 64"Arayış"

240 37 89
                                    

Bölüm şarkısı : prayer1 - April27 (Visualizer)

Yazarın gözünden.

Potter geçen bu üç gün içinde Olivia'yı her yerde aramıştı. Bir kuyruğu yoktu. Denizin üzerinde saatlerce durmuş ve deniz kızlarına seslenmişti. Ama çağrısına cevap veren kimsecikler çıkmamıştı.

Olivia'nın çektiği acıları çekiyor ve onun ağlayışları ruhunu parçalara bölüyordu.

Onsuz bir gün geçmişti. Ama ondan geriye sadece anılarından kalan hatıralar vardı.. O güzel yüzü, eşsiz kokusu.. Cadı'yı hiç olmadığından daha çok özlüyordu. Onu bulmak için uğraştığı saatlerde ve bir gün içinde yanında sadece Rory vardı. Olivia'yı beraber arıyorlardı. Adel olanları anlatmamıştı sadece Olivia'nın iyi olmadığını söylediği için Potter'ın peşine takılmıştı. O en yakın arkadaşıydı.

Rory ile beraber saatlerce bir iz bulabilmek için uğraştılar. Akla gelen her büyü yüzlerine olumsuz bir işaret gibi çarpıyordu. Onu bulmak imkansız gibiydi.

"Potter, bu kıza her ne yaptıysan işin bitti senin." dedi Rory öfkeyle ayağını taşa vurarak.

Potter gözlerini kısarak, "Kes sesini Rory! Sinirimi senden çıkarırım."

"O kadar erkek var gelip sana aşık olduğuna inanamıyorum.." dedi gülerek.

Potter , Rory'nin koluna yapışarak, "Sana az önce susmanı söyledim. Gevezelik yapmada şu yer bulma büyüsünü tekrar yap."

Rory, gözlerini devirerek, "Ben senin navigasyon aletin miyim?" dedi.

Potter, dudaklarını öfkeyle büzerek, "Eğer dediklerimi on saniye içinde yapmazsan bundan sonra ki hayatını arabada navigasyon yaparak geçirirsin."

Rory, yutkunarak hemen işe koyuldu. Biliyordu çünkü Potter dediğini yapardı. Bu zamana kadar ne ile tehdit etmişse hepsini hayata geçirmişti.

" Şuan deniz köylerine yakın bir yerde görünüyor. Deniz kızlarının varlığından haberdar olan bir kaç köy var. "

"Burada binlerce köy var hangisi?"

"O kadarını göremiyorum. Küçük ve geliri düşük bir köy. Yaklaşık 150 kişilik bir alana sahip. Olivia'yı göremiyorum ama büyü orada bir şeyler döndüğünü söylüyor."

Potter, afallamıştı, Küçükte olsa bir bilgi şuan onun için altın değerindeydi.

"Nerede bu köy?"

Rory yutkunarak, "Bu köyü duydum dostum. Bir çoğu haydut ve eşkiya. Muggle diliyle korsan. O köye bizi sokmazlar."

"Siktir, siktir. Sıçayım bu işe. Girmenin bir yolunu bulacağım tamam mı? Köyü yakmam gerekse bile yapacağım bunu. Çabuk hangi köy olduğunu bul hemde hemen." Potter'ın sesi yankılanmış Rory ses tonundan korkmuştu. Potter sinirliyken kötü şeyler yapıyordu. Hemde çok kötü.

Bir yer bulma büyüsüyle köyün yoluna girmişlerdi

" Ne kadar kaldı? "

Rory, karşısında ki ormanı göstererek," Yarım günlük yolumuz kaldı. "dedi.

Potter sıkılmaya başlamıştı. Öfkeliydi. Zamanı tükeniyordu. Ondan ayrı kaldığı her dakika bir işkence gibiydi onun için. O acı çekerken yanında olmalıydı. Ona söylemek istediği bir şeyler vardı.

Dinlenmek için bir sığınak buldular. Bir saat burada geçirmek iyi bir fikir olacaktı. Potter, gözlerini kapatarak biraz dinlenmeye çalıştı.

OLİVİA TOM RİDDLE : KÖTÜLÜĞÜN DOĞUŞU Opowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz