Bölüm 46 "İKİZ ÖLÜM"

253 42 111
                                    


Bazı şeyler insana hayat verir. Yaşama sebebin olur.

Yemek
Uyumak
Eğlenceli partiler.
Davetler.
Dünyayı gezmek...

Beni hayata bağlayan tek bir kişi vardı. Hayatımın en orta yerinde olmaya layık olan bir genç büyücü..

İsmi : Albus Severus Potter.

Dudaklarımız birbirine özlemle karşılık verirken şaşkın bakışların ve hayran fısıltılar bize küçük müzik gibi geliyordu.

Arsızca öpüyor ve dudaklarımın içini yokluyordu. Alt dudağımı dişlerinin arasına alıp ısırırken neredeyse kollarında sallanıyordum..

Çıkan bir iki damla kanı bir çırpıda yutmuştu. Hayır yani kandı bu. Tadı kötü değil miydi? Bakırımsı ve sıcak..

Ama Potter  bundan rahatsız olmuyor gibiydi. Özenle ve sertçe öpüyordu. Tadımı çıkarıyor gibi yavaşlayınca kendimi ondan ayıracak gücü buldum.

Kalbim ağzımda atarken yanaklarım bir yanardağın etekleri gibi kızarmıştı. Yüzü gözlerimin önüne serildiğinde, alt dudağında kalan son tadımıda yalarken sinsice sırıtıyordu.

Arsız Potter.

Milen'in hıçkıra hıçkıra ağladığını görünce Potter dan bir iki santim geri çekildim. Ağlayarak bizi gördüğü bu sahne karşısında yıkılmış hatta dakikalar sürsede sanki yıllar geçmiş gibi yüzü çökmüştü.

Daha bir şey görmedin Milen. Daha sana ne acılar çektireceğim.

Koşarak gözden kayboldu. Kalabalık şaşkın şaşkın dağılırken Potter eğilip kulağıma fısıldadı. "İyi geceler güzelim." kulağımın altını öpünce sırtımdan ayak parmaklarıma kadar yanmaya başlamıştım.

Bendeki etkisi öylesine yüksek bir boyuta ulaştıki başka hiçbir şeyi düşünemez oluyordum.

Potter giderken Rory ve Laura yanıma geldi. Laura sanki içinde çığlık varmış gibi kendini tutuyordu. Doğrusu onunla aynı şeyi yapmak istiyorduk. Çığlık atmak..

"Artık birliktesiniz yani." Dedi Rory.

Karşılarında hatta tüm okulun önünde öpüştüğümüz için utansamda büyük parçam bundan mutluluk duymuştu.

"Evet." dedim yanaklarımı tutarak.

Laura hevesle koluma girdi. "Bu gece uyumak yok. Hemen yaşadıklarınızı anlat."

Bölüm binamıza giderken Rory söylendi. "Bende duymak istiyorum ortak salonda konuşalım." dedi.

"Hayır olmaz herkes oradadadır şimdi anlatamam."

Rory küser gibi yüzünü buruşturdu. "Peki ya ben?"

"Ben sana yarın anlatırım." dedi laura. Ortak salona girerken birinci sınıflar toplanmış dedikodu yapıyorlardı. Beni görünce sustular.

"Potter ile beraber misiniz?" diye sordu sarışın bir kız.

"Öpüştüğünüzü gördük." dedi bir diğeri.

Onlara bir cevap vermem gerekiyordu. "Evet."

"Tebrik ederiz Olivia." Hepsi tek tek tebrik ederken arada bir kaç kızın öldürücü bakışlarını yakalamıştım.

"Neyse bu gece bu kadar tebrik yeter." Laura çekiştire çekiştire beni odaya götürürken sesimi çıkarmadım. Çünkü sorular başlamadan tüymemiz iyi olmuştu.

Odaya girerken Kylie uyumak üzereydi. Bizim geldiğimizi görünce yatağın üzerinde oturdu. "Dedikodu yapacaksınız uyumayacağım. Çünkü tüm okul çalkalanıyor ve ben meraktan ölmek üzereyim."

OLİVİA TOM RİDDLE : KÖTÜLÜĞÜN DOĞUŞU Where stories live. Discover now